02 Temmuz 2024 Salı
Ana sayfa » Skandal Fetvaya Karşı Çıkana ‘Darbeci’ Suçlaması
Skandal Fetvaya Karşı Çıkana ‘Darbeci’ Suçlaması

Skandal Fetvaya Karşı Çıkana ‘Darbeci’ Suçlaması

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Diyanete yönelik sistematik bir saldırı var, sizce bunun hedefi nedir?” sorusuna 27 Mayıs 1960’ı işaret ederek yanıt verdi.

Skandal Fetvaya Karşı Çıkana ‘Darbeci’ Suçlaması

Diyanet İşleri Başkanlığı sitesinde yer alan “ Kızlar 9, erkekler 12 yaşında buluğ çağına girer ” ve “Buluğ çağına giren kişiler evlenebilir” ifadelerinin haber olması üzerine Diyanet’e büyük tepki gösterildi. Diyanet yaptığı açıklamada ifadelerin çarpıtıldığını ve çocuk evliliklere karşı olduklarını duyurdu. Ancak bu açıklama tepkileri dindirmedi. Diyanet en son olarak sitesinde bu ifadelerin yer aldığı sayfayı kapattı.

“O yapılanların devamı niteliğindedir”

Diyanet tartışmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Sabah gazetesinden İsa Tatlıcan’a konuştu. Ali Erbaş’ın 27 Mayıs 1960’ı işaret ederek “ Öyle büyük iftira ve haksızlıklara maruz kalmış ki Diyanet, bugün yaptıkları aynı o yapılanların devamı niteliğindedir” ifadeleri kullanması dikkat çekti.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş “Diyanete yönelik sistematik bir saldırı var, sizce bunun hedefi nedir?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Diyanetin tarihine baktığımız zaman belli çevreler tarafından bu hep olmuştur. Laik bir sistem içerisinde Diyanet’in yer almasını bir türlü hazmedemeyen kesimlerdir bunlar. 1940-1950 arası ve özellikle 27 Mayıs 1960 darbesi sonrası yıllarda yapılanlar arşivlerden çıkarılıp bir araya getirilse şaşırıp kalırsınız. Öyle büyük iftira ve haksızlıklara maruz kalmış ki Diyanet, bugün yaptıkları aynı o yapılanların devamı niteliğindedir. Esasında Laik sistemde herkes inancında, ibadetinde, düşüncesinde özgürlük içerisinde yaşama hakkına sahip olmalıdır. Fakat bu anlayış ülkemizde bir türlü tam olarak yerleşmedi. Dine mesafeli olan bazı kesimler amaçlarına Diyanet’e saldırarak ulaşmaya çalışıyorlar. Adım adım takip ederek bir açık bulmaya çalışıyorlar. Bulamazlarsa kendileri bir iddia ya da iftira ortaya atıp, bunun etrafında fırtına koparıyorlar. Siz bunun yalan ve iftira olduğunu bin kez de söyleseniz, aldırış etmeden ısrarla bu yalan ve iftirayı sürdürüyorlar. Halkımızın büyük çoğunluğu bu tür tavır ve davranışlardan çok rahatsız olmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bizler eleştiriye her zaman açığız, bu bizim bazı eksiklerimizi tamamlamamız açısından da iyi olur. Ancak yalan haber ve iftira hem bizi ve hem de din hizmeti verdiğimiz milyonlarca insanı üzmektedir. Ayrıca halkımızın medyaya olan güvenini büyük oranda zedelemektedir.”