Gazeteport

Erdoğan’dan Savcıya Skandal Talimat

Erdoğan Türkiye’nin Abuja (Nijerya) Büyükelçiliği’nde gazetecilerle sohbetinde, Can Dündar ile Erdem Gül’e tahliye yolunu açan Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’yı ihlal ettiğini ileri sürdü.

Tayyip Erdoğan, AYM için yaptığı skandal açıklamadan sonra bu kez savcıya itiraz et talimatı verdi. Erdoğan ayrıca mahkemeye yeniden tutuklaması imasında bulundu. Erdoğan hukuk adına ne varsa hepsini yok sayarak yaptığı açıklamadan satırbaşları şöyle;

-Bu işin bittiği anlamına gelmez. Savcı karara itiraz edebilir. İtiraz durumunda, üst mahkeme yeni bir süreci başlatabilir. Bize de bu durumda, yargının bu işleyişini izlemek düşer.

-Şimdi birinci mahkemeye gittiğine göre, eğer birinci mahkeme kalkar da kararında diretirse Anayasa Mahkemesi’nin verebileceği hiçbir karar yoktur. Nereye gider bu? Bundan sonra isterlerse AİHM’ye gidebilirler. AİHM eğer Anayasa Mahkemesi’nin verdiği istikamette bir karar verirse, o da sadece tazminat bakımından bağlayıcıdır. Devlet de itirazlarını yapar veya o tazminatı öder.

-AYM Başkanı “Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar her şeyin üstündedir, herkesi bağlar” diyor. Anayasa ve yasa değişikliklerinde evet bağlayıcıdır ama bireysel başvurularla ilgili olarak böyle bir şeyi öne süremezsiniz. Zaten yanlış buradan kaynaklanıyor. “Gerekçe açıklanmadan karar açıklanmaz” diyordu hep. Karar herkesi zaten bağlıyorsa, neden birinci mahkemeye tekrar gönderiyorsun? Eğer bağlayıcı ise tekrar birinci mahkemeye gitmemesi lazım.

-Anayasa’ya bağlılığıma ilişkin bazı arkadaşların yaptığı açıklamalar var ki bunlar da çok üzücüdür. Kusura bakmasınlar, Anayasa’ya bağlılık ile bu işin uzaktan yakından alakası yoktur. Evet ortada bir Anayasa ihlali vardır. Ama Anayasa’yı ihlal eden ben değilim. Bu Anayasa Mahkemesi’nin karar merciinde olanlardır. Bu ihlali maalesef göz göre göre yapmışlardır.

-Başkalarına uygun görülmeyen bu tür tutuksuz yargılamalar, ülkenin güvenlik sırlarını tehlikeye atanlara karşı uygulanırsa, bunun altından kalkamazsınız.

Dündar ve Gül hakkında açılan soruşturma sonunda savcılık, iddianame düzenleyerek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açmıştı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın ilk duruşması 25 Mart’ta görülecek.

Exit mobile version