Gazeteport

Bahçeli Hep ‘Seçim’ Dedi Erdoğan Kazandı

MHP Lideri Devlet Bahçeli‘nin, Anayasanın Meclis’ten geçmemesi halinde Parlamento seçimlerinin yenilenmesi gerektiğini söylemesi ile yeniden erken seçim tartışması başladı. Hürriyet Yazarı Murat Yetkin erken seçimler tartışmasında Devlet Bahçeli’nin geçmişini ortaya koydu. Murat Yetkin son 3 erken seçimde ilk sözü ortaya atanın Devlet Bahçeli olduğunu ve sonrasında kimin ne kazandığını ayrıntılarıyla anlattı.

Murat Yetkin’in çok önemli anektodlar içeren yazısı şöyle

“Erken seçim lafının konuşulduğu ve erken seçime gidilmediği kaç örnek hatırlıyorsunuz?
Hem de erken seçimi ortaya atanın MHP lideri Devlet Bahçeli olduğu?
Türkiye’deki son üç erken seçimin tamamında bu sözü ilk ortaya atan Bahçeli oldu.
– Koalisyon ortağı olduğu halde 2002 Temmuz’unda “seçime gidelim” diyen Bahçeli’ydi. Kasım 2002 seçimlerinde AK Parti tek başına iktidara geldi, MHP Meclis dışı kalan partiler arasında yer aldı.
– Meclis’te 367 cumhurbaşkanlığı seçimi krizi ve e-muhtıraya sahne olan Nisan 2007’de ilk erken seçimden söz eden yine Bahçeli oldu. Temmuz 2007’de yapılan seçimden AK Parti güçlenerek çıktı ve Bahçeli’nin desteğiyle Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçildi.
– Daha seçimlerin yapıldığı ve AK Parti’nin Meclis çoğunluğunu yitirdiği 7 Haziran 2015 gecesi “koalisyon olacağına erken seçim olsun” diyen yine Bahçeli idi. Kasım 2015 seçimlerinde AK Parti yeniden çoğunluğa sahip oldu ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemini Bahçeli desteğiyle Meclis’e getirdi.
Bahçeli Türkiye’de erken seçim deyince, moda deyimle “bir marka”.
Aynı zamanda “siyasi istikrar” adına istediği her erken seçimde Erdoğan ve iktidardaki AK Parti’nin gücünün artmasına vesile olan bir muhalefet lideri.
Şimdi de tam Bahçeli’nin istediği gibi “Türk tipi Cumhurbaşkanlığı” adı verilen icracı başkanlık modeline geçiş oylamaları sırasında, 11 Ocak akşamı erken seçim sözünü sarf ediverdi.
Doğrusu bu defa bir koşul koymuştu, eğer Meclis referandum, halk oylaması kararı almazsa erken seçim diyordu ama o sıralarda ilk oylamalar hem AK Parti, hem de MHP saflarında, etkili CHP muhalefetinin de etkisiyle gedik açılıp açılmayacağı sorularına yol açmıştı.
Zaten bu yüzden Bahçeli’nin çıkışı, doğrudan MHP saflarına “referandum çıkmazsa –başta muhalifler olmak üzere- milletvekilliğiniz 2019’u beklemeden sona erer” ihtarı olarak yorumlandı.
Belki da benzeri bir kaygıyla, AK Partiden de Mustafa Şentop aracılığıyla destek geldi bu çıkışa: Referandum olmazsa seçim.
Özgür Özel, CHP adına işi bambaşka bir mecraya taşıdı: Madem erken seçim isteniyordu, o zaman referandum yerine erken seçim yapılabilirdi.
CHP böylece başkanlık sistemine geçiş tartışmalarının yenilenmiş Meclis’te ve tercihan Olağanüstü Hal’in son bulması ardından tartışılabileceğini de ima ediyordu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Meclis çalışamaz hale gelirse erken seçim düşünülür” açıklaması 13 Ocak Cuma namazı çıkışında gündeme düştü.
Erdoğan bu cevabında değişiklik tasarısının Meclis’ten geçip referanduma gitmesi koşulundan söz etmiyor. Dolayısıyla başkanlık sistemine geçilse de, geçilmese de olabileceğini söylediği yorumunu yapmak doğru olmaz.
Ancak ortada olan, Erdoğan’ın bu ihtimali göz ardı etmediği, erken seçim ihtimaline kapıları bütünüyle kapatmadığıdır.
Bir de MHP’li “hayırcılardan” Yusuf Halaçoğlu’nun tahlili var. Halaçoğlu diyor ki, Meclis kabul etse, halk oylamasından geçse ve başkanlık sistemine geçilse dahi AK Parti erken seçime gidecektir; hatta Kasım 2017 iddiası da var Halaçoğlu’nun.
İddiasına gerekçe olarak da AK Parti’nin Meclis grubunu (Geçmişte de olsa Fethullah Gülen yapılanmasıyla veya diğer parti disiplini dışındaki yapılarla bağlantılı sayılan üyelerden) “temizlemek” istediğini gösteriyor Halaçoğlu.
Bu aslında siyasi kulislerde hükümetin neden yargının başkanlık oylaması öncesi Fethullahçıların siyasi bağlantılarına dokunmasını tercih etmeyeceği yorumlarına da dokunan bir tahlil. CHP’li Bülent Tezcan’ın 12 Ocak akşamı görüşmelerde MİT dosyası olduğunu öne sürdüğü bir sayı vererek bunun MİT tarafından “FETÖ üyesi” olarak dosyalanmış ve AK parti genel Başkan Yardımcısına ait olduğunu iddia etmesi tartışmalara yol açtı. Özellikle MHP kulislerinde, “gizli Fethullahçı” vekillerin son ve ikinci tur oylamada anayasa taslağını düşürme komplosu kuruyor olabileceği öne sürülüyor.
Ancak Halaçoğlu’nun tahlili yargı ve yüksek bürokrasiye de uygulanabilir, özellikle de MİT’in yeni ByLock kullanıcılarını tespit ettiği haberlerinin yayıldığı bir sırada.
Bir konu daha var.
Aslında Halaçoğlu’nun söz ettiği rahatsızlık AK Parti’ye özgü değil.
Bütün partilerin liderlik ve taban yapılarında, 1 Kasım 2015 erken seçimiyle oluşan mevcut Meclis gruplarından duyulan hoşnutsuzluk sır değil.
Dolayısıyla başkanlık sistemi engellense de, yarı yolda askıya da alınsa, ya da kabul edilse de bir erken seçim ihtimali artık göz ardı edilebilecek bir ihtimal olmaktan çıkmıştır.
Özellikle de Bahçeli’nin konuyu açıp, Erdoğan’ın kapatmaması sonrasında.”

Exit mobile version