Gazeteport

“Sınırsız Yetki Var Ama Sorumsuz Bir Yapı”

Bakanlar Kurulu kararı ile, Türkiye Cumhuriyet Ziraat Bankası AŞ, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), Türkiye Petrolleri AO (TPAO), Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ (PTT), Borsa İstanbul AŞ, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ’nin (TÜRKSAT) sermayelerinde bulunan Hazineye ait hisselerin tamamı, Türk Telekomünikasyon AŞ’nin yüzde 6,68 oranındaki Hazineye ait hissesi, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (Çaykur) ve THY’nin yüzde 49.12’si ile Halkbank’ın yüzde 51.11 Türkiye Varlık Fonuna aktarıldı.

Türkiye’nin en önemli kuruluşlarının Varlık Fonu‘na aktarılması nasıl bir tehlikeyi de beraberinde getiriyor.

Prof. Dr. Yalçın Karatepe Varlık Fonu’nun nasıl yürütüleceğini ve tehlikelerini anlattı.

1. Kurulan fon Özel hukuk hükümlerine tabidir. Diğer bir değişle Kamu mevzuatına uymak zorunda değildir.

2. Fon hükumetin vicdan ve insafına bırakılmıştır.Hukuk devletinde sorumluluk hiç kimsenin vicdan ve insafına bırakılmaz, hukuken düzenlenir

3. Fon, her türlü ticari faaliyette bulunabilir. İsterse bakkal dükkanı bile açar, istediği şirketi istediği fiyattan alabilir

4. Varlıkları istediği kişilere istediği fiyattan satabilir. Bundan dolayı hiç kimse hakkında “kamu zararına” yol açmaktan işlem yapılamaz

5. Fon ve bağlı şirketleri tüm vergi ve harçlardan muaftır. Emlak vergisi dahi ödemeyecekler.

6. SPK mevzuatı, Rekabet Kanunu gibi hiç bir kanunla sınırlı değiller, o kanunlar fon için uygulanamaz

7. Kamu personel rejimine tabi değiller. İstedikleri sayıda kişiyi istedikleri şekilde işe alabilirler

 

 

Exit mobile version