Gazeteport

Sosyal Medya Yalanları 3

1- Cepheye MermiTaşıyan Ortodokslar

Facebook’taki “Ecdad Torunları” isimli sayfa Ortodoks kadınlarına ait bir fotoğraf Kurtuluş Savaşı’nda cepheye mermi taşıyan çarşaflı müslüman kadınlar olarak lanse edilmişti. Sayfanın admini fotoğrafın altındaki “Ortodoks” yazısına rağmen paylaşmakta beis görmemişti, çünkü zaten sosyal medya kullanıcılarının çoğu önlerine düşen malzemeleri incelemeden, sorgulamadan paylaşma içgüdüsüne sahiplerdi. Haklı da çıktı, yüzlerce kez paylaşılmıştı.

2- Kırmızılı kadın stüdyoda çekildi yalanı

Gezi olaylarında yakın mesafeden yüzüne sıkılan gaza karşın konumunu bozmadan bir direniş göstererek gezi protestolarının simgesi haline gelen “Kırmızılı Kadın” fotoğrafının hükümet destekçisi troller tarafından gerçek olmadığı ve stüdyoda çekildiği iddia edilerek bu fotomontaj fotoğraf sosyal medyaya servis edilmişti. Ama olayın gerçekliği gün gibi ortadaydı:

3- Çanakkale’de Şehit Olan İki Çocuk

Çanakkale’de savaşan pilotları gösterdiği iddiasıyla ODTÜ’lü öğretim üyesi Yılmazer tarafından ortaya atılan fotoğrafın sahte olduğu ortaya çıktı. Çanakkale’nin Fedakar Havacıları adıyla Türkiye çapında e-mail ile herkese ulaştırılan, posterleri yaptırılıp neredeyse tüm kamu kurumlarına binlercesi satılan fotoğraf “yalan” olduğu ifade edildi. Bir televizyon programında fotoğraf üzerinde yapılan tartışmada fotoğrafın Çanakkale Savaşı’nın gerçekleştiği 1915 yılında değil savaştan çok sonra 1918 yılında çekildiği anlaşıldı. Üstelik fotoğrafta görünen ve Osmanlı askeri olduğu iddia edilen kişilerin de asker değil yıllar sonra savaşın yapıldığı alandan hurda toplayan kişiler olduğu belirtildi. Fotoğraf ilk kez ODTÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Bülent Yılmazer tarafından Çanakkale Zaferi’nin 90. Yılı etkinliklerinde yaptığı sunumla kamuoyuna sunuldu. Fotoğrafı Çanakkale’de Osmanlı ordusu adına pilot olarak görev yapan Emil Meinecke’ye ait bir fotoğraf albümünden aldığını belirten Yılmazer albümde fotoğrafın altında da “Türk askerlerinin gururu 1915” yazdığını kaydetti. Büyük ilgi gören fotoğraf poster yapılarak çoğaltıldı ve “Çanakkale Hava Savaşları” isimli bir kitapta kullanıldı. Ancak Emekli Polisler Derneği’nin yayını olan Türkiye Polis Dergisi’nde yer alan bir yazıda bu fotoğrafla insanların kandırıldığı ve haksız kazanç elde edildiği ileri sürüldü. Bu iddialar bir televizyon programına da konu oldu. Derginin editörü Suat Demirci ile Bülent Yılmazer’in katıldığı programda, Yılmazer fotoğrafın arkasında yer alan “Çanakkale 1918” yazısının ortaya çıkmasıyla şaşırdı. Yılmazer fotoğraftaki kişilerin üzerindeki üniformalarla ilgili tartışmada da bunların asker olmayabileceğini kabul etti (sabah.com.tr)
Polis dergisinde çıkan yazıdan alıntı :
Neden asker olamazlar?
* 1915’te Osmanlı ordusu iyi teçhizatlıydı, askerlerin üstü harap değildi.
* Şapkaları soluk değil, ayakkabı yok ama çorapları temiz;
* Uzun boylu askerin üniforması Fransızlarınki gibi soldan düğmeli. Osmanlı’da düğmeler sağda.
* Aynı orduda iki asker çantasını farklı yerde taşımaz.
* Sağdaki askerin giydiği Osmanlı subayı giysisi. Osmanlı’da bir subay ile bir er yan yana böyle duramaz.

4- Anıtkabir’e Sürünen Gençler

Fatih Tezcan isimli twitter kullanıcısının paylaştığı görselde bir kısım genç yerde sürünerek Anıtkabire doğru ilerlerken görülüyordu. Paylaşan kişi bu durumu “tapmak” olarak tanımlayarak Kuran’dan bir ayet paylaşarak Allahtan başka hiçbir şeye tapınılmaması gerektiğini söylemek istiyordu. Ama gelin görün ki yerde sürünen gençlerin görüntüsü Anıtkabire montajlanmış ve bu haliyle Anka Ajansı tarafından dahi paylaşılmıştı. Fotografın orjinalinde gençlerin Kadıköy’de bir dönem moda olan bir etkinlik biçimi olan “Planking”, yani yere yatma eylemi ile mesaj verme durumu yer alıyordu. Fotoğrafı paylaşana bu durum kanıtlarıyla ispat edilmeye çalışıldı ama uzun süre ikna olmadı. Neticede o süre içerisinde takipçileri tarafından tweet paylaşılmış, bu şekilde inanmak isteyenler inandırılmıştı. Sosyal medyanın paylaşım özelliği böyleydi. Doğrusunu ispat etseniz bile paylaşanlara tek tek ulaşma imkanını imkansıza yakın zorlukta sunuyordu.

5- Müzeyyen Senar Öldü, Fethi Okyar’ın Kızı Oldu

8 Şubat 2015 günü hayata gözlerini yuman Türk Sanat Müziğinin eşsiz duayenlerinden Müzeyyen Senar sevenleri tarafından sosyal medya üzerinden de çokça anıldı. Şarkıları ve katıldığı tv programlarından görüntülerle anılan Senar’ın Atatürk’ün yanında yer aldığı iddia edilen bir fotoğraf on binlerce kez paylaşılmıştı. Fotoğrafı kaydedip Google’da görsel arama yaptığımda Atatürk’ün yanındaki kızın Müzeyyen Senar değil, dönemin İçişleri Bakanı Fethi Okyar’ın kızı olduğu görülüyordu. 1 dakikalık bir aratma işlemi yapmak yerine insanlar sorgusuz sualsiz bu görseli yanlış şekilde paylaşmayı bir hafta boyunca sürdürdü:

 

 

Exit mobile version