Gazeteport

Haberin Vardı Erdoğan…Bak İşte Bu da Belgesi

Tayyip Erdoğan Şili ziyaretinde Bülent Arınç’ın “”Oturma düzeni dahil, kimin nasıl konuşacağı, taraflar o konuda anlaştılar. Cumhurbaşkanı’nın haberinin olduğunu biliyorum” sözlerine karşılık verdi. Erdoğan “Benim haberimin olduğunun, bunun benim müsaademle yapıldığının iddia edilmesi kesinlikle dürüst bir hareket değildir. Doğru bir hareket değildir” dedi. Peki Kim doğru söylüyor?

Bunun için 28 Şubat 2015’e gitmek gerekiyor. Önce Erdoğan Şili’de ne dedi ona bakalım.

Bülent Arınç’ın bir televizyon kanalındaki son açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

-O televizyon programını izlemedim, ama duyunca da ciddi manada üzüldüm. Konuyla ilgisi olan Yalçın Akdoğan, Efkan Âlâ, Mahir Bey (Ünal) var… Ben Dolmabahçe konusunda her üçüne de, “Onlarla aynı fotoğraf karesinde olmanız doğru olmaz. Çünkü onları muhatap almak, ciddi manada size zarar verir. Sizler hükümetsiniz, onlar hükümetin muhatabı olamaz” demiştim. Nitekim benim Başbakanlığım döneminde de gerek Beşir Bey (Atalay), gerek Sadullah Bey (Ergin) zaman zaman bazı görüşmeler yaparlardı. Görüşme Parlamento’da olurdu ve özel yapılırdı. Ne resim verilirdi ne dışarıya açıklama yapılırdı. Ama Dolmabahçe’de öyle bir şeyin yapılmış olması, karşı tarafın hadiseyi bir mutabakat gibi lanse etmeye kalkması tabii çok ciddi bir yanlış olmuştur. Dolayısıyla, bundan benim haberimin olduğunun, bunun benim müsaademle yapıldığının iddia edilmesi kesinlikle dürüst bir hareket değildir. Doğru bir hareket değildir. Kaldı ki o zat, benimle çalıştığı zaman içerisinde bunları konuşmamıştır. Parlamentodan çıktıktan sonra kalkıp da Cumhurbaşkanı hakkında böyle bir doğru olmayan ifadeler kullanılmasını kabul etmek mümkün değildir.

Erdoğan bunları söylüyor. Şimdi “Dolmabahçe Mutabakatı”nın törenle açıklandığı gün Tayyip Erdoğan ne demiş onu görelim;

Tarih.28 Şubat 2015. Yer Atatürk Havalimanı. Saat.20.00..Yani mutabakatın açıklandığı andan tam 7 saat sonra. Erdoğan Arabistan ziyareti öncesi açıklama yapıyor. İşte söyledikleri;

-Tabii silahların bırakılması çağrısı bizler için çok çok önemli bir beklenti idi. Bu demokratik açılım süreci ile başlayan bir çağrıdır. Milli birlik ve kardeşlik projesi ile başlayan bir şimdi de çözüm süreci ile devam eden ve bunu artık noktalayalım diye hasretle beklediğimiz bir çağrıdır.

-Tabii çağrılar güzeldir ama aslolan uygulamadır. Acaba bu uygulama şu seçim öncesinde veya seçimlerde araziye ne kadar yansıyacaktır. Bundan önce Mart seçiminde maalesef yansımadı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yansımadı. Biliyorsunuz aynı şekilde devam etti. Temenni ediyorum ki bu açıklamaların ardından durulur ve bununla ilgili gerekli adımlar da atıldır

-Yani ne istendi de bu ülkede hükümet tarafından verilmedi. Yani alt yapısından üst yapısından mesela kimlik, bugün söyleniyor ret politikalarını, inkar politikalarını biz kaldırdık. Bunları biz getirdik. Olağanüstü hal bunları biz kaldırdık. Ve insanca yaşama erdemini getiren biziz. Televizyonlarda kendi yayın yapma imkanını getiren biziz. Bunlar saymakla bitmez. Samimiyet testini önümüzdeki günlerde çok daha açık ve net göreceğiz. Onun için uygulama, uygulama, uygulama

Erdoğan sıcağı sıcağına Dolmabahçe’yi değerlendiriyor. Yanında da mutabakatın baş imzacısı Yalçın Akdoğan var. Ne ortak metne tepki gösteriyor ne de birlikte fotoğraf verilmesine.

 

 

 

 

Exit mobile version