07 Ocak 2023 Cumartesi
Ana sayfa » “Bir Kıymeti Harbiyesi Yok. Bu Karar Bizi Bağlamaz”
“Bir Kıymeti Harbiyesi Yok. Bu Karar Bizi Bağlamaz”

“Bir Kıymeti Harbiyesi Yok. Bu Karar Bizi Bağlamaz”

G-20 Liderler Zirvesi için Almanya’nın Hamburg kentine giden AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması kararının önemli olduğunu belirterek, “Yıl sonuna kadar ciddi manada mahkûmiyet kararları gelecektir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. AP’nin Türkiye kararını da değerlendiren Erdoğan, “Bir kıymeti harbiyesi yok. Bu karar bizi bağlamaz” dedi.

 

Hamburg’da bugün başlayacak G-20 Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Almanya’ya giden AKP  Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, uçakta gazetecilerin soruları yanıtladı. İşte Erdoğan’In açıklamalarından başlıklar;

 

“Almanya’nın adeta teröristlere yataklık eden bir ülke görüntüsü vermesi üzücü”

 

 

“Bunca yıldır sizlerle beraberim. Sadece Başbakan, Cumhurbaşkanı olarak 15 yıllık aktif siyaset sürecim var. Biliyorsunuz ben hiçbir sözümü sakınmam. Almanya’da yaşanan bazı olaylar maalesef üzücü. Mesala, Alman Başbakanlığı’nın önünde bir aracın üzerine benim, (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin ve Suud Kralı Selman’ın resimlerinin konulup suikast çağrısı yapılan bir pankart açılması… Bu Alman polislerinin gözü önünde, medyanın huzurunda yapılıyor. Bu tür şeylere müsaade edilmesi büyük felaket. Hem dost olacağız hem NATO’da müttefik olacağız hem de bu tür şeylere müsaade edilecek, terör örgütlerine göz yumulacak. Almanya’nın adeta teröristlere yataklık eden bir ülke görüntüsü vermesi üzücü. Nitekim Alman gizli polis teşkilatının son raporu da bu endişelerimizi doğrulat nitelikte. O raporda PKK’lıların mevcudiyeti, orada büyük miktarda haraç topladıkları itiraf ediliyor. Bunu ben de sürekli dile getiriyorum. Almanya Şansölyesi’ne 4 bin 500 dosya verdim, bir netice almış değiliz. PKK’lılar hâlâ Alman polisinin güvencesinde, orada en işlek caddelerde yürüyüşler yapabiliyorlar. Buna karşılık bizim ise orada soydaşlarımızla buluşmamıza engeller çıkarıyorlar. “Böyle bir şeye müsaade edemeyiz” diyorlar. Ben de tüm bunlar karşısında diyorum ki, bu tutum bir siyasi intihardır! Tüm bunları elbette Merkel’le yapacağım görüşmede de dile getireceğim.”

“Bir Kıymeti Harbiyesi Yok. Bu Karar Bizi Bağlamaz”

Erdoğan, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile yürütülen tam üyelik müzakerelerinin askıya alınması yönündeki kararı hakkında ne düşünüyorsunuz? sorusuna “Bunun bir kıymeti harbiyesi yok. Bu karar bizi bağlamaz. Bu konu benim gündemimde yok. Ajandama alırsam önem vermiş olurum.” cevabını verdi.

“Katar’ın önüne konulan 13 madde siyasi bir intihar”

“Biz, kendimizden sorumluyuz. Şüphesiz ki biz dostlarımızla münasebetlerin bozulmasını istemeyiz. Ancak zulme de rıza gösteremeyiz. Benim karakterim ve inancım bu. İlkelerimize riayet etmeyeceksek, batsın bu siyaset! Zulme rıza gösterilemez. Doğruları söylemekten çekinmemek lazım. Ben Katar’ın önüne konulan 13 maddeye baktığım zaman, bunu da bir siyasi intihar olarak görüyorum. Bunların ne devletler hukukunda yeri var ne de uluslararası ilişkilerde yeri var. Katar’a adeta ‘Sen devlet değilsin’ denilmek isteniyor. Bu iş değil. Hem ‘Basın özgürlüğü’ diyorlar hem ‘El Cezire’yi kapat’ diyorlar. Basın özgürlüğünü savunanlar nerede? Bir tek Birleşmiş Milletler’den itiraz geldi, “Kabullenmek mümkün değil” dediler.”

“Katar’a ‘Terör devleti’ demek de büyük iftiradır.”

“Mesela ‘Türk üssü kapatılsın’ deniliyor. Ama ABD’nin, Fransa’nın üslerine bir şey dedikleri yok. France 24 kanalı bana bu üs meselesini sordu. ‘Jest olsun diye çekilir misiniz?’ diye sordu. Ben anlaşmamıza sadık olduğumuzu belirttim. Niye çekilelim? 13 maddeyi verenler istedi diye çekilmeyiz. Bu Katar ile Türkiye arasında bir konu. Dolayısıyla böyle bir şeyi ancak Katar isterse, ancak Katar’a jest olsun diye yaparız… Katar’ın cevapları yerinde. Mesela, CENTCOM ve Fransa’nın Katar’da üs kurmak için Körfez İşbirliği Konseyi’nden izin almadıklarına dikkati çekiyorlar. Biz haklının yanında olmalıyız. Uluslararası camia bu gerilime sessiz kalmamalıdır. Bu, uluslararası hukuku da ilgilendiren bir konudur. Katar’a ‘Terör devleti’ demek de büyük iftiradır.”

“Batılılar FETÖ konusunda dikkatli olmalılar”

 

“Batılılar FETÖ konusunda dikkatli olmalılar. Mesela Avrupa Parlamentosu’nun raporunda bu hususta çelişkiler de var. Bir taraftan darbe girişimini kınıyorlar, diğer taraftan da iltica eden FETÖ mensuplarına kapısını açan ülkelere teşekkür ediyorlar. Bu nasıl iş? Biz Batılı müttefiklerimizi bu örgütün tehlikeli olduğu hususunda sürekli uyarıyoruz. Buna ABD de dahil. Orada 400 dönüm arazi, terörstbaşının kullanımında. Charter okullar sayesinde yıllık 750 milyon dolar gelirleri var. Bu örgüt yarın onların da başına bela olacak. Hem insan yetiştiriyor hem de parasal kaynak elde ediyorlar. Biz gerekli uyarıları yaptık, yapıyoruz. (Eski ABD Başkanı Barack) Obama’ya da söyledik, (ABD Başkanı Donald) Trump’a da. Avrupalılara da söylüyorum. Teröre bulaşanları, darbeye karışmış olanları Batı’nın himaye etmesini doğru bulmuyoruz.”

“Yıl sonuna kadar ciddi manada mahkûmiyet kararları gelecektir”

“Yargı süreci devam ediyor. (Tutuklu CHP vekili) Enis Berberoğlu ile ilgili verilen karar önemli bir adımdır. Bağlantısı nedir? Yurtdışına kaçmış olan kişidir. Servisi yapan bu. Bunun dışında birinci mahkemelerden çıkan kararlar var. Bunların temyizi mümkün olduğu için dikkati çekmiyor. Yıl sonuna kadar ciddi manada mahkûmiyet kararları gelecektir diye düşünüyorum.

“Kılıçdaroğlu kamu düzenini bozuyor”

“Ben Kılıçdaroğlu’nun bir adalet anlayışına sahip olduğunu düşünmüyorum. Şu anda yürüyor. Yürürken aslında kamu düzenini de bozuyor. Halbuki yürümek yerine pekâlâ miting yapabilir. Niye yapmıyorsun? Tutturmuş adalet. Senin adaletle ne işin var? Biz partimizi bunun üzerine kurduk… Bu kadar adil isen sen kendi partinde genel başkanlığa aday olanları ne diye anında yedin? Grup toplantısında kendisine itiraz eden için ‘Atın bu adamı’ diyen o değil miydi? Hani adildin? Bunların siyasi geleneğinde bu var. Mesela merhum (Eski Başbakan Bülent) Ecevit, Başbakanlığı döneminde Merve Kavakçı’yı sadece başörtüsünden dolayı Meclis’ten attırdı. “Atın bu kadını” dedi. Neydi Kavakçı’nın suçu? Başörtülü olmak. Hani adalet? Partimizin kapatılma girişimi esnasında ne dediler? O zamanki genel başkanları “Hamdolsun ki Ankara’da yargıçlar var” dedi. Meclis’te tek başına iktidar olan bir partinin kapatılması için Anayasa’nın 138. maddesini de ihlal ederek tavsiyede bulundu: “Hamdolsun ki Ankara’da yargıçlar var!” Üzerinde adalet yazan tişörtle yürümekle adalet gelmez. Yolu kapatarak o güzergâhı kullananları adeta isyan ettiriyorlar. O sıcakta saatlerce trafikte kalanlar var. Buna rağmen koruma altına alıyoruz. Kimler kimlerle yürüyor? PKK örgütünün arkasında olduğu siyasetçilerle bunlar omuz omuza yürüyorlar. Milletimiz tüm bunları görüyor, gerekli değerlendirmeyi yapar.