Gazeteport

İnternete Görülmemiş Sansür

Adnan Oktar’ın yaptığı yayınlara önlem diye hazırlanan düzenlemeyle muhalif isimlerin seslerini duyurabildikleri özgür internet ortamı yok edilmek isteniyor.

İnternete Görülmemiş Sansür

Cumhuriyet gazetesinden Sinan Tartanoğlu’nun haberine göre, 2019 seçimlerine giderken hükümet, internet üzerinden yapılan televizyon ve radyo yayınları için geniş bir sansür uygulamasına hazırlanıyor. Meclis’e sunulan torba yasa tasarısındaki düzenlemeye göre; yurtdışından veya yurtiçinden, Türkçe olan veya olmayan, internet ortamında düzenli olarak yapılan tüm sesli ve görüntülü yayınlar RTÜK’ün ağır denetim kurallarına tabi olacak. İnternet yayınları için önce yayın lisansı alınacak. Lisans almak için yüklü miktarda ücretin yanı sıra, MİT ve Emniyet’in güvenlik soruşturmasından geçmek gerekecek. Lisans ile izin verilmiş internet yayınları, RTÜK tarafından içerik denetemine tabi tutulacak. Denetimden geçemeyen yayının lisansı iptal edilebilecek, içeriklerin ayıklanması veya erişim engelleme kararı alınabilecek, alınan kararlar sulh ceza hâkimlikleri kararı ile uygulanacak.

Torba yasada

Meclis’e 2 Şubat’ta sunulan torba yasa tasarasında, internet üzerinden yapılan televizyon ve radyo yayınları ile ilgili kapsamlı bir sansür düzenlemesi yer aldı. Tasarı ile RTÜK Yasası’na madde eklenerek internet ortamında yapılan yayınlar düzenlendi. Tasarının yasalaşması durumunda, internet medyası şu tehditlere açık hale gelecek:

Sosyal medya tabanlı internet haber yayınları: Sosyal medya paylaşım platformları üzerinden düzenli olarak yapılan haber ve yorum yayınları da aynı kapsama girebilecek. Örneğin “scope” tabanlı “medyascope. tv”, gazeteci Ünsal Ünlü’nün yine “scope” üzerinden her sabah düzenli olarak yaptığı “Gazetelerin yazdıkları – yazamadıkları” programı da lisans almak zorunda kalabilecek.

Video haberler…: Ulusal yayın yapan bütün gazetelerin sahip olduğu internet sitelerindeki video haber sayfaları da aynı lisans ve RTÜK denetimi çarkına sokulabilecek. Bunun için video haberlerin yine düzenli olarak yapıldığının tespiti yeterli olacak.

Siyasi partiler de…: Siyasi partilerin faaliyetlerini resmi internet siteleri üzerinden televizyon yayını gibi aktarması da lisans ve denetim zorunluluğuna girecek

TV dizisine de ceza: TV’ler üzerindeki yaptırımlar nedeniyle kanalların internet sitelerinde ‘buz’suz veya ‘bip’siz olarak yayınlanan diziler de RTÜK denetimine girebilecek.

Yönetmelik çıkacak: Lisans alan internet yayınları, tıpkı televizyon ve radyo kanallarında olduğu gibi RTÜK denetimine girecekler. Tüm bu işlemler Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ve RTÜK tarafından 6 ay içinde çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenecek.

Netflix, Blu TV: Halihazırdaki televizyon kanallarının ağır denetimi nedeniyle ilgi çeken Netflix, Blu TV, Puhu TV gibi “IPTV” kapsamındaki platformlar da artık RTÜK denetimine girecek. Yayın ihlaline karar verilmesi durumunda bu platformlara erişim de engellenebilecek.

‘Sesler daha da kısalacak’

Büyük sansür düzenlemesinin önce KHK olarak düzenlendiği ancak daha sonra, hazırlanan torba yasanın içine eklenmesinin kararlaştırıldığı öğrenildi. RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen üyesi İsmet Demirdöğen, “KHK’lerde olduğu gibi, bu yasa tasarısı hazırlanırken de RTÜK Başkanlığı, birkaç kişilik bürokrat grubu ile hareket etti. Muhalefet kontenjanından üyelere bilgi verme nezaketini bile göstermedi” ifadelerini kullandı. Demirdöğen, “RTÜK’ün idari denetiminin kapsamını çok genişletiyor. Alınan karara itiraz yolu açık. Ama ‘wikipedia’ erişim engelleme kararına itiraz etti, aylardır sonuç yok. İnternet üzerinden sesini duyurmak isteyen toplumsal muhalefete karşı geniş bir sansür paketi bu. Burada RTÜK mahkemelerin yerine geçiyor. RTÜK önce hükmü verecek sonra tasdik için mahkemelere gönderecek. Merkez, anaakım medyada kendisine yer bulamayan gazetecilerin, siyasetçilerin, toplumsal grupların seslerini duyurabildikleri internet ortamı yok edilmek isteniyor. Türkiye seçime giderken, seslerini duyurmak isteyen toplumsal muhalefetin internet ortamından yararlanamayacakları bir ortam oluşturulmak isteniyor. Zaten giderek tek merkezli hale gelen yayın dünyası, daha da kısıtlanmak, tüm muhalefet sindirilmek isteniyor” dedi. Düzenlemenin anayasaya, uluslararası sözleşmelere, Avrupa Sınırötesi Televizyon Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu belirten Demirdöğen, “Dünyayı bir kez daha bize güldürecekler” diye konuştu.

‘Siyasi sansürün genişletilmesi’

Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, düzenlemeyi, “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Yasa, zaten Twitter, Instagram, Youtube için hep uygulandı. Bu alanda yeni yasa maddesini gerektirecek bir boşluk olduğunu düşünmüyorum. Adnan Oktar meselesi de kullanılarak farklı bir sorun varmış gibi gösteriliyor. ‘medyascope’ gibi muhalif ve ‘artıgerçek’ gibi yurtdışından yayın yapan haber kanalları Sulh Ceza Hâkimlikleri tarafından engellenecek. Siyasi sansür mekanizmasının genişletilmesi olarak değerlendiriyorum” sözleri ile değerlendirdi.

Hükümetten tanıdık savunma

Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, internet üzerinden yapılan yayınlarda RTÜK’ün herhangi bir denetiminin olmadığını söylerken, toplumun ahlakını bozan veya terör örgütlerince kullanılan yayınlara yasal müeyyide uygulanacağını dile getirdi. Türk Ceza Yasası açısından suç oluşturan konularda da yargının devreye gireceğini belirten Bozdağ’ın, düzenlemeyi savunurken, basın ve ifade hürriyetlerine önem verdiklerini söyleyerek, düzenlemenin bu hürriyetleri sınırlamak için değil, basın ve ifade hürriyetinden istifade ederek suç işleyen kişi ve kurumlara yönelik olduğunu belirtmesi dikkat çekti.

 

Exit mobile version