07 Ocak 2023 Cumartesi
Ana sayfa » 5 Maddede Sosyal Medya Yalanı
5 Maddede Sosyal Medya Yalanı

5 Maddede Sosyal Medya Yalanı

Sosyal medya yalanları tuzağına düşenler ve gerçekler. @tarkankaynar her hafta 5 yalanı mercek altına alacak

1- NAZLI ILICAK’TAN MEVLANA SEÇMELERİ

Gazeteci yazar Nazlı Ilıcak Sabah Gazetesi’ndeki bir köşe yazısında ‘Mevlana’dan’ başlığı altında bazı aforizmalara yer vermişti. Ancak bu aforizmaların, Can Dündar’ın yazdığı bir yazıya ait olduğu ortaya çıktı. Ilıcak bir okurundan gelen bir e-maili araştırmadan Mevlana imzalı olarak köşesinde yayınlamıştı. O dönem Cnntürk’te yayınlanan Medya Mahallesi’ne konuk olan Can Dündar “İnternetten gelen her bilgiyi test etmek gerekiyor. Ben bu dersi aldım, Nazlı hanıma da tavsiye ediyorum” diyerek kaleminin Mevlana’ya benzetilmesinden de memnun olduğunu belirtmişti.

nazlı

1 Mart 2010 tarihli yazısını “Mevlana’dan bu satırları gönderen Feride Çavuşoğlu’na teşekkürler” şeklinde bitirirken yazının Can Dündar’ın 16 Ağustos 2008 tarihli bir yazısı olduğunu bilmemişti. Fakat Dündar’ın nasihatını uygulamayan Nazlı Ilıcak daha sonra Türkiye Gazetesi yazarı Muammer Erkul’un 2000 yılında kaleme aldığı ‘Su Gibi’ isimli yazıyı aynen kopyalayıp Mevlana’nın yazısı diye yayınlamıştı.

2- ADLİYEDE MAKLUBE

“Paralel yapı” iddiasıyla gözaltı alınan 115 polisten 49′u, İstanbul Adliyesi’nde oturma eylemi yapmıştı. @MichaelCrleone nickli bir twitter kullanıcısı önündeki kağıtlara not alan bir polisin yer aldığı eylem karelerinden birine, photoshop tekniği ile maklube ekledi.

maklube

Milliyet gazetesi ise sosyal medyada paylaşılan bu kareyi gerçek sanarak “Şüpheli polisler iftarda maklube yedi” fotoğraf altı yazısıyla sayfalarına taşıdı. Haberde imzası bulunan muhabir ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Bir muhabirin başına gelebilecek en berbat şey yaşadığım. Bugüne kadar takibini yaptığım hiçbir konuda başıma gelmeyen bir durum bu. Twitter’da dönen saçma ileti ve üzerinde oynanmış fotolar başımıza bu işleri açıyor. Benim duruşumu bilen bilir” sözleriyle kendisini ve gazetesini savundu.

3- HASİP KAPLAN’DAN BOZKURT İŞARETİ

2015 Şubat ayı içerisinde TBMM’nde İç Güvenlik Yasası görüşüldüğü günlerden bir gece HDP ve CHP’li milletvekillerinden bazılarının meclis kürsüsü arkasında gerçekleştirdikleri eylem büyük yankı uyandırmıştı. Hal böyle olunca troll montajcılar boş durmadı ve geceye mizah katmak için HDP Milletvekili Hasip Kaplan’ın yaptığı zafer işaretini ülkücülerin bozkurt işaretine çevirdi. Bu siyasetle ciddi ilgili insanlarca mizah olarak algılandı ve gülünüp geçildi. Fakat çoğu insan da bunu gerçek sandı ki bunlardan bir tanesi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek idi. Gökçek’in twitter paylaşımına yanıt MHP milletvekili Sinan Oğan’dan geldi:

hkaplan

4 – VAPURDA NAMAZ KILANLAR

23 Şubat 2015 günü sosyal medyada yer alan fotoğraflarla Ankara metrosu Kızılay istasyonundaki mescide sığmayıp yerlerde namaz kılan ve bu şekilde yolcuların geçiş yollarını tıkayan insanların görüntülerine yer veriliyordu.

vapur

Sosyal medyada konu ile ile ilgili paylaşımlara habere dair gerçek görüntülerin yanı sıra bir de bir vapurun içinde aynı şekilde namaz kılan insanların göründüğü bir fotoğraf paylaşılmaktaydı. Süratle paylaşılan bu fotoğrafın kısa bir süre sonra Rusya resmi sitesi Pravda’dan başka bir haberin fotoğrafı olduğu anlaşıldı.

5 – KUZEY KORE LİDERİ AMCASINI KÖPEKLERE YEDİRDİ

11 Aralık 2013 tarihinde mizahi muhalif “Pyonyang Çhuiceng Hao” blogunda Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un amcası Jang Song Thaek’i idam ettirdikten sonra köpeklere yedirdiğine ilişkin bir haber yayınlanmıştı. 12 Aralıkta Honkong’da çıkan “Ven Vey bao” gazetesinde Pyonyang’daki gelişmelere ve Jang Song Thaek’in düşüşüne ilişkin analitik yazı çıkmıştı. Honkonglu gazeteciler bu haberi adı geçen bloga dayanarak yayınladılar. 24 Aralıkta Singapur’da İngilizce çıkan “Straits Times” gazetesi blogcuya değil de “Ven Vey bao” gazetesine dayanarak köpeklere ilişkin haberi yayınladıktan sonra haber dünya medyasında hızla yaygınlaşmaya başladı.

kkore

Oda TV haber ile ilgili şu yorumu yapmaktaydı: “Tüm bu gelişmeler öncelikle İnternet çağında medya organlarının karşı karşıya geldiği problemlere dikkati çekiyor. Bir yandan İnternet sayesinde enformasyon kat kat daha kolay elde ediliyor. Öbür yandan elde edilen enformasyonun ne derecede inanılır olduğunu belirlemek kat kat daha güç oluyor”