Gazeteport

İbrahim Şahin Böyle Aklandı: FETÖ’cü Olamaz Çünkü…

Eski TRT Genel Müdürü Şahin için takipsizlik veren Savcı Yavuz, gerekçesinde Şahin’in FETÖ’cü olamayacağını TRT’de muhalefetin sesini kısmasıyla açıkladı.

İbrahim Şahin Böyle Aklandı: FETÖ’cü Olamaz Çünkü…

Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ’ın haberine göre, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz’un, merkeze çekilen Samsun Valisi olan eski TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin hakkında yürüttüğü FETÖ üyeliği soruşturmasında, TRT’deki FETÖ kadrolaşmasını “aklama” gerekçeleri ortaya çıktı. TRT’de FETÖ’den ihraç edilen 435 personelden yüzde 84’ünün yani 368’inin Şahin döneminde alınmasını; kadrolaşma için “yeterli, somut ve inandırıcı” bulmayan başsavcılık, bütün personel sayısına göre az sayıda FETÖ’cünün istihdam edildiğini öne sürdü. Soruşturma sürecinde Vali olan Şahin ile beraber etkinliklere katılan, adliyede açılış yapan Başsavcı Yavuz, Şahin’i “çok yönlü, başarılı bir bürokrat” diye överken, “Seçim dönemlerinde TRT’de yapılan seçim yayınları ile propaganda konuşmalarında iktidardaki Ak Parti’ye ve şimdiki Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’a daha fazla süre verip muhalefete süre vermediği suçlamalarına muhatap olduğunu” belirterek, Şahin’in FETÖ’cü olamayacağını iddia etti. Karardaki tanık ifadelerinde eşi “FETÖ ablası” olarak anlatılan Şahin adına kayıtlı telefonun bir bayan tarafından kullanıldığının tespit edildiği belirtilirken, bununla İbrahim Şahin’in suçlanamayacağı vurgulandı. Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz’un dönemin Samsun Valisi İbrahim Şahin hakkında “Silahlı Terör Örgütü üyeliği” iddiasıyla yürüttüğü soruşturmada 17 Ekim 2017’de verdiği 14 sayfalık takipsizlik kararı, ilk kez ortaya çıktı. Buna göre, Şahin hakkındaki soruşturma eski TRT çalışanı Abdurrahman Keskin’in 26 Ağustos 2016’da yaptığı şikâyet üzerine başladı. Dosyaya, AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’ın “TRT’deki FETÖ yapılanmasının mimarının İbrahim Şahin olduğu, eşinin de cemaat ablası olduğu” yönündeki açıklamaları da girdi. Köşesinde İbrahim Şahin’in ByLock’u olduğunu yazan Habertürk yazarı Fatih Altaylı’nın da ifadesine yer verildi.

‘Bakan Yılmaz uyardı’

Karara göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Şahin hakkında FETÖ’den yürüttüğü soruşturma dosyasının da yetkisizlikle Samsun’a gönderildiği anlaşıldı. Bu dosya kapsamında Ankara’da şüpheli olarak ifade veren, TRT yayın denetmeni Mehmet Kavas, Şahin’in “TRT’de çalışan FETÖ’cüleri bilmiyordum” ifadesini şöyle yalanladı: “TRT’de çalıştığım dönemde Samanyolu TV gibi farklı kurumlardan da TRT’ye transferler yapıldı. Buna dönemin Genel Müdürü Şahin onay verdi. Bu örgütün TRT’deki faaliyetlerinden rahatsızlığımı İbrahim Şahin’e iletmek istedim. Ancak bire bir görüşme imkânım olmadı.

Bu durumu hemşerim olan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’la bir görüşmemde ona söyledim. O da Şahin’e ileteceğini ifade etti. Hatta 17-25 Aralık 2013 sürecinden sonra İsmet Yılmaz’ın makamına giderek bu konuları tekrar anlattım. O da telefonla İbrahim Şahin’i arayıp rahatsızlığını iletti. Kuruma dönüşte de Şahin ile yüz yüze görüştüm, FETÖ’cülerle aynı birimde çalışmak istemediğimi söyledim. Şahin, tüm ısrarlara rağmen çalıştığım birimde bulunmam gerektiğini, bana burada ihtiyaç olduğunu söyledi.

Daha sonra baskılara dayanamayarak çalıştığım birimden ayrıldım.” Başsavcı Ahmet Yavuz, İbrahim Şahin hakkında “terör örgütüne üye olma suçundan kamu davası açılmasını gerektirir yeterlilikte, kesin, somut, şüpheden uzak, inandırıcı ve yeterli delil elde edilemediği” gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verirken, Şahin’e yönelik TRT’de FETÖ üyelerinin kadrolaşmasını sağladığı suçlamasını, tartışma yaratacak gerekçelerle akladı. Kararda, FETÖ gerekçesiyle TRT’den ihraç edilen 435 personelin (67’si dışında) yüzde 84’ü olan 368’inin Şahin döneminde göreve getirilmesi, kadrolaşma için “yeterli” bir sayı olarak görülmedi. Şahin döneminde alınan ve FETÖ gerekçesiyle ihraç edilen 368 kişinin tüm personel sayısına oranının yüzde 5.12, Şahin döneminde alınan 2 bin 612 kişiye oranının ise yüzde 14 olduğuna işaret edilen kararda, şöyle denildi: “Şahin’in genel müdürlükten ayrıldığı 16 Eylül 2014 ile darbe girişiminin gerçekleştirildiği 15 Temmuz 2016 tarihleri arasında FETÖ/PDY kapsamında işten çıkarılan veya bu nedenle hakkında soruşturma açılan hiçbir TRT personeli bulunmamaktadır. Bundan da anlaşılacağı üzere 15 Temmuz hain darbe girişim olmasaydı, bu ihraç edilenlerin FETÖ’cü olarak tespit edilebilme imkânı çok zordu.”

‘Az sayıda FETÖ’cü…’

KPSS şartı olmadan sözlü sınavla 18 kişinin Samanyolu, Zaman, Cihan ve Feza gibi kurumlardan alınması suçlamasına yanıt veren başsavcılık, kararda bu kurumların FETÖ’cü olduklarının sonradan anlaşıldığını ileri sürdü ve büyük oranda FETÖ’cülerin TRT’de istihdam edildiğinin inandırıcı olmadığını iddia etti. Şahin döneminde yönetici kadrosuna alınan 43 kişinin, yönetici personel sayısına oranının yüzde 6.2 olduğu ifade edilen kararda, şöyle devam edildi: “TRT’den FETÖ’cü oldukları iddiasıyla ilişiği kesilenlerin bu tasarruflara itiraz ettikleri de dikkate alındığında, gerçek rakamın bu süreç sonucunda netleşeceği, bütün personel sayısına oranla az sayıda FETÖ’cünün TRT’de istihdam edilmesi tek başına şüphelinin örgüt üyesi olduğunu kabule yeterli değildir. FETÖ, yıllara sari olacak şekilde devletin tüm kurumlarına sızma yöntemlerini kullanmada aşırı mahir olması nedeniyle başlangıçta bunları tespit etmek çok zordu.

Nitekim hemen hemen tüm devlet kurumlarında TRT’den daha büyük oranda kadrolaşma yoluna gittikleri 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yapılan tasfiyelerle ancak anlaşılabildi.” Kararda, şüphelinin neden FETÖ üyesi olamayacağı, seçim dönemlerinde yapılan AKP lehine yayınlarla ifade edildi: “Şüpheli, seçim dönemlerinde TRT’de yapılan seçim yayınları ve propaganda konuşmalarında iktidardaki Ak Parti’ye ve şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a daha fazla süre verip muhalefete süre vermediği suçlamalarına muhatap oldu. O dönem başta HDP Genel Başkanı, aynı zamanda Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş olmak üzere bütün muhalefetin çok yoğun, ağır eleştiri ve saldırılarına maruz kaldı. Muhalefetin bu konudaki beyanları FETÖ medyasında yoğun şekilde desteklenerek haberleştirildi. Şüpheli Samsun Valiliği döneminde ise Halkın Kurtuluş Partisi isimli aşırı sol parti tarafından, TÜRGEV, KADEM ve TÜGVA isimli vakıflara Samsun’da bedelsiz yer tahsis ettirdiği, bu vakıflara haksız menfaat sağladığı iddiasıyla şikâyet edildi…” Kararda, Vali İbrahim Şahin’in 15 Temmuz darbe teşebbüsünün savuşturulmasında hesabi tavırlar içinde olmayıp, büyük bir azim ve gayretle görevini yaptığı savunuldu.

ByLock’u ‘bir bayan’ kullanıyormuş

Kararda, İbrahim Şahin adına kayıtlı telefona, 1 Mart 2014 tarihinde yüklenen ByLock programına da yer verildi. Şüphelinin 15 Eylül 2014 tarihinde kararname ile Samsun’a vali olarak atandığı, o tarihten sonra Samsun’da oturduğu ifade edilen kararda, buna karşın ayrıntılı HTS görüşme detayları, baz istasyonu bilgileri incelendiğinde, ilk tesis tarihi olan 1 Mart 2014’ten ByLock programının yüklendiği ilk tespit tarihi olan 5 Ocak 2016’da ve sonrasında hattın Ankara il sınırlarında kullanıldığı kaydedildi. Yapılan araştırmada bu hattın fiilen bir bayan tarafından kullanıldığının kesin olarak belirlendiği aktarılan kararda, bununla ilgili ayrı bir soruşturma yürütüldüğü, suçta ve cezada şahsilik prensibine göre bu durumda şüpheli Şahin’i eylemden sorumlu tutmanın mümkün olmadığı, bu şekilde ByLock isimli gizli haberleşme programını cep telefonuna yükleyip kullanma eyleminin şüpheli tarafından işlenmediğinin kesin olarak anlaşıldığı ifade edildi.

‘İhale başarısı’

100’den fazla firmadan FETÖ’cü oldukları gerekçesiyle kayyıma devredilen iki şirkete verilen 16 ihaleye değinilen takipsizlik kararında, “Şüphelinin görev yaptığı dönemde TRT’den yalnızca iki FETÖ firmasının iş alabilmesi, yöneticilik yeteneği açısından şüpheli için değil suçlanmak, aksine önemli bir başarı sayılması gerekir” denildi. Başsavcı, bununla yetinmeyip Şahin hakkında “açık kaynak araştırması” da yaptırdı. Buna ilişkin bölümün yer aldığı takipsizlik kararında, Şahin’in Amasya İmam-Hatip Lisesi mezunu olduğu vurgulandı. Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarlığı döneminde Şahin’in aynı zamanda Türk Telekomünikasyon A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği, Golf Federasyonu Yönetim Kurulu üyeliği, Türk Hava Kurumu Üniversitesi Mütevelli Kurulu üyeliği gibi birçok görevde bulunduğu ifade edilen kararda, şüphelinin “çok yönlü, çalışkan bir bürokrat özelliğine sahip olduğu” öne sürüldü.

 

 

 

 

 

Exit mobile version