Gazeteport

“Türkiye Sınırları Kapatırsa İki Taraf da Zararlı Çıkar”

Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, yarın yapılacak bağımsızlık referandumuna saatler kala Erbil’in Salahaddin kasabasında referandum hakkında açıklama yaptı. Düzenlediği basın toplantısında, “Tüm tarafların desteğiyle referandum kararı aldık. 25 Eylül’de yani yarın, kararımızı vereceğiz. Halkının görüşüne başvurmak çözüm için en iyi yoldur” dedi. Barzani, referandumun sınırların belirlenmesi olmadığını da ifade ederek, “Bağdat’la diyalog ve müzakereler devam edecek” dedi.

Barzani Geri Adım Atmadı: Referanduma Gidiyoruz

Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, yarın yapılacak olan referanduma saatler kala Erbil’in Priman ilçesinde kameraların karşısına geçti. Birçok televizyonun canlı verdiği ve İngilizce tercüme yapılan toplantıda Kürtçe konuşan Barzani, açıklamalarda bulundu. Barzani, Irak’la ilişkileri iki dönemde değerlendirebileceklerini, birinci dönemin Saddam döneminde olduğunu, ikinci dönemin ise 2003’ten sonraki dönem olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

“Kürdistan halkına karşı katliam, jenosit, faili meçhuller ve kimyasal saldırılar yaşandı. 4 bin 500 köyümüzü yok ettiler. Yeni, demokratik ve federal bir Irak inşa etmek için çabaladık. Kürtler olmazsa, Musul, Ninova, Enbar ve Diyala’da yenileceklerdi. 2003’te yeni bir süreç başladı. O zaman ümitliydik ve birlikte yaşam kültürünün benimsendiği federal bir Irak’ın kurulması için çalıştık. Yönetimin simaları değişti ancak, zihniyetleri değişmedi. Üzerinde anlaştığımız devleti mezhep devletine dönüştürdüler. Ortaklık hukuku uygulanmadı. Anayasa çiğnendi ve 140 maddenin gerekliliği yerine getirilmedi. Peşmergeye tek fişek göndermedikleri gibi, maaş ve bütçeyi de kestiler. Kürdistanlıları yok sayma retoriğini terk etmediler. Tüm bu sorunların çözümü için çok çabaladık. Ama, Bağdat bunu kabul etmedi. Bunların sonucunda çabalarımızın sonuç vermediğini gördük ve tüm tarafların desteğiyle referandum kararı aldık.”

“Referandum sınırların belirlenmesi değildir”

Mesut Barzani, 25 Eylül’de yani yarın referanduma giderek kararlarını vereceklerini de belirterek, “Halkının görüşüne başvurmak çözüm için en iyi yoldur. Ama, onlar tehdit ve emrivaki yolunu benimsemeye devam ediyorlar. Tehdit diliyle karşı karşıya kaldık, ama bunda ne günahımız var. Bir halk kararını verecek. Jenosit ve katliamlarla karşı karşıya kalırken, kimse ses çıkarmadı. Şu kanaate vardım; bağımsızlık felaket ve katliamların önüne geçecek. Referandum Kürdistan halkının görüşünü ortaya koyması için birinci yoldur. Bu adımdan sonra uzun soluklu bir yola girilecek. Yarın demokratik bir süreç başlayacak. Referandum sınırların belirlenmesi değildir. Bağdat’la diyalog ve müzakereler devam edecek. Peşmerge ile Irak güçlerinin DEAŞ’a karşı mücadeledeki işbirliği devam edecek ama, eğer onlar kabul ederse. Bağdat’a 1-2 yıl gereken zamanı vermeye hazırız. Asla başarısız ortaklığı görüşmek üzere Bağdat’a geri gitmeyeceğiz. Bundan sonra Bağdat ile diyaloğumuz iki iyi komşu olmak esasında olacak. İki millet arasında bir çatışma ve gerginliğe asla izin vermeyeceğiz. Son 25 yıl gösterdi ki kimseye tehdit değiliz. Hedef; demokratik, modern ve herkesi kuşatan bir devlet inşa etmek. Halk yarın sukünet içinde sandıklara gitsin. Referandumun uluslararası standartlara uygun bir şekilde geçmesini sağlayın” diye konuştu.

Barzani’nin basın toplantısı soru cevap bölümüyle devam etti.

Barzani’nin açıklamalarından satır başları:

Kürdistan halkına karşı katliam, jenosit, faili meçhuller ve kimyasal saldırılar yaşandı…

4500 köyümüzü yok ettiler. 8 Barzani ve 12 bin Feyli Kürt’ünü katlettiler….

Yeni, demokratik ve federal bir #Irak inşa etmek için çabaladık.

Kürtler olmazsa, Musul, Ninova, Enbar ve Diyala’da yenileceklerdi. Yönetimin simaları değişti ancak zihniyetleri değişmedi.

Üzerinde anlaştığımız devleti mezhep devletine dönüştürdüler. Peşmergeye tek fişek göndermedikleri gibi, maaş ve bütçeyi de kestiler. Kürdistanlıları yok sayma retoriğini terk etmediler.

Tüm bu sorunların çözümü için çok çabaladık. Ama Bağdat bunu kabul etmedi.

Bunların sonucunda çabalarımızın sonuç vermediğini gördük ve tüm tarafların desteğiyle referandum kararı aldık. 25 Eylül’de yani yarın, kararımızı vereceğiz.

Tehdit diliyle karşı karşıya kaldık ama bunda ne günah var. Bir halk kararını verecek.

Jenosit ve katliamlarla karşı karşıya kalırken, kimse ses çıkarmadı.

Şu kanaate vardım; bağımsızlık felaket ve katliamların önüne geçecek.

Yarın demokratik bir süreç başlayacak. Referandum sınırların belirlenmesi değildir. Bağdat’la diyalog ve müzakereler devam edecek. Peşmerge ile Irak güçlerinin IŞİD’e karşı mücadeledeki işbirliği devam edecek ama eğer onlar kabul ederse.

Bağdat’a 1 – 2 yıl gereken zamanı vermeye hazırız. Asla başarısız ortaklığı görüşmek üzere Bağdat’a geri gitmeyeceğiz.

Bundan sonra Bağdat ile diyaloğumuz iki iyi komşu olmak esasına göre olacak.

İki millet arasında bir çatışma ve gerginliğe asla izin vermeyeceğiz.

Son 25 yıl gösterdi ki, kimseye tehdit değiliz.

Hedef; demokratik, modern ve herkesi kuşatan bir devlet inşa etmek.

Halk yarın sükunet içinde sandıklara gitsin. Referandumun uluslararası standartlara uygun bir şekilde geçmesini sağlayın. Şehit anneleri ve çocuklarının acılarını az da olsa dindiren tek şey bağımsızlıktır.

İleride karanlık bir gelecekle karşılaşmaktansa, her türlü riski göze alma kanaatine vardık.

Son 25 yılda Türkiye ve dünya için barış ve istikrar kaynağı olduğumuzu kanıtlatladık.

Tepkiler sertleşti ancak şimdiye kadar prensipte hiç kimsenin referanduma karşı olduğunu duymadık.

Bağımsız olmak istediklerinden dolayı milletin cezalandırılması doğru değil.

İran ve Türkiye ile dostuz, onlara dostluk elini uzatıyoruz.

İran ve Türkiye, dostluğu geri çevirse de biz onlara dostluk elini uzatmaya devam ederiz.

Barzani, referandum konusunda ABD ve Bağdat yönetiminin tepkilerinin sorulması üzerine “Bağdat ve Washington’un tavrını onlara sorun” diye konuştu.

BM, genelde bütün olaylarda arabulucu olmayı seçiyor.

26 Eylül’de tepki göstermesi halinde, Irak’a karşı bir tepki göstermeyeceğiz, onlara fırsat tanıyacağız.

Irak’ın Enfal siyasetine dönmesi halinde ise, başka kararlarımız olacak.

Barzani, Türkiye’nin Irak sınırında yaptığı tatbikatla ilgili soru üzerine ise “Türkiye’nin kendi topraklarında ne yapacağı bizi ilgilendirmez. Biz kendi topraklarımızda ne tank ne de top gördük” dedi.

“Sınırların kapatılmasında iki taraf da zarar görür”

Türkiye’nin sınır kapılarını kapatacağı yönündeki soruya ise “Sınırların kapatılmamasını ümit ediyoruz çünkü herkes bundan zararlı çıkacak.” yanıtı verdi.

“Son toplantıya bütün partilerin siyasi liderliği katıldı. Kürdistan siyasi liderliği ve Kürdistan halkı, yarın referandumun yapılmasına karar verdi.” diyen Barzani, Bağdat yönetimi ve uluslarası toplumun tepkileri hakkında ise “İbadi ile aram iyi ve o benim dostum, onun kalbini kırmak istemem. Bundan sonra Irak’ın komşusu olduğumuzu söyledim. Irak’la şiddet ihtimalini düşünmüyoruz ve buna tahammülümüz yok. Şiddet sorunları çözmüyor, sorunları anlaşarak çözmemiz lazım. Uluslararası toplumun, bir milletin bağımsızlığına karşı çıkacağını zannetmiyorum” yanıtını verdi.

Uluslararası toplum, 26’sında bağımsızlık isteyen bir milleti izole ediyorsa, kendi bileceği iş. İran’ın, Kürdistan Bölgesi’ne hava sahasını kapatması kendi kararıdır. Ayın 26’sından sonra kimin destek çıktığını ve kimin karşı çıkacağını bekleyip, göreceğiz.

Medyadan duyduklarımızla doğrudan duyduklarımız aynı şeyler değil ancak bekleyip görelim.

“Kerkük’te referanduma karşı çıkılmasını anlayamıyorum.”

“Kerkük’te referanduma karşı çıkılmasını anlayamıyorum. Kerkük’te isteyen oy verebilir, isteyen boykot edebilir. Eğer birileri Kerkük’te peşin olarak, fitne çıkarmaya karar vermişlerse yanıtlarını alacaklar. Kerkük’te kışkırtıcı olaylara karşı sükunetlerini korumaları için güvenlik güçlerine talimat verildi. Bazı Türkmenler kararı boykot ederken, birçok Türkmen de yarın oy kullanacak. Bazı Araplar kararı boykot ederken, bir çok Arap da yarın oy kullanacak. Bize saldırsalar bile biz onlara saldırmayacağız. Kerkük’e saldırmak çok kolay bir şey değil. Bölgede yeni bir savaşın çıkması kimin çıkarına? Umarım bu aşamaya gelmez, yoksa farklı bir dünya oluşacak. Biz kararımızı verdik, diyalog kapılarımızı kapatmayacağız.”

“Bağdat diyaloğa hazırsa, biz her zaman hazırız”

“Bağdat diyaloğa hazırsa, biz her zaman hazırız. Bağdat, diyalog kapısını açmazsa niyeti ortaya çıkacak, o zaman herkes kendi evine. Vakit çok geç artık; Bağdat’ın, anayasayada üzerinde anlaştıklarımızı uygulaması için 14 yıl bekledik. Artık müzakereler bağımsızlığa nasıl ulaşacağımız üzerinde olacak.”

Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, bağımsızlık referandumuna saatler kala kabul ettiği BM Genel Sekreteri’nin Irak özel temsilcisi Jan Kubis’e, “Halkımız kararını verdi ve kararından dönmeyecek. 25 Eylül’de referendum yapılacak” dedi.

Mesut Barzani, bugün Erbil’in Pirmam ilçesindeki Başkanlık Konutu’nda Bileşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Irak Özel Temsilcisi Jan Kubis’i kabul etti. Irak bölgesel Kürt Yönetim Başkanlığından yapılan açıklamada, BM Temsilcisi Jan Kubis, Barzani’nin referendum, son gelişmeler ve referandumdan sonraki süreçle ilgili düşüncelerini öğrenmek istediğini belirtti. Başkan Barzani’nin ise BM ve uluslarası toplumun referandumla ilgili tavrını eleştirerek, “Evrensel ilkelere göre tutum sergilemediler. BM’nin temel prensibi olan halkların kendi kaderini tayin etme hakkına riayet etmeden, Kürt halkının kendi kaderini belirleme kararına karşı tavır alındı”dedi.

Referandumun en meşru ve demokratik hak oluğunu yineleyen Başkan Barzani’nin görüşmede şunları söyledi:

“Halkımız kararını verdi ve kararından dönmeyecek. 25 Eylül’de (yarın) referendum yapılacak. Sonrasında da Bağdat’la sınır ve diğer tüm konuları, barışçıl bir şekilde ve karşılıklı anlayış esasına göre iki iyi komşu olmanın koşullarını görüşmek için diyalog kapılarını açık tutmaya devam edeceğiz. Kürdistan Bölgesi’ne gelen göçzedelere yönelik tavrımız aynen devam edecek. IŞİD ile mücadelede üstlendiğimiz rolü oynamaya devam edeceğiz. Irak ordusu ile işbirliğimizi sürdüreceğiz.”

 

 

Exit mobile version