Yenikapı’da siyaset için bir çok ilkin birarada olduğu bu açıdan “tarihi” bir miting yapıldı. Tayyip Erdoğan, AKP Genel Başkanı Binali Yıldırım,  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ilk kez bir miting alanında buluştu. Birlik ve beraberlik mesajlarının verildi ama bu birliğin hangi temeller üzerinde sağlanacağının net olmadığı bir hava da vardı. ANA akımım ve havuz medyasının Yenikapı devrimi olarak sundukları mitingten notlar şöyle;

-Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı anons edildiğinde yuhlama sesleri de duyuldu. Sunucunun müdahalesi ile yuhalamalar engellendi. Sunucunun ” Bugün birlik günü, kardeşlik günü. asla. sakın” sözleri dikkat çekti.

-Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında 12 maddelik manifestoyu da okudu. Miting alanında bulunanlar bu manifestoyu tepkisiz dinledi. Laik demokratik ve çağdaş bir Türkiye manifestonun 12 maddesi okunurken hiç bir maddesinde büyük bir coşku yaşanmadı. Kılıçdaroğlu İzmir’deki mitingde bu maddeleri tek tek alandakilerin oyuna sunmuştu ama Yenikapı’da bunu yapmadı. Çünkü alandaki kalabalığın önceliği bu maddeler değildi.

-Yenikapı’da katılan herkesin ortak paydası “FETÖ” karşıtlığı oldu. Ama burada da temel 15 Temmuz darbe girişimi alındı. 12 yıllık AKP Cemaat ortaklığı üzerinde durulmadı. Böyle olunca da Gülen Cemaati’nin darbe yapacak cürete gelmesinde Erdoğan AKP yönetiminin katkısı da yok sayılmış oldu.

-Yenikapı mitinginde alanda Atatürk posteri ve hemen yanında Tayyip Erdoğan’ın posteri asıldı. Kılıçdaroğlu miting için Atatürk posterinden daha büyük başka poster olmamasını şart koşmuştu. Erdoğan’ın posteri bir kaç santim daha küçüktü. Tayyip Erdoğan çoğunlukla yaptığı gibi “Gazi Kemal” ve “Gazi” demeyi tercih etti. Erdoğan, Atatürk demiyor çünkü böyle davranarak “Kurtuluş Savaşı dönemini bir şekliyle onaylıyorum ama sonrasını onaylamıyorum ” mesajı veriyor. Yine mitingte bir başka mesajı da vardı. O da Rabia idi. 15 Temmuzu 2.Kurtuluş Savaşı olarak görüyorlardı ama İhvan’dan da vazgeçmiyordu. Erdoğan miting alanındakileri Rabia işareti ile selamladı. Daha önceki mitinglerde olduğu gibi Emine Erdoğan Rabia işareti yapmadı.

-“Tek adam yönetimi” konusunda ısrar edilecek mi sorusu miting alanında net bir şekilde ortaya konmadı. “FETÖ”ye karşı oluşan birlik ve beraberliği “Terk adam yönetimi” ısrarı ile devam etmeyeceği bir gerçek ama satır aralarında yine klasik Erdoğan tavrı da vardı. Meclis üzerinde “idam” baskısı oluşturdu. Erdoğan askeri liselerin kapatılmasını eleştirenlere de yanıt verdi; “Hükümet askeri liselerin kapatılmasına yönelik bir açıklama yaptı. Bazı eski askerler bunun yanlış olduğunu söylediler. Ben de onlara buradan sesleniyorum. İşte oradan yetiştirilmiş olan o tek tip FETÖ’cüler bu olayı yaptılar. Biz de diyoruz ki, tüm liselerimizden yetişenler bu okullara girsin. Harp okullarımızda ne eğitim veriliyorsa o okullarda verilsin. Onların isimlerini hâlâ ağzına almakta çekinenler var.” Bu konuşmasıyla askeri liselerin kapatılmasının kendi isteği ile olduğunu da göstermiş oldu. Erdoğan darbe girişimin ertesinde Gezi Parkı’na kışla yapacağını söylemişti. Miting de bunu tekrar etmedi.

-Laiklik yeni anayasada olmamalı sözleriyle tepki çeken Meclis Başkanı İsmail Kahraman Selahaddin Eyyubi’den Fatih Sultan Mehmet’e kadar bir çok isim söyledi ama bir kez bile Atatürk demedi. Rabia selamıyla çıktığı kürsüde Neoosmanlı, İttihad-ı İslam temalı konuşma yaptı. Kahraman “10 asır önce bu topraklara gelen İslam umarım kıyamete kadar burada yaşayacaktır. Sizler İslam’ı yok etmek için seferlere çıkan Haçlı ordularını perişan eden Selahaddin Eyyubilerin torunlarısınız. Ya ben İstanbul beni alır ya İstanbul beni diyen Fatih Sultan Mehmet’in torunlarısınız. Sizler göğsü iman dolu insanlarsınız. Milyonlarca kişi sizin aranızda olmak istiyor” dedi.

-Binali Yıldırım Selamlama için platforma çıktığında Rabia selamı vermedi ama daha sonra konuşma için kürsüye geldiğinde “Rabiamız, tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak, ay yıldızlı bayrağımız hepimize yeter” dedi.  Yıldırım, konuşmasında, Nazım Hikmet’in “Emret ki ölelim, emret. güneşi içiyoruz sesinde. Akın var güneşe akın. Güneşi zapt edeceğiz, güneşin zaptı yakın” dizelerine de yer verdi. Ahmet Arif’in “Bunlar engerekler ve çiyanlardır, bunlar aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır. Tanı bunları, tanı da büyü” dizelerine de değindi. İlk kez Ahmet Arif’in şiirini okuyorlardı alışkın olmadıklarını miting alanındakilerin sessizliği ve Star gazetesi’nin dizeleri M.Akif diye duyurması da gösteriyordu.

-Mitingin sürpriz konuşmacısı Genel Kurmay Başkanı Hulisi Akar’dı. “En büyük asker bizim asker” sloganları ile kürsüye çıkan Akar’ın miting alanında Cübbeli Ahmet ile çektirdiği fotoğraf konuşması kadar çok konuşuldu.

-Miting alanında birlik ve beraberlik coşkusu vardı ama bunun hangi temel üzerine oturtulacağı net olmadı. Laik demokratik cumhuriyet temeli ortak payda yapılacak mı sorusu miting alanına bakıldığında tam karşılığını bulmadı.

-Meclis’te temsil edilen partilerden sadece HDP miting alanında yoktu. Birlik ve beraberlik vurgusunda Türkiye’nin önemli bir kesminin yok sayılması da miting alanında önemsenmedi.

–