Gazeteport

“Elitlik Önem Kazandı AKP’nin Çekemediği Bu”

15 Temmuz darbe girişimi sonrası olağanüstü günlerdeyiz. Binlerce insan, Gülen küresel mafyasıyla ilişkilendirilerek işten atılıyor, kimileri sorgusuz sualsiz cezaevine tıkılıyor. Bu kişilerin içinde, sosyalist ve barışcıl kimliği AKP tarihinden bile eski olan, hatta AKP Cemaat’le aynı yolda yürürken Gülen mafyasına boyun eğmemiş isimler var. Ve diğer yanda da, darbe girişimi sonrası alınan pozisyonlar…

Bu ülkenin aydınları, entelektüelleri Gülen mafyasına karşı bedel ödeyip, Cumhuriyet’i ve laikliği savunurken, bu mafyayı palazlandırıp işbirliği yapanlar, çökmüş ‘Siyasal İslam’ın kokuşmuşluğunu Cumhuriyet ve onun değerlerine yıkmaya çabalıyor.

Gazeteci arkadaşımız İsmail Saymaz’ın geçen hafta CNN Türk’te katıldığı bir programda, bu çaba yine hortladı. AKP’yle birlikte birlikte tv programlarının değişmez bir figürü olan İhsan Aktaş, “Cumhuriyet’i halk değil, elitler kurmuştur” dedi ve bir kez daha “elitliği” gündemimize soktu.

Prof. Dr. Binnaz Toprak bir siyaset bilimci. Elitliği, kökenini ve bugünlerde olup biteni Prof. Dr. Binnaz Toprak’la konuştum.

Kutlu ESENDEMİR (kutluesendemir@hotmail.com)

“Elitlik” nedir ve nedir bu elitlikle olan dert?

Sosyal bilimlerde elit teorilerinin oldukça eski bir geçmişi vardır. 19. yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başlarında kıta Avrupa’sı düşünürleri, “elit” kavramını, iktisadi ya da siyasi gücü elinde tutan, dolayısıyla toplumu yöneten sınıflar olarak tanımlamışlardır. Tarihin, “Aristokrasilerin mezarlığı” olduğu ya da her karmaşık yapının yönetiminin, “Oligarşinin Demir Kanunu”na tabi olduğu tezlerini 20. yüzyıl Amerikan sosyologları ABD demokrasisine uyarlamış, ABD’de asıl gücü elinde tutan elitlerin ordu- bürokrasi- endüstri üçlüsü içinde stratejik pozisyonları işgal edenler olduklarını ileri sürmüşlerdir.

Demokratik toplumlarda elitler nasıl yer tutar?

Klasik elit teorilerine kıyasla daha sonraki sosyal bilim yazınındaysa demokratik toplumlarda çok sayıda elit grupları olduğu ve bu grupların değişik etki alanlarına sahip oldukları tezleri ön plana çıkmıştır.

Buradan hareketle ne söylenebilir?

Teorik olarak herhangi bir demokratik toplumda monolitik bir elitten bahsetmek güç. Ancak, yargı- bürokrasi- üniversite- medya gibi gerçek bir demokraside farklı elit gruplarını oluşturan odaklar, demokrasinin seçim sonuçlarına indirgendiği “illiberal demokrasimizde” AKP yönetiminin kontrolünde olduğu için Türkiye’de durum farklı. Diğer bir deyişle, başta cumhurbaşkanı olmak üzere siyasal eliti oluşturan AKP yönetim kadrosu bugün Türkiye’ de neredeyse monolitik bir elit üretti.

‘MİLLETİN ADAMI’

İktidar çevrelerinin “elit” nitelemesi nasıl karşılık bulur?

AKP’lilerin elit tanımı kültürel farklılıklara dayanıyor. Buna göre, laik yaşam tarzını benimsemiş, kentli, cumhuriyet değerlerine bağlı, halkın değerlerinden uzak, tarihini ve kültürünü bilmeyen, dinle alakası olmayan, Nişantaşı ya da Cihangir gibi semtlerde oturan, varlıklı, “Beyaz Türkler” Türkiye’nin elitlerini oluşturuyor.

AKP’nin veya onun görüşünün propagandasını yapanların elitler üzerinde bir “düşmanlık algısı” yaratarak kendi kitlesini konsolide ettiği söylenebilir mi?

Sosyolojik gerçeklikle örtüşmeyen bu karikatürize tanımın AKP’nin kendi kitlesini konsolide etmeye yönelik olduğu doğru.

Ya, “Milletin adamı?”

“Milletin adamı” ifadesi de bunun bir parçası. Sosyolojik gerçeklikle örtüşmüyor çünkü kültürel farklılık ekonomik ya da siyasal güce eklemlenmiş değil.

Ne gibi?

Nişantaşı ya da Cihangir’de oturanlar, Türkiye’nin en zenginleri olmadığı gibi, siyasal güce de sahip değiller. Kaldı ki, laik kesimin kendi kültürünü ve tarihini bilmediği iddiası da yanlış. Hem halk kültürü hem de Osmanlı/ Cumhuriyet tarihi üzerine isim yapmış uzman ve bilim insanlarının hemen hemen hepsi bu kesimden.

ELİTLER VE DEMOKRASİ

Laiklik elit olmak mıdır? Laikler elit midir?

Şu doğru: Türkiye’de AKP’den bağımsız, laik yaşam tarzını benimsemiş bir kültürel elit var. İlle de varlıklı ya da sadece metropollerde oturanlar değil bunlar. Ama ülkenin kültür ve düşünce dünyasına hakimler. Plastik sanatlar, müzik, edebiyat, sinema, mimari, dizayn, moda onların tekelinde. Bu tekel siyasi ya da ekonomik güçleri sonucunda değil, iyi bir eğitimden, entelektüel birikimlerinden ve kent estetiğini kavramış olmaktan kaynaklanıyor.

Bu elitlerin yaşama bakışı nasıl?

Aynı zamanda demokrasiye, hukuk devletine, insan haklarına, özgürlüklere, barışa sahip çıkan bir elit kesim bu. Öte yandan, sosyal yaşam ve eğlence hayatının merkezlerinde de, bu kültürel elitin hakimiyeti var. Bu elit grubuna sadece bu değerleri üretenleri değil, onların takipçilerini de katabiliriz.

AKP çevreleri neden bundan rahatsız?

Şunu eklemek gerekir ki, eskisinden farklı olarak, siyasi ya da ekonomik elitlerden ziyade, 21. yüzyılda dünya ölçeğinde bu tür bir kültürel elit çok daha önem kazanmış vaziyette. Belki de, sıradan AKP’lilerin farkettikleri ve çekemedikleri budur. “Elitlikle olan dert” belki de tam da bu.

MUSTAFA KEMAL ELİTTİ

“Cumhuriyet’i elitler kurdu” ifadesi ne kadar gerçek? Kurtuluş savaşı veren Türkiye halkı elit olarak adlandırılabilir mi?

“Elit” olarak adlandırılabileceğini düşünmüyorum. Ulusal kurtuluş savaşları ya da devrimler tarihin her döneminde ve her ülkede eğitimli küçük bir grubun önderliğinde gerçekleşmiştir. Cumhuriyet’i kuran Mustafa Kemal ve arkadaşları da elbette elittiler. Tıpkı gelmiş geçmiş tüm cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar gibi. Siyasal gücü elinde tutuyor olmak elit sayılmanın en önemli kriterlerinden biri. Halka yakın olmak, oy toplamak, halk adamı olmak gibi tanımlamalar gücün kimin elinde olduğunu örtemez.

Mustafa Kemal için elit denebilir mi?

Dediğim gibi, güç kriteri, elitleri halktan ayıran en önemli kriter. Kaldı ki, Mustafa Kemal ve arkadaşları Osmanlı’nın son yüzyılındaki en önemli elit kurumuna, orduya, mensuptular. Okuma- yazma oranının yüzde 5’in altında olduğu bir toplumda tabii ki elittiler. Evet, cumhuriyeti elitler kurdu. Ancak bu kurucu elit sadece siyasi bir elit değildi. Aynı zamanda ülkenin kültürel ve sosyal hayatına yön verdiler. Onların bu vizyonudur ki zaman içinde iyi bir eğitim görmüş kültürel eliti üretti.

DEMİRTAŞ DA ELİT

Bahsettiğiniz bu kültürel elite CHP’liler de dahil mi?

Tek parti döneminin sonundan itibaren CHP’lileri siyasal gücü elinde tutan bir elit grubu olarak nitelemek mümkün değil. 1950’den itibaren, kısa dönemler hariç, ülkeyi muhafazakar sağ partiler yönetiyor. Ancak kültürel alanda elit diyebileceğimiz kişilerin büyük çoğunluğu CHP’li ya da solcu.

Son günlerde Selahattin Demirtaş için de elit sıfatı kullanıldı. Katılır mısınız?

Kullananların bundan ne kastettiklerini bilmiyorum. Bahsettiğim gibi, elit kelimesi çoğu kez halktan uzak kişileri tanımlamak için kullanılıyor. Oysa Demirtaş Kürt hareketi içinde önemli bir lider ve bu hareket çerçevesinde tabii ki siyasal gücü ve dolayısıyla elit konumu var.

Exit mobile version