Merhaba Çe Gülüvera bu hafta sana zaman ayıralım dedik, hoş geldin ilk yüz yüze röportajımı senle yapıyorum ilkimsin yani ben de bu işe iyi sardım şaka bir yana, abi ben senle ne konuşacağım bilmiyorum sırf tanıdık diye röportaja aldım.
-Abi ben en son yerel bir kanala röportaj vermiştim, mahalleyi sel basmıştı çöp konteynırı cumhuriyet meydanına doğru sürükleniyordu sapından tutmuş sokağa getiriyordum Mersin’in yerel kanalı, kanal 33 çevirdi ben de röportaj verdim.
Ben de seni sokakta buldum zaten aynı çöp konteynırı çevirir gibi seni çevirdim pek fark yok zaten, neyse sorulara başlayalım twitterda yeni bir hesapsın birçok kişinin ilgisini çekmeyi başardın gerçi bu ilgi çekmede benim de payım var fakat şöyle bir cevher de var alt yapın ekşi sözlükten geliyor küçümsenecek bir şey değil yani referans çok sağlam.
– Twitter az takipçili güzel kız hesabı yüzü suyu hürmetine dönüyor abi adamlar fenomen mesela kendi alanındaki fenomenleri takip etmiyor fakat ne kadar az takipçili güzel kız var hepsini bulup takip etmişler, ben de bir bildikleri var diyerek az takipçili güzel kızları takibe başladım kötü bir niyetim yoktu.
Twitter’da yeni olduğunu biliyoruz, şimdiye kadar gördüğün kadarıyla sence twitter nasıl bir mecra, bu konuda ne demek istersin hacı.
-Tam bir ahlaksızlık yuvası ve kendimi evimde hissediyorum, böyle diyoruz ama bir de duyar kasanlar var, belediye başkanın birine hıyar demiştim ilk önce ironi sandım sonra bana gerçekten hıyar duyarı yaptılar.
Duyar derken duyar veya duygusallık kötü bir şey mi mesela bunu biraz açsana bize, duyar derken neyi kastediyorsun yani?
– Abi mesela 3 aydır twiiter kullanıyorum Cemal Süreyya 4 defa öldü, her ay şiirlerle anmalar yapıyoruz, adam Sabahattin Ali diye hesap açmış takipçi kasmak için kitap hediye edeceğim diye keriz RT’si alıyor, ben nasıl bir mecraya düştüm diye düşündüm yani.
Neden Çe Gülüvera ismini aldın yoksa sosyalist misin?
– Biz ailece solcuyuz, babam Stalinist, Annem CHP’li, Amcam Troçkist olduğu için babamla araları açık, bir büyük abim DSİP’li babam evlatlıktan reddetti, Çe Gülevera da bir ara elimde CHE’nin fotoğrafı olduğu kitap vardı elimde yoldan geçen bir amca “ Boş ver elin Çe Gülüvera’sını, Seyit Onbaşı’yı okuyun” dedi, oradan geldi.
Twitter’da bulunduğun süre zarfında keyif aldığın hesaplar kimler merak ettim yeni bir twiiter kullanıcısı olarak.
-Burhan Kuzu çok beğenerek takip ediyorum Anayasa Profesörünü canlandırıyor, siz de takip edin gerçekten çok ilginç, zaten çocukluğumdan belli sarkazma ilgim vardı, Allah razı olsun kendisi bu konuda büyük bir boşluğu doldurdu.
Senin bir Adapazarı takıntın var, gözlemlediğim kadarıyla Adapazarı hakkında bir ön yargın falan mı var? Ne alıp veremiyorsun bu Adapazarı ile?
– Adapazarı’nda yani Sakarya Üniversitesi’nde okuma gafletinde bulunmuşluğum var. İlk öğrenciye ev yok’ları, ilk merhaba deyince ters ters bakmaları yaşadığım şehirdir. Şu an ne durumda bilemiyorum. Depremden sonra gittim, biraz da ondan psikolojileri bozuktu sanırım. Adapazarı’na da bok atmayım belki dallamalık bendedir. Roma’da bile yoksunluk, yalnızlık, sıkıntı çekme kapasitesine sahibim.
Muhabbet twiiter üzerinden gidip duruyor, biraları yudumlarken sana can alıcı bir soru sorayım, kimsenin sormadığı bir soru NE OLACAK BU ÜLKENİN HALİ ?
– Her şey bir oyun Amerika’da bir aile var her şeyi onlar yapıyor, Mühsin reis ölmeseydi kesin başbakandı, ülkemiz üzerinde GTA, NFS, FIFA gibi oyunlar sıklıkla oynanıyor, orijinaline bakarsan hepsi Amerika’nın oyunu evlatlarımızı zımbırzımba, uzuneşek, yakar top, seksek gibi milli ve yerli oyunlara yönlendirmeliyiz. TÜBİTAK’A gönderdiğim bir projem var oynan oyunun ülkemizin yararına mı zararına mı olduğunu tespit ediyor, kazanırsam 500 BİN TL teşvik alacağım, geçmiş kazanılan projelere bakacak olursak kazanmam garanti gibi.
Peki, Futbola geliyorum koyu bir Fenerbahçeli olduğunu biliyorum, Fenerbahçe için ne demek istiyorsun.
– Sarı lacivert renklere beni abim bağladı, iki dünyada yüzü gülmesin inşallah, iyi bir kaleci iyi dört defans, iyi dört ortasaha, iyi iki forvet, iyi de bir teknik direktör alıp Şükrü Saraçoğlu’nu güzelce baştan aşağıya bir hortumla yıkarsak işler düzelir gibi tabi en önemli görev yine Allaha kalıyor, Aziz Yıldırımın ölmesi şart kendisi gitmeyecek çünkü, çözüm bu kadar basit.
Çok alakasız konularla devam ediyoruz, zaten bu röportajı senle yaptığım için çok bir alaka aramaya gerek yok, bu aralar Escobar çok gözde gidiyor Narcos dizisi, Escobar ve Kolombiyanın FARC ile barışması hakkında ne diyeceksin bize.
– Diziden sonra herkes kendisi Escobar sanıp öyle yürümeye öyle sigara içmeye başladı, geçen gün twittin birinde Escobar ölmeyeydi iyiydi dedim, bana spolier veriyorum diye unflow çaktılar, adam zaten 25 yıl önce ölmüş ben mi öldürdüm pezevenk, Deniz Seki’nin de Escobar ile paralel giden bir hayatı var, saklandıkları yerde Hüsnü Şenlendirici üşümesin diye 1.300 TL yaktı, bütçe düşük olunca ayrıldılar tabi. Barış görüşmesine de gelirsek Kolombiya’nın İç Anadolu Bölgesi hep HAYIR dedi, CHP’li sahil kesimi barıştan yana durdu.
Ülkemizde biliyorsun bir çok sol fraksiyon var seni bu durum hiç rahtsız etti mi? Şimdi Lenin ayaklanıp Türkiye’ye gelse sence ne yapardı ne diyeceksin bu konuda.
-Valla Lenin’i daha Edirne girişinde bıçaklarlar, sadece sınıf siyaseti yapsa Kürt Hareketinden, Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkından bahsetse Yılmaz Özdil’den ayar yer. Muhtemelen Lenin’de Hurşit Külter gibi Kerkük’e kaçardı.
Hürşit Külter hakkında bir bildiğin var herhalde konuyu Hürşite bağladın anlat bakalım.
– Sorma Ozancım, geçen solcu arkadaşları sakinleştirmek için baya uğraştım, Hürşit Külter ölmedi diye sinir krizimi geçirenler dersin, sinirden HDP binasına yürümeye kalkan mı dersin, çok zor bir gün oldu benim için, en son içiniz rahatlayacaksa gidip öldüreyim dedim, hakkını kaybetti dediler, genel olarak solcuların ne istemiş olduğunu anlamış değilim.
Abi Lenin’den girip Hürşit Külter’den çıkıp Kerkük’e kadar gittik, gelelim Sovyetler Birliği Sosyalist Cumhuriyetine onun için iki kelam bir şey söyle üstat.
-Güneşli pazartesi diye bir film var, orada bir muhabbet vardı, film İspanya’nın bir liman kentinde geçiyor. Filmin kahramanlarının bir Rus arkadaşı fıkra anlatmıştı, fıkrada iki yaşlı Rus Sovyetler yıkıldıktan sonra karşılaşıyor, selamlaşıp yeni Rusya’yı konuşuyorlar, bir tanesi “ Biliyor musun, komünizm hakkında söyledikleri her şey (söyledikleri her şey olumsuz) doğruymuş ama kapitalizm hakkında söyledikleri her şey yalanmış.” Rus’tan iyi bilecek değiliz, bu filmi izlemeyenlerinde izlemesini tavsiye ederim, hadi kızlara güzel bir haber vereyim filmde Javier Bardem oynuyor.
O zaman konu sinemaya gelsin, sinema deyince aklına ne geliyor sinema için ne demek istersin.
-Haneke ve Özcan Denizi çok seviyorum yönetmen tarzları bir birine çok benziyor, ikisi de kamera kullanıyor, ikisi de yönetmen koltuğunda oturuyor, dikkatle bakarsanız bu dediklerimi siz de görürsünüz. Yalnız sanat filmlerini hiç sevmiyorum kıllı tenasül uzuvlarına doyuyoruz maşallah bunların anası babası yok mu ? Hadi soyundular sıkıntı olmadı, hiç tıraş etmeyi akıllarına gelmiyor mu? Bunun kazası var belası var. Mahsun Kırmızıgül’ün Kürt sorununa dair yaptığı filmleri beğeniyorum, komutan filan köy boşaltmadan önce rica ediyor, “Lütfen Köyü boşaltır mısınız?” köylülerde bu nazik teklifi, biraz düşüneceklerini söylüyorlar, güzel yani baya gerçekçi.
Peki, Nuri Bilge Ceylan için ne diyeceksin.
-İlk kez kız arkadaşımla izledim hala ayrıyız, ben uyuya kalmışım, uyuduğumda adam yürüyordu uyandım hala yürüyor aynı tsubasa çizgi filmi gibiydi.
Bilirsin işte ergenliğimiz aynı dönemlere denk geliyor, Anathema, Metallica, Pentagram, LinkinPark, Pink Floyd falan peki müzik konusunda ne diyeceksin.
-Anathema yüzünden çocuğum olmayacak, metal hakkında genel olarak bir şey diyecek olursam hala tam adapte olmuş değilim, Ortaokulda Hakan Taşıyan, Ali Şan, İbo dinlerken birden kendimi lisede bu ortamda buldum. Bir yanım Unforgiven derken öteki yanım hatsız kul olmaz diyor hala, (beni dürterek oğlum ben İbrahim Erkal şarkılarını ezbere biliyorum) bu konunun duayeni twiiter’dan tanıdığınız gibi vorisbian reis sorunun muhatabı o olmalıydı.
Tamam, geç oldu hala soru soruyorum eve yetişmem lazım, son olarak ne söylemek istersin onu söyle bitirelim.
-Güzel oldu tanıdık kontenjanından konusuz röportaj bu kadar olur, işin ilginci ünlü de değilim, okuyup da söven olursa canı sağolsun. Peki geliyor musunuz hiç Mersine filan ??
* Röportaj Yapan: Ozan – @norskdark
* Röportaj Veren: Çe Gülüvera – @ceguluvera