07 Ocak 2023 Cumartesi
Ana sayfa » Herkes Susarken O Gerçeği Söyledi
Herkes Susarken O Gerçeği Söyledi

Herkes Susarken O Gerçeği Söyledi

Tarık Akan gerçeği söylemekten korkmayan ender insanlardan biriydi. Son iki konuşmasında Türkiye gerçeğini korkmadan söyledi. İşte o iki konuşma;

Tarık Akan, 26.1.2015’te Almanya’nın Köln kentinde, Gazeteci Uğur Mumcu ile Şair Nazım Hikmet için anma toplantısında konuşmuştu.

“Siz burada yaşıyorsunuz, Türk televizyonları izleyip oradan biraz rahatsız oluyorsunuz ama biz o ülkede yaşıyoruz. Ben her şeyim yerli yerinde olmasına rağmen mutsuzum, huzursuzum. Sabah kalkıyorum, gazeteye bakıyorum; ‘eyvah diyorum, bu lafı nasıl söyler.’ Öğlen diğer gazetelere bakıyorum bir facia. İnternet’e giriyorum, ‘Allah’ım diyorum bu nasıl olabilir.’ Akşamları birkaç kadeh atıyorum da rahatlıyorum. Sonra televizyonu açıyorum, çıldıracağım. Huzur diye bir şey kalmadı ülkemde. Eleştirebilirsin ama bir ara ver. Bir hafta, 10 gün sus be adam.”

Tarık Akan son röportajlarından birini Cumhuriyet’ten Ceren Çıplak’a vermişti. O röportajda Tayyip Erdoğan için yine korkmadan konuşmuştu.

– Peki. Gündemde en çok ne canınızı sıkıyor? Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “vatandaşlıktan çıkarma” demeci sizde ne gibi çıkışlar yaptı?

Her gün şehit haberi almak perişan ediyor beni. Cumhurbaşkanı’nın konuşmaları beni çıldırtıyor. Bu kadar yanlış bir düşünce olabilir mi? Hangi yetkiyle, hangi hakla vatandaşlıktan çıkarma lafını kullanabilirsin. Olacak şey değil. Çok acı çok.

– Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmaları neden çıldırtıyor sizi?

Bu kadar temelsiz, bu kadar hedefi olmayan, bu kadar muhalefete küfür edercesine konuşma… Bu eleştiri değil, konuşmak değil. Bu yaşıma kadar hiçbir iktidardan muhalefetle ilgili bu tür Türkçeyi duymadım. Konuşulmadı da. Bu kadar ağır, küfüre yakın konuşmayı mantığım, aklım almıyor. Sıkıştıkça muhtarları topluyor… Topluyor muhtarları, kaymakamları, polisleri ağzına gelen her lafı söylüyor. Bir Cumhurbaşkanı’na yakışmayan bir hareket. Bu yaşıma kadar ülkemde şunu gördüm ki hesabı sorulmayan çok az ve küçük şeyler var. Yapılan bütün hataların önünde sonunda bir şekilde hesabı soruluyor. Peki senden sonra çocukların var, bu hesap çocuklarına sorulduğu zaman düşünmüyor musun onların ne acılar çekeceğini. Elinde hiçbir kanıt, belge yok. Aldığı yanlış tüyolara göre yorum yapmak kadar yanlış bir şey olamaz. Onun için Cumhurbaşkanı bugün var yarın hiçbirimiz olmayacağız. Sırayla gidelim yeter ki. Sonra geriye kalan Cumhurbaşkanı’nın yakınlarının çok acı çekeceğine eminim. Hesapları sorulacak.