Gazeteport

“Fetullah’la Fotoğrafı Var, Bize Terörist Diye Bağırıyor”

Tahliye edildikleri 31 Mart gecesi İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’ın başlattığı soruşturma kapsamında tekrar tutuklanan gazeteci Murat Aksoy ve müzisyen Atilla Taş’ın aralarında bulunduğu 13 kişinin haklarındaki yeni dava kapsamında savunmalarına devam edildi. İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmaya tutuklu yargılanan 12 gazeteci ve 1 tutuksuz gazeteci katıldı. Savunmasını yapan şarkıcı Atilla Taş, “Ben suçsuzum ve 1 yıldır suçsuz yere hapis yatıyorum. Bir bakan diyor ki ‘tweetten yatan bir Allah’ın kulu yok.’ Ben Zeus’un kulu muyum? Ben tweetten yatıyorum. Adamların Fethullah ile fotoğrafları var. Bunlar bize televizyondan terörist diye bağırıyor” dedi.

Murat Aksoy savunmasında, 31 Mart’ta tahliye edildiği duruşmayı anımsatarak, “Oysa 7 aydır tutukluydum. Hakkımda yargılandığım dava dışında hiçbir soruşturma olmadı. Hiçbir savcı beni ifadeye çağırmadı. Ne olduysa 31 Mart 2017’de tahliye olunca oldu. Açıkçası savcı o gün tahliyemi isteyerek bana iyilik değil, istemeden kötülük yapmıştı” dedi. Aksoy, kendine yöneltilen darbe suçlamasına ilişkin ise, “Elime silah mı aldım? Birine emir mi verdim, birinden emir mi aldım? Tank mı kullandım, F16 mı, helikopter mi kullandım” diye sordu.
Eleştirel yazılarını ve görüşlerini Yeni Şafak’tan İMC TV’ye geniş bir yelpaze ile paylaştığını kaydeden Aksoy, “Yazmış olduğum binlerce yazı, 300’den fazla TV programı ve sosyal medya paylaşımlarından hiçbiri nedeniyle hakkımda dava açılmamıştı” dedi. Aksoy, görüşlerinin ve yazılarının yazdığı kurumun yayın politikasına göre değişmediğinin altını çizerek, “Her mecrada eleştirel oldum. Daha çok demokrasi, daha çok özgürlük, daha çok adaleti savundum. Şimdi de burada gazeteciliği savunuyoruz.” dedi. Aksoy, haklarındaki iddianamenin özensizliğinin Türk hukuku adına acı verici olduğunu vurgulayarak, “Gazetecilikte 5N1K sorusu vardır. Bu iddianamede ‘nasıl’ sorusu yok. ‘Bu darbe nasıl olabildi’ sorusu yok. Bunun da nedenini biliyoruz” dedi.

ALEVİ VE SOLCU OLDUĞUMU SAKLAMADIM

Cami, cemevi projesini, Cem evini camiye çevirme projesi olduğunu savunarak bir Alevi olarak eleştirdim. Tek suçum yazı yazmak. Gazetecilik suç değildir. Bu davalar açılırken yapılan özensizlik Türk adaleti açısından acı verici. Alevi, solcu, sosyal demokrat kimliğimi hiç gizlemedim.

ARINÇ’IN DANIŞMANINI ARAMA SUÇU

Aksoy, Tarık Ümit Genç ile telefon görüşmesinin suçlama konusu yapılması ile ilgili, “Ağustos 2016 için Kara Karga dergisinde Bülent Arınç’la söyleşi yapmayı planladık. Bunun için telefonumda kayıtlı eski danışmanı Kemal Öztürk’ü aradım. Kendisi görevi bıraktığını ve yeni danışmanın Tarık Ümit Genç olduğunu söyledi ve numarasını verdi. Bu konuşma sanırım Temmuz başında oldu. Daha sonra kendisini aradım, durumu anlattım. E-posta adresini aldım ve kendisine, telefonda konuştuklarımızı yazdım. Hatta söyleşi çerçevesine ilişkin sorunları da e-posta adresine yolladım” dedi.

“CEM KÜÇÜK İLE DE GÖRÜŞTÜM”

Aksoy, iddianame eklerindeki HTS analiz raporuna göre bugüne kadar yaklaşık 5 bin 270 kişi ile temas kurduğunu anımsatarak, bu aralığın 10 yıllık zaman dilimini kapsadığını kaydetti. Bu zaman dilimine göre suçlama konusu edilen görüşmelerin 1-2 kez olduğunu söyleyen Aksoy, bunun yoğun görüşme trafiği olarak adlandırılamayacağını vurguladı. Aksoy, Yalçın Akdoğan ile 153, Cem Küçük ile 98, Bekir Bozdağ ile 53, İbrahim Karagül ile 164, Hüseyin Çelik ile 25 kez görüşmesi olduğunu belirterek, “Suçsa bunlarla da mesleki faaliyet kapsamında görüştüm” dedi.

Aksoy, “Ayağımda adalet ayakkabısı var. Sayın Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşte giydiği ayakkabıdan. Adaletinize güveniyorum. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum” diyerek tahliyesini ve beraatini talep etti.

“Fetullah’la Fotoğrafı Var, Bize Terörist diye Bağırıyor”

Duruşmada savunma yapan Atilla Taş, ifadesinin başlangıcında mahkeme heyetine seslenerek, “Adalet ve hukukla ilgili yaşanan aksaklıkların müsebbibi siz değilsiniz. Hakimler ve savcıların itibarsızlıklarını söylemenin bu davaya ve ülkeye yarar getireceğini sanmıyorum. Sizler yoksanız adalet içi boş bir kavram” dedi.

“En büyük güvenim kendim ve suçsuzluğuma olan inancım” diyen Taş, “Benim anlayamadığım bu işlerle ne alakam olduğudur. Darbe olsaydı belki de bu mahkemeyi ve hakimleri bulamayacaktık. Bizim iddianame Nasreddin hocanın kazanı gibi doğurdu. ‘Adalet zulmün temelidir’ yazması gerekli” ifadelerini kullandı.

Taş, darbe girişimini planlayan, arkasında duranların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istediğini belirterek, “Emin olunuz en ufak bir suçum olsaydı canıma kıyardım. Vicdanım rahat bu yüzden. Çocukken şarkılarımı dinleyen çocuklar kelepçeledi, üstüme kapı kilitledi. Bir asteğmen bana ‘senin kucağında fotoğrafım var’ dedi” ifadelerini kullandı.

“Adamların Fetullah’la fotoğrafı var, bize televizyondan terörist diye bağırıyor”

Milyonlarca insanın tutukluluğuna inanmadığını kaydederek, “Ben suçsuzum ve 1 yıldır suçsuz yere hapis yatıyorum. Bir bakan diyor ki ‘tweetten yatan bir Allah’ın kulu yok.’ Ben Zeus’un kulu muyum? Ben tweetten yatıyorum. Adamların Fethullah ile fotoğrafları var. Bunlar bize televizyondan terörist diye bağırıyor” dedi.

 

Atatürkçü olduğunu söyleyen Taş, şöyle devam etti:

“Mustafa Kemal’in askeriyim. Beni bu halimle alacak cemaat varsa gidip yazılırım ama böyle bir cemaat yok. Ben hacı hocanın peşinden koşmadım. Bilime mantığa inanırım. Yıllarca ‘Ham çökelek’ olarak tanındım, ama bu bana hiç şöhret getirmedi. Beni yıllarca salak bir adam olarak tanıdılar. Örgüt bana ‘Komik komik şarkılar yapacaksın, milletin sinirlerini bozacaksın, bir süre ortadan kaybolacaksın, ‘Yamyam Style’ şarkısını yapacaksın, seni Atilla Tasus deyip Yunanistan’a iteleyecekler, sonra bir gazetede yazı yazacaksın’ mı dedi? Aklımızla mı oynuyorsun derler.”

“O gece siyanür verseler içerdim”

Taş, tahliye oldukları gece gözaltına alınmaları ile ilgili, “Ben o gece siyanür verseler içerdim, ölmek istedim. Suçsuz yatmak daha iyi suçlu yatsaydım daha kötü” dedi. Taş, tahliye edildiği gece arkasından su döküldüğünü söyledi. Bank Asya hesabı olan kişilerle görüşme suçlaması ile ilgili ise, “Arkadaşlarımın hesap cüzdanlarını isteyip ‘Bank Asya hesabın varsa seninle konuşmayayım mı diyeyim” diye sordu.

“Çok yattım beni bırakın, kaçmam”

Taş, iddianamede yurtdışına çıkışlarının suçlama konusu yapılması ile ilgili ise, “Ben şarkıcıyım. Kazakistan’da Amerika’da konser verdim. Tunus’ta Mısır’da klip çektim. Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan bana ‘Bu sesle nasıl şarkıcı oldun’ diye sordu. ‘Burası Türkiye. Bu sesle şarkıcı da olursun. 2 tweet atıp 2 ağırlaştırılmış müebbetle de yargılanırsın’ dedim” ifadelerini kullandı. Taş, tahliyesini talep ederken de, “Çok yattım, beni bırakın, kaçmam. Bırakırsanız gelip buraları temizlerim” diye konuştu. Taş’ın savunması sırasında salondan gülüşmeler yükseldi.

 

Exit mobile version