07 Ocak 2023 Cumartesi
Ana sayfa » Hangisi Doğru Ensar Başkanı ?
Hangisi Doğru Ensar Başkanı ?

Hangisi Doğru Ensar Başkanı ?

Karaman’daki çocuk istismarı rezaletinin odağındaki Ensar Vakfı Başkanı Cenk Dilberoğlu yalanlar ortaya çıktıkça farklı konuşmaya başladı. 1 ay önce Hürriyet’te Ahmet Hakan’a konuşan Cenk Dilberoğlu’nun söyledikleri ile önceki gün yaptığı açıklamalar davanın seyri açısından da önemli…

Cenk Dilberoğlu daha önce ne demişti, şimdi ne diyor?  Yalanlarla birlikte  görelim;

Ahmet Hakan’a ne demişti? Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı, mağdur çocuk sayısını 10 olarak açıkladı. Suçlanan şahıs, 2013 yılında 5 ay süreyle vakfımızda gönüllü etüt öğretmenliği görevinde bulunmuş, bu süreden sonra da vakfımızla hiçbir irtibatı olmamıştır.

Şimdi Ne Diyor? “Bu şahıs 2012’nin son ayında Ensar Vakfı’yla irtibata geçerek gönüllü etüt öğretmenliği yapmayı talep ediyor. Biz de bir şekilde olumlu referanslarla bu kişiyi vakfımız bünyesinde görevlendirmişiz. 2013 Mayıs’a kadar yaklaşık 5 aylık bir süreçte vakfımızla bir irtibatı var. Öğrencilerimize gönüllü etüt öğretmenliği görevini ifa ediyor. 2013’ün Mayıs’ından sonra Ensar Vakfı şubesiyle, genel merkeziyle, benimle, oradaki şube başkanımızla ya da bir başka kişiyle herhangi bir şekilde irtibatı yok.

Yalanlar ve Gerçekler: Cenk Dilberoğlu Zanlı Muharrem B için 2013 yılını ısrarla söylemişti. Zanlı’yı da hiç tanımıyor gibi açıklama yapmıştı. Gazeteport, Dilberoğlu ile zanlı Muharrem B’nin 2012 yılında Ensar Vakfı şubesi açılışında yanyana fotoğraflarını ortayta çıkardı. Dilberoğlu dolaylı olarak tanıdığını şimdi kabul ediyor ve “sonra hiç bir irtibatımız olmadı” diyor. 2012 yılından Ensar’da çalıştığını da şimdi söylüyor. Cenk Dilberoğlu zanlı Muharrem B’nin Ensar Vakfı’ndan giderken yanında götürdüğü çocuklara neden ve nasıl izin verildiğini de söylemiyor. Muharrem B ile KAİMDER’e geçen Ensar Vakfı yöneticisi Tevfik Baran’on olması sonradan da irtibatlı olduklarını gösteriyor..

Ahmet Hakan’a Ne Demişti? Savcılığın açıklamasında bu şahsın, ilk suç fiilinin 2014 yılında ve farklı yerlerde işlendiği kanaati oluştuğu beyan edilmiştir. Kanaatimizce vakfımızın bu olayla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.

Şimdi ne Diyor? Karaman’da bizim 4 katlı bir şube merkezimiz var. Karaman şube merkezinde, şube yönetiminin kontrol ve denetiminde bir misafirhanemiz var. Bu şube merkezimizde misafirhane olarak kullandığımız, bazı öğrencilerimizin, bazı misafirlerimizin ikamet ettiği yerde bu suça konu olayla ilgili 2 öğrencimizin mağdur olma durumu iddiası söz konusu. Bu konuyla ilgili gerek savcılık gerekse Vakıflar Genel Müdürlüğü bir kovuşturma, bir teftiş süreci başlattı. Süreç sonunda şube yönetiminin de ifadelerine başvurulacak. Gerekli araştırmalar yapılacak

Yalanlar Ve Gerçekler: Cenk Dilberoğlu tecavüz zanlısı Muharrem B’nin 2014 yılında ilk suç fiilini işlediğini söylüyordu. İlk istismarı Ensar Vakfı evinde işlediği ortaya çıkınca şimdi “2 öğrencinin mağdur olma durumu iddiası” diyor. Vakfın bu olayla hiçbir ilgisi yok da demişti. Şimdi kovuşturma ve teftişten sözediyor. Cenk Dilberoğlu Karaman’da herkesin Ensar Evi olarak bildiği yer için misafirhane diyor. Bu misafirhanede zanlı Muharrem B’nin istismarı nasıl gerçekleştirebildiğini ise açıklamıyor. “Bazı misafirlerimizin de ikamet ettiği” sözleri ise suç itirafı gibi. Yasa çok açık bir şekilde “vakıf ve özel kurumlar her ne şekilde olursa olsun ilk ve ortaokul öğrencileri için barınma yeri açamaz” diyor. 2 öğrenci’nin mağdur olduğunu söylüyor oysa iddianamede 3 çocuğun istismara uğradığı yer alıyor. Bu 3 çocuk da diğerleriyle birlikte Muharrem B’nin KAİMDER Evi’ne giderken yanında götürdüğü çocuklar. Cenk Dilberoğlu Habertürk’te “burası öğrenci evi denilebilecek yer” ifadesini kullanmıştı. Cenk Dilberoğlu Habertürk’te dosyada gizlilik olduğu için detaylar hakkında bilgileri olmadığını söylüyordu.Aynı programda o ana kadar kimsenin bilmediği zanlı Muharrem B’nin çocukları KAİMDER’den alıp Ereğli’ye götürdüğü gibi bilgileri de veriyor. Ailelelerin ifadelerinden de bölümler söylüyor. Bu da gösteriyor ki gizli olan davanın İddianamesi elinde bulunuyor. Zaten savunmasını da yeni argümanlarla bu iddianame üzerinden yapmaya başladı..