12 Mart’ta Birgün Gazetesi’nde Serbay Mansuroğlu Karaman’daki tecavüz rezaletini haber yaptı. Tüm Kamuoyu haberi o zaman öğrendi. Oysa rezalet 4 Mart’ta oldu. Bir çocuğun rehber öğretmene anlatmasıyla olay savcılığa bildirildi. Savcılık harekete geçti. 4 Mart Cuma günü okula giden polisler öğretmeni gözaltına aldı, yerel internet gazetesi karamaninsesi.com da haberi anında sitesine taşıdı. Ancak haberin yayınlanmasının üzerinden bir saat geçmeden, internet sitesi haberi çıkardı. 4 Mart’ta ortaya çıkan rezalet, ancak 12 Mart tarihinde BirGün’de yayınlanan ‘45 öğrenciye tecavüz’’ başlıklı haberi üzerine ülke gündemine girebildi.
Karaman’da Ensar ve KAİMDER evlerinde kalan çocuklara tecavüz rezaletinde iddianame ile birlikte yalanlar ve gerçekler ortaya çıktı. Rezaletin ortaya çıkmasından bugüne neler oldu kim ne dedi ve neler yaptı onu görelim.
4 Mart 2016
Öğretmen Muharrem B. okula gelen polisler tarafından gözaltına alındı. Muharrem B. sorgusu yapıldıktan sonra da tutuklandı.
7 Mart 2016
Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı RTÜK’e bir yazı yazarak Karaman’daki tecavüz rezalet için haber, eleştiri yapılmasının engellenmesi istendi. Bu yazıda dikkat çeken çocuklara tecavüzün başlangıcı olarak 2014 yılını göstermesiydi. Başsavcılık daha henüz haber sadece yerel sitede yayınlanmış ve oradan silinmiş ve hiç bir yerde yayınlanmamışken bu başvuruyu yapıyor ve olayların başlangıcını 2014 yılı yapıyordu. Neden 2014 yapılmak istendiği sonradan ortaya çıkacaktı. Ensar Vakfı bütün argümanını “2013’te 5 ay Ensar Vakfında görev aldı sonra ayrıldı” üzerine kurgulamıştı. Böylece Ensar devre dışı bırakılacaktı. Nedeni şu haberde var
10 Mart 2016
Karaman Cumhuriyet Başsavcısı yerel medyada haberleri önlemek için karaman.adalet.gov.tr sitesinde yayın yasağı olduğu açıklaması yaptı. Yerel internet siteleri tüm haberleri kaldırdı.
12 Mart 2016
Birgün gazetesi Karaman’daki rezaleti sayfasına taşıdı. Ana akım ve havuz medyası bu haberi görmezlikten geldi. Sosyal medya ve bazı internet siteleri Birgün’den alıntı yaparak haber yaptı.
13 Mart 2016
KAİMDER Başkanı Mehmet Sarı ise kendilerine bağlı herhangi bir yurt ve ev olmadığını söyledi. Mehmet Sarı, “Adı geçen Muammer B.’nin bizde herhangi bir üyeliği ya da kaydı yoktur. Bizim yurt ya da evle işimiz yok. Biz imam hatip okullarıyla irtibatlıyız” dedi. Oysa bu açıklamalar tamamen yalandı. Gazeteport öğretmen Muammer B’nin 2014’te KAİMDER bağını ortaya çıkardı. Öğretmen Muharrem B. KAİMDER etkinliğinde çocuklarla sahneye çıkmıştı. Bunun haberi şöyleydi
Karaman yerel haber sitesinde 24 Mart 2014 tarihindeki haberde “Kısa adı KAİMDER olan Karaman İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneğinin Piri Reis Kültür Merkezinde düzenlediği ‘Bensiz Olmaz Çanakkale Gösterisi’ katılım ve ilgi yüksek oldu. KAİMDER’in yurdunda kalan Karaman İmam Hatip Ortaokulu 6.sınıf öğrencilerin faaliyetlerini içeren slayt gösterimine geçildi. Ardından öğrenciler tarafından düzenlenen programa sahnelendi. Gerek öğrencilerin okudukları şiirler, oynadıkları piyesler, gerekse öğrencilerin geceye uygun kıyafetleri ve araç gereçleri göz doldurdu. Gece sonunda öğrencilerin rehber Öğretmenleri Muharrem B. ve öğrenciler bolca alkış aldı.” deniliyordu. Bu haber ve diğer haberler yerel inter sitelerinden “Ensar Vakfı KAİMDER zarar görmesin” diye silindi.
13 Mart 2016
Ankara’da Canlı bomba saldırısı oldu. Tüm Medya bu terör saldırısına odaklandı. “Suçun şahsiliği” denilerek Ensar’ı aklama manipülasyonu başladı. Oysa dava Ensar’ı bağlıyordu. Ve bu gözden kaçırılıyordu.
Ensar Vakfı’nı neden bağlıyordu? Çünkü çocuklar ve aileler savcılık ön soruşturmasında “Ensar/KAİMDER evinde kaldıklarını” söylemişlerdi. Savcı da bu ifadeyi dosyaya koymuştu.
14 Mart 2016
Karaman Başsavcılığı karaman.adalet.gov.tr bir açıklama yayınladı. Açıklamada, daha önce yerel medyayı susturmak ve haberleri engellemek için verilen yayın yasağının tüm medyada yasaklandığı duyuruluyordu.. Bu açıklamada bir ayrıntı çok önemliydi. Savcılık “iki yurtta farklı zamanlarda görev yapan şahıs” diyordu. Önemliydi, çünkü tecavüzlerin Ensar Vakfı ve KAİMDER ev/yurtlarında olduğu kabul edilmiyordu.
Karaman Valiliği’de bir açıklama yaptı. Bu açıklamada Karaman’da Ensar ve KAİMDER’e ait yurt olmadığı söylendi. Valilik Ensar Vakfı sözcüsüymüş gibi yaptığı açıklamada, öğretmen Muharrem B’nin Ensar ve KAİMDER üyeliği olmadığını duyurdu. Tecavüz zanlısı öğretmen Muharrem B.’nin üyeliği yoktu ama tecavüzün gerçekleştiği evlerin Ensar ve KAİMDER ev/yurdu olduğunu kendisi dahil herkes biliyordu. Karaman Valisi yasal olarak kaydı bulunmayan ev/yurda göz yumulmasını da bir anlamda yok sayıyordu. Karaman Başsavcılığının “iki yurtta kalan” açıklaması bu açıdan da önemliydi. Hem de iki farklı devlet kurumunun çelişkisini ortaya koyuyordu.
15 Mart 2016
Ensar Vakfı Karaman şube Başkanı Ali Bağcı da, “Muammer B., bizim vakfımızda 2013 yılında beş ay gönüllü olarak görev yapıp öğrencilere kurs verdi. O dönemde herhangi bir şikayet ya da sorun duymadık” dedi. 4 Martta ortaya çıkan olaydan tam 11 gün sonra gelen bu açıklama ile Ensar Vakfı’nın argümanı tamamen bunun üzerine kurgulanacaktı. Peki bu doğru muydu? Değildi. Çünkü Yerel medyada silinen haberlerde öğretmen Muharrem B. 2012 yılında Ensar vakfı ev/yurdu öğrencileri ile yerel internet sitesini ziyaret etmişti.
16 Mart’ 2016
Ahmet Hakan Coşkun köşesinde “Bu olay üzerine Ensar Vakfı’na yüklenmek, Ensar Vakfı’na vurmak, Ensar Vakfı’nın kapatılmasını istemek, Ensar Vakfı’nı hedefe koymak doğru mu”diye yazdı. Ve yazısını Ensar’ı dava dışında bırakma stratejisi olan “Suçun şahsiliği” üzerine kurdu. Oysa Karaman’daki rezaletin “suçun şahsiliği” ile alakası yoktu. Çünkü ön soruşturmada aileler/çocuklar cinsel istismarın Ensar KAİMDER ev/yurtlarında olduğunu söylemişlerdi. Bu iafadelerin iddianamede yer alıp alması çok şeyi değiştirecekti. Bir kaç gazeteci, sosyal medya ve bazı internet sitesinin üstüne gitmesi ile “suçun şahsiliği”ne hapsedilmek istenen rezalet deşifre oluyordu. Bu sırada olayı başından beri titizlikle soruşturan savcının görevden alındığı manipülasyonu yayıldı. Aslında savcının çocukların “Ensar Vakfı ve KAİMDER evlerinde istismara uğradık” ifadesini dosyaya koyması kriz yaratmıştı. Savcının bu ısrarı karşısında baskılarda yoğunlaştı ama o ifadeler önce dosyaya sonra da iddianameye girdi. Karaman’ı ısrarlı takip savcının görevden alınmasını da engelledi.
19 Mart 2016
Ahmet Hakan Ensar Vakfı Başkanı Cenk Dilberoğlu ile Röportaj yaptı röportajın başlığı ” kimsenin alnında tecavüzcü yazmıyor” idi. Ensar Başkanı Dilberoğlu bir kez daha “suçun şahsiliğini” devreye sokuyordu. Bu röportaj tam bir algı manipülasyonuydu. Yalanları ve gerçekleri yine deşifre oldu. Dilberoğlu, bu şahıs ilk suç fiilini 2014 yılında işliyor ve günümüze kadar farklı tarih ve yerlerde bu suçu işlemeye devam ediyor.” diyordu. Oysa iddianamede suç başlangıcı olarak 2012 yılı tespit edilip, yazıldı. Bu röportajın yalanları ve gerçekleri bu haberde var.
21 Mart 2016
Karaman’da Ensar Vakfı’na ait ev ve yurtlarda meydana gelen ve en az 10 çocuğun tecavüze uğramasına sosyal medya sessiz kalmadı. #StopChildRapeinTurkey (Türkiye’deki çocuk tecavüzünü durdurun) hastagıyla twitter kullanıcıları konuyu Türkiye ve Dünyanın 1 numaralı gündemi haline getirdi…
22 Mart 2016
Karaman Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul etti ve ilk duruşma tarihi olarak 20 Nisan’ı verdi. İddianamenin ilk sızan bilgilerinde “8 çocuğun kesin şekilde nitelikli istismara maruz kaldığı”, iki çocuk hakkında ise kesin ispat edilememiş şüpheler olduğu belirtildi. Çocuklara cinsel istismarın sekizinin Karaman İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği’ne (KAİMDER) bağlı evlerde, ikisinin ise Ensar Vakfı’na bağlı evlerde gerçekleştiği de yansıdı.
22 Mart 2016
Karaman iddianamesinin kabul edilmesiyle AKP’nin Ensarı savunması da gecikmedi. AKP Muğla Milletvekili Nihat Öztürk “Biz inadına Ensar Vakfı’na destek olmaya devam edeceğiz” dedi. En tartışmalı desdek de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’ndan geldi. Ramazanoğlu, “bir kere rastlanmış olması, hizmetleriyle ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz” dedi…
23 Mart 2016
Karaman’daki Ensar/KAİMDER ev/yurtlarında çocuklara cinsel istismar iddinamesinin ayrıntılarına Gazeteport ulaştı. İddinamede öğretmen Muharrem B. istismarı nasıl gerçekleştirdiğini itiraf ederek suçları Ensar ve KAİMDER evlerinde işediğini kabul etti. Ana akım medya , havuz medyası dışında kalan medyanın takibi, sosyal medyanın olayın peşini bırakmaması ve soruşturmayı yürüten savcının ısrarı ile iddianame başlangıçta hesaplananın tam tersi oldu.
23 Mart 2016
AKP çocuk istismarlarının araştırılması ve önlenmesine yönelik araştırma komisyonu kurulması teklifini reddetti. B unun üzerine sosyal medyada #ÇocukİstismarcısıAKP ve #ChildAbusersProtectedInTurkey (Çocuk istismarcıları Türkiye’de korunuyor) etiketine binlerce tweet yağdırıldı. Tepkinin artması üzerine AKP geri adım atarak 4 partinin biraraya gelerek komisyon kurmasını kabul etti.
23 Mart 2016
İddianamenin yansıması ve tecavüzlerin Ensar Vakfı evinde olduğunun ortaya çıkması üzerine Ensar Vakfı’ndan yeni hamle geldi. Ahmet Hakan’a verdiği röportajda Ensar Vakfı’nın bir sorumluluğu yok diyen Vakfın başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu, bu sefer de davada müdahil olmak için mahkemeye dilekçe verdiklerini açıkladı.
24 Mart 2016
‘Suçun şahsiliği” oyunu tutmayınca Ensar Vakfı bu kez mağdur rolünü oynamaya başladı. Davanın sorumluluk açısından sanığı olması gereken vakfın başkanı ailelerin avukatlığını alacaklarını söyledi. Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu “Mağdur ailelerin de avukatlığını almaya gayret ederek onlara psikolojik destek vererek dava sürecini takip edeceğiz. ” diyor. Ailelerin avukatlığını aldığı anda dava sadece zanlı öğretmen Muharrem B üstünden yürütülecek. Ensar’da aklanmış olacak.
25 Mart 2016
Ahmet Davutoğlu Manisa’da Karaman’da yaşanan 10 erkek öğrenciye cinsel istismarla ilgili ilk kez konuştu. Ensar Vakfı’nı savundu. “Biz Ensar Vakfı’nın insanlığa ve ülkemize hizmet ettiğine şahitlik ediyoruz” dedi..
26 Mart 2016
Onlarca çocuğun Ensar Evi’nde tecavüze uğradığı Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu bu sefer de ÇYDD ve Nesin Vakfı’na iftira attı: Oralarda da böyle bir olay olmuştu.
26 Mart 2016
Sosyal medya, Karaman’daki Ensar Vakfı’na ait evlerde yaşanan çocuk tecavüzleri ve suç bireyseldir diyerek AKP’liler tarafından Ensar Vakfı’nın aklanmaya çalışması nedeniyle yine ayakladı… #BabaBeniEnsaraGönderme hashtagıyla yapılan paylaşımlar Türkiye’de günün en fazla paylaşılan mesajları oldu…
28 Mart 2016
Gazeteport, 2 çocuğa cinsel istismar iddiasıyla halen tutuklu bulunan Rize İl Özel İdare Genel Sekreter Yardımcısı ve Kızılay Şube Başkanı Mehmet Nuri Gezmiş’in, 2001-2003 yılları arasında Rize Ensar Vakfı Başkanlığı yaptığını ortaya çıkardı. Rezaletin ortaya çıkması sonrası Ensar Vakfı sitesini kapattı. Mehmet Nuri Gezmiş’in de ismini siteden sildi.
28 Mart 2016
Gazeteport, FBI’ın verdiği istihbaratla evindeki bilgisayara çocuk pornosu indirdiği tespit edilen sonra Trakya Üniversitesi İlahiyat Profesörü ve Rektör Yardımcısı Hüseyin Sarıoğlu’nun da Ensar Vakfı ile çalıştığını ortaya çıkardı.
30 Mart 2016
Karaman Milli Eğitim Müdürü Asım Sultanoğlu savcılığın kentte KAİMDER ve Ensar Vakfı Evleri olup olmadığı müzekkerisine “Kentimiz sınırları içinde KAİMDER ve Ensar Vakfı’na ait evler bulunmamaktadır” yazısı gönderdi. Dava dosyasına konulan Milli Eğitim Müdürlüğü yazısını yalanlayan belgelere Gazeteport ulaştı.
31 Mart 2016
Karaman’da Ensar/KAİMDER Evi’nde yaşanan tecavüz rezaletine ilişkin Vali Murat Koca Karaman’a giden CHP heyetine ” Evlerin varlığını soruşturmayla öğrendik. Evlerin hangi vakıf ya da derneklere ait olduğunu bilmiyorum.” demişti. Gazeteport valinin yalanını ortaya çıkardı. 3. ocak 2013 tarihinde tecavüz zanlısı Muharrem Büyüktürk Ensar Evi’ndeki çocuklarla Vali Murat Koca’yı makamında ziyaret ediyor ve fotoğraf çektiriyor. Ziyarette Ensar Vakfı Karaman Başkanı Ali Bağcı da var.
5 Nisan 2016
Utanç Kuyruğu
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu için verilen gensorunun gündeme alınması reddedilince AKP’liler tebrik için sıraya girdi.
8 Nisan 2016
Ensarcılar Hepiniz Ordaydınız
Karaman’da “çocuklara nitelikli istismar” rezaletinde Ensar Vakfı’nın rolü ve sorumluluğu ortaya çıktıkça geçmişe dair ne var yok silmeye başladılar. Yerel internet siteleri bütün arşivi sildi. Ensar Vakfı Karaman geçmişini siliyor. Ama bir yerde silmeyi unuttular. Gazeteport’un ortaya çıkardığı fotoğrafta 25 Kasım 2012’de Ensar Vakfı Başkanı Cenk Dilberoğlu hayatında sanki adını bile yeni duymuş gibi davrandığı zanlı Muharrem B ile yanyana görülüyor
Sarayın Ensar’ı
AKP Ensar için neden göğsünü siper ediyordu. Ediyordu çünkü Ensar Vakfı tıpkı TÜRGEV gibi alternatif eğitim projesiydi. Erdoğan’ın “dindar nesil yetiştireceğiz” sözlerinin stratejik kurumlarıydı. Erdoğan 27 Şubat 2016’da Ensar Vakfı Genel Kurulunda “işte ordu işte komutan” sloganları arasında konuşma yaptı. Erdoğan vakfın hizmetlerinin en yakın şahidi olduğunu açıkladı ve “Vakit Ensar olma vakti ” dedi. Emine Erdoğan’da 90 yıllık enkazı kaldırdık açıklamsını yine Ensar Vakfı’nın etkinliğinde söyledi. Bilal Erdoğan Ensar Vakfı Bahçelievler şubesi etkinliğinde “Eşimden sonra en çok görüştüğüm kişi ise Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu’dur” diyordu. Ve ekliyordu TÜRGEV ve Ensar birlikte çalışıyoruz. Ensar’ın dünden bugüne kronolojisi bu haberde var..