Gazeteport

10 Numara Yağ

Beyaz Hareket Derneği Grand Cevahir Otel’de “Tayyip Erdoğan Sempozyumu” düzenlendi. Sempozyumun moderatörlüğünü 17 – 25 Aralık yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonlarında şu anda ABD’de tutuklu Reza Zarrab’tan rüşvet aldığı iddia edilen eski AB Bakanı Egemen Bağış yaptı…Konu Tayyip Erdoğan’ın “Türk, İslam ve Dünya Siyasetindeki Yeri ve Önemi”ydi… AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş ve Egemen Bağış’ın  Erdoğan Övgüleri “yok böyle yağcılık” dedirtti.

17- 25 Aralık şüphelisi Eski AB Bakanı Egemen Bağış:

– Böyle bir süreçte dünya en ağır ekonomik krizlerden birini yaşarken, ülkesini krizden etkilenmeden çıkarabilen bir lider, batı medyasının sistematik olarak yalanlarla, iftiralarla hedefe koyduğu bir lider, kendi ülkesinde dış odakların piyonu olmuş paralel ihanet çetesinin hedefindeki bir lider, milletin vicdanında ağırlanıp, müebbet muhalefete mahkum olmuş siyasilerin hedefindeki bir lider, milletinin gönlünde taht kurabiliyor.

“Tayyip Erdoğan anlatılmaz yaşanır”

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş da 40 yıllık siyasi hayatının 30 yılını Cumhurbaşkanı Erdoğan ile geçirdiğini belirterek, “Tayyip Erdoğan anlatılmaz ancak yaşanır” dedi.

-Tayyip Erdoğan’ı yaşamak gerekiyor. Kelimeler kifayet etmiyor ki anlatalım, nasıl anlatacağız? Cümleler yeterli değil, onun için diyorum yaşamak gerekir. Recep Tayyip Erdoğan ile 1985 yılında tanıştım. Refah Partisi Beşiktaş İlçe Yönetim Kurulu Üyesi olarak yeni bir oluşumun içerisindeydik. Elektriklerimizin olmadığı, sularımızın akmadığı bir ilçe binasında, yeni oluşturulan yönetimle il başkanımız sıfatıyla ilçe teşkilatımıza gelmişti. Ondan sonraki siyasi yolculuğumuz, bugüne kadar geldi.

 

“Erdoğan Ümmetin Ve Milletin Sesidir”

– 13 yıl SKM başkanlığı süresi içinde üst kurulda en kıdemli insanlardan birisi benim. O kurulun üyeleri her seçimde değişirdi, biz değişmeden devam ettik Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte. Nihayet Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yaşadık. O seçimde ben SKM Başkanıydım. Allah’a hamd ediyorum ki Büyükşehir Belediye Başkanlığı, milletvekilliği, dolayısıyla Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yürüten, yöneten kişi olarak kendimi çok şanslı addediyorum. O şerefi bize lütfettiği için Allah’a hamdediyorm. Onun için diyorum Tayyip Erdoğan yaşanır, anlatılmaz. Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ile çok güzel hatıralarımız var. Tayyip Erdoğan ümmetin sesidir, milletin sesidir, milletin nefesidir, ümmetin nefesidir. Eğer Tayyip Erdoğan olmasaydı, milletimizin nefesi kesilecekti, mazlum milletlerin nefesi kesilecekti. Yeniden nefesi tükenmek üzere olan milletlere, ümmetlere, ülkemize nefes aldırdığı için Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum.

“Erdoğan Buı Millete Allah’ın Bir Lütfudur”

-Bu başarılar kendiliğinden gelmedi. Sayın Cumhurbaşkanımız gerek Büyükşehir Belediye Başkanlığında, gerek Başbakanlığı gerekse Cumhurbaşkanlığı döneminde gecenin bir saatinde şantiye denetimini yapan bir liderdir. Gecenin bir saatinde, hizmetlerin yürütülüp, yürütülmediğini denetleyen kimliktir o. Gecenin bir saatinde, bir fakirin kapısını çalıp, halini, hatırını soran bir insandır o. Gecenin bir saatinde kimsesizlerin kimi olma özelliğini üzerinde, bütün yüreğinde taşıyarak o kimsesizlerin kimi olmaya çalışan kimliktir o. Gecenin bir saatinde seccadesine kapanıp, gücünün yetmediği yerlerde Allah’a yalvaran duamızdır o bizim. Onun için ona bizim sahip çıkmamız, göz bebeğimiz gibi korumamız gerekiyor. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan bu millete, bu ümmete Allah’ın bir lüftudur. Böyle bir imkan, böyle bir fırsat her zaman ele geçmez.”

Sempozyumun sonunda da katılımcılar birbirlerine plaket verdi.

Exit mobile version