Tayyip Erdoğan’ın Alman Fedeal Parlementos’nda Ermeni soykırımı tasarısına evet oyu veren Türk kökeni vekillere yönelik “kanı bozuk” sözlerine tepkiler giderek büyüyor. AP Başkanı Schulz, Erdoğan’a bir mektup göndererek;”sözlerini şiddetle kınadığını” belirtti.  Federal Meclis Başkanı Lammert ise “Vekillere 21. yüzyılda ‘kanı bozuk’ denilebileceğini düşünemezdim” dedi.

Almanya Federal Meclisi’nin Ermeni soykırımı kararının ardından, tasarı lehine oy veren Türkiye kökenli parlamenterlere yönelik ağır ifadeler kullanan Tayyip Erdoğan’a tepki çığ gibi büyüyor. Sol Parti’nin vekillere yönelik tehdit ve hakaretlerin parlamentoda ele alınması için verdiği önerge üzerine, Meclis Başkanı Norbert Lammert söz aldı.

 “Vekillere 21. yüzyılda ‘kanı bozuk’ denilebileceğini düşünemezdim”

Türkiyeli bazı üst düzey politikacıların, Alman vekillere yönelik nefret dolu tehditler ve hakaret içeren söylemlere ön ayak olduğunu vurgulayan Lammert, “21. yüzyılda demokratik olarak seçilmiş bir cumhurbaşkanının, Federal Meclis’in demokratik olarak seçilmiş üyelerinin Türkiye kökenli olmalarına şüpheyle yaklaşması ve kanlarını ‘bozuk’ olarak nitelendirmesinin mümkün olabileceğini düşünemezdim” dedi. “Milletvekillerinin terör örgütünün uzantıları ve sözcüleri gibi gösterilmesini tamamen reddediyorum” diye konuşan Lammert’in yanıtını yeterli bulan Sol Parti önergesini geri çekti.

AP Başkanı Martin Schulz: Şiddetle kınıyorum

Öte yandan Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz da Erdoğan’a ağır eleştiriler içeren bir mektup gönderdi. Spiegel’in haberine göre Schulz, “Sözlü saldırı ve suçlamaları büyük bir endişe ile öğrenmiş bulunuyorum. Çok uluslu, çok ırklı ve çok dinli bir parlamentonun başkanı olarak şunu belirtmek isterim: Parlamenterlerin özgürce görevlerini yerine getirmeleri, bizim Avrupa demokrasilerinin temel unsurudur” diye yazdı. “Parlamentoda yetkisini kullanan milletvekilleri, siyasi bir karar aşamasında hiçbir zarara uğramadan farklı görüşlerini ortaya koyabilirler ve bu yüzden de teröristlerle ilişkilendirilemezler” ifadelerini kullanan Alman siyasi, cumhurbaşkanının söylemlerini “tabuların aşılması” olarak nitelendirerek bu tutumu “şiddetle kınadığını” belirtti.