Gazeteport
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Cumhuriyet.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven’i Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti. Doğum gününü cezaevinde kutlayan Oğuz Güven, ‘demokrasi ve adalet’ dileğinde bulundu…
İşte Barış Yarkadaş’ın Oğuz Güve ziyaretine ilişkin analttıkları;
“30 metrekarelik bir odada, sadece sevgimizi paylaşabildik”
“Eski müdürüm, ağabeyim Oğuz Güven’in doğum gününü cezaevinde kutlamak zorunda kaldık. Kutlama dediysek, aklınıza pastalı, börekli, müzikli bir tören gelmesin. Her şey yasak olduğu için, kendisine sadece kitap götürebildim. 30 metrekarelik bir odada, sadece sevgimizi paylaşabildik”
“Hücre arkadaşı Gökmen Ulu”
“Oğuz Güven, hücre arkadaşı Habertürk çalışanı Oğuz Usluer ve Sözcü Muhabiri Gökmen Ulu ile kantinden aldıkları pastanın üstüne mum şekline soktukları bir peçeteyi koyarak kutlama yapmış. Ben o kutlamadan sonra kendisiyle görüştüm. Morali ve sağlığı yerindeydi. Torununu çok özlediğini söyledi. Doğum gününü kutlamak için bir araya gelen dostlarına ve kendisini soranlara da teşekkür etti. Cezaevinde ihtiyaçlarını karşılayabildiklerini söyledi. Ancak özgürlüğü gasp edildiği için öfkeli… Çünkü; suç içermeyen bir twetten dolayı haksızca cezaevinde tutuluyor.”
“Demokrasi için bedel ödemeye hazırız”
“Kendisiyle yaptığımız görüşmede, ‘Doğum günü dileğiniz ne oldu?’ diye sordum. Cumhuriyet okurlarına ve kamuoyuna şu mesajı verdi: ‘Ülkemiz için demokrasi umutlarımızı koruyoruz. Ülkemizin tek kurtuluşu, adaletin doğru dağıtılmasıyla olur. Bu ülkeye demokrasi, adalet ve hakça bir düzen gelecekse; biz bunun bedelini göğsümüzü gere gere ve seve seve ödemeye hazırız. Oğuz Güven… ‘İstenirse yargı hızlı işleyebiliyor’ dedi”
“FETÖ Davası sulandırılmak istendiği için buradayız”
“Ortada suç olmamasına rağmen tutukluyuz’ diyor…Biraz da bunun rahatlığıyla yatıyor cezaevinde. Çünkü suç işlemedi. Bunu herkes biliyor… Adaletin mutlaka tesis edileceğine inanmak istiyor. Oğuz Güven, kumpas davaları sürecindeki tavrına, tweetlerine ve yazdıklarına bakılmasını da istiyor. İktidarın o dönemki adıyla Gülen Cemaati’ni desteklerken, kendisinin karşısında durduğunu hatırlatıyor. Kendisine ve diğer gazetecilere açılan benzer davaların, FETÖ davasını sulandırmak ve hafifletmekten başka hiçbir işe yaramayacağını ifade ediyor.”
