Eski Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, “Bu parti Tayyip’in partisi değildir. Bu parti milletin bize bir emanetidir, hepimizin partisidir. Bir kişinin şahsi mameleki haline getirilemez” dedi.
BBC Türkçe’den Rengin Aslan’a konuşan Bülent Arınç’ın açıklamalrından satırbaşları şöyle;
-Yeni başbakanımız tabii Cumhurbaşkanımızın talimatlarının dışına çıkmaz veya kendi görüşünü söylemeden önce, sayın Cumhurbaşkanımızın ne düşündüğünü öğrenmek ister. Siz benimle bir konuşma yapıyorsunuz, ben de spontane olarak bildiklerimi size söylüyorum. Ama benim yerimde sayın Binali Yıldırım otursaydı herhalde bu soruları alır, önce sayın Cumhurbaşkanımızla konuşur, sonra size cevap vermeye gayret ederdi. Benim böyle bir becerim olmadığı için ben sizinle doğrudan doğruya konuşabiliyorum. Onların ne düşündüğünü sayın Cumhurbaşkanımız hemen hemen her toplantıda söylüyor.
-Erdoğan yapısı itibariyle sözünü dinletebileceği, bütün karar mekanizmalarında tek başına müessir olabileceği, yapacağı çalışmaların önüne çok engelin çıkmayacağı bir başkanlık sistemi arzu ediyor.
-Benim şahsen şu anki düşüncem şu: Bir, iyi bir model üzerinde AK Parti elinde varsa hemen elinde yoksa üç-beş gün içerisinde bir taslağı –ama Cumhurbaşkanımızın okeyini aldıktan sonra, arada başka şeyler çıkmasın diye bunu söylüyorum; ben öyle dememiştim, siz böyle çıkardınız demesin diye söylüyorum; yani “Made in RTE” taşıyan ama AK Parti’nin ismiyle Meclis’e gelecek olan bir örnek çıksın. Bu örneği parlamentodaki partilerin önce genel başkanlarıyla sonra kendileriyle ne diyorsunuz diye konuşulsun. Bir ay sonra da arkadaş biz bunda varız veya yokuz derselerse bence 316 milletvekilinin imzasıyla o modeli versinler. Parlamentodan çıkacak duruma bakalım. 331 ile kabul edildi diyelim, hemen millete gideriz. 330’un altında kaldık diyelim üstünü örteriz. Bu iş Türkiye’nin gündeminden bir şekilde çıkması lazım.
-Bu AK Parti’nin başarıları tek başına Recep Tayyip Erdoğan’ın başarıları değildir. Sayın Bekir Bozdağ’ın da kulağını çınlatalım. Bu parti Tayyip’in partisi değildir. Bu parti milletin bize bir emanetidir, hepimizin partisidir. Bir kişinin şahsi mameleki haline getirilemez.
-Biz o zaman 10 tane başbakan adayı çıkarın deseler çıkarırdık ama içimizde eşitler arasında birinciyi de ön plana koyardık. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın genel başkan olması, başbakan olması eşitler arasında onu birinci gördüğümüz için olmuştur. Yoksa Allah’ın özel olarak gönderdiği, tek başına her şeyi ifade eden, herkesten daha güçlü, herkesten daha akıllı, herkesten daha bilgili, herkesten daha sorgulanmayan bir insan olarak kendisini görmedik.
-Sayın Davutoğlu’nun gelişi ne kadar şık ve iyi olduysa, hepimizin gönlünden geçen olduysa; giderken herhalde çok da şık olmadı. Hiç alışık olmadığımız bir vefasızlık örneği oldu. Bir de bir insanın onuru vardır, haysiyeti vardır. Git denince veya gitmelisin deyince; kongreyi yap, şuna devret denince bu hoş bir şey değil. Çevresine nasıl anlatacak bunu, ailesine nasıl anlatacak, kendisine dönüp nasıl anlatacak, biz dava arkadaşlarına nasıl anlatacak; herhalde onun altında ezildiğini düşünüyorum.