HDP‘nin akademisyen kökenli milletvekili Mithat Sancar son KHK‘da ihraç edilen akademisyenler için Meclis’te tarihi bir konuşma yaptı. AKP’li milletvekillerine tek tek isimleriyle seslenen Sancar “Siz mağdur olduğunuzda insan hakları var, başkaları olduğunda terörist… Söyleyecek bir sözünüz yok mu?. Akademisyen arkadaşlarıma sesleniyorum.Asla boyun eğmeyin. Bu harami saltanatı bitecek” diye konuştu.
İşte Mithat Sancar’ın o tarihi konuşması;
“Terör” kelimesini her konuda rahatça ve her kesimi suçlamak için kullanan bu Hükûmet, nedense bu uygulamaların tam da terör etkisi yarattığını kabul etmiyor ya da görmek istemiyor. Dün binlerce kamu görevlisi işten çıkarıldı, ihraç edildi. Olağanüstü hâl niye ilan edildi? 15 Temmuzdaki o kanlı darbe girişiminin etkilerini ortadan kaldırmak için. Peki, bu akademisyenlerin, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilişkisi nedir? Burada 28 Şubatta mağdur edilmiş, haksızlığa uğramış milletvekilleri var. 28 Şubat’tan sonra “Bir Daha Asla!” raporunu hazırladınız. “Bir Daha Asla!” sizin için miydi, herkes için miydi? O zaman da size “mürteci” dediler, “Bunlar Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkacak.” dediler. Beşir Atalay, bir tek sözünüz yok mu Beşir Hoca? Siz atıldığınızda bütün bu demokratlar arkanızda durdu, itiraz etti, başlarında ben vardım. Niye bir sözünüz yok? Ahmet Gündoğdu, neredesin? Talip Küçükcan; kendi 28 Şubat anılarını dramatik bir şekilde anlatmayı seviyor, haklı da çünkü haksızlığa uğradı. Bugün bir sözün yok mu Talip?
Fatma Benli, İnsan Hakları Komisyonu Başkan Vekili, birlikte insan hakları mücadelesi yürüttük. İnsan hakları sadece size yaradığı zaman mı insan hakları olarak kabul edilir? Siz mağdur olduğunuzda insan hakları var ama sizin sevmedikleriniz, size muhalif olanlar haksızlığa uğradığında yok; onlara insan hakları işlemez, onlar terörist. Ya, size de “terörist” dediler, daha beterini yaptılar. O zaman yapılan haksızlıklara itiraz etti vicdanlı, dürüst, demokrat insanlar. Bu insanların bir kısmı bugün üniversiteden uzaklaştırıldı. Naci Hoca o dönem üniversitedeydi, gayet iyi biliyor. Ya, bu insanlarla ilgili bir sözünüz yok mu?”
İşte o konuşma;