Gazeteport

Ana Akım Uzay Operası: Star Wars

200 Milyon dolar bütçesiyle Star Wars Antoloji serisinin ilk bölümü Rogue One izleyiciyle buluştu. Yönetmenliğini Monsters ve Godzila filmleri ile adını duyuran Gareth Edwards, senaristliği Chris Weitz, Tony Gilroy’a hikayesi ve filmin fikri görsel efekt süpervizörü John Knoll’a ve Gary Whitta’ya ait. Rogue One, 1977 tarihli ilk film Star Wars’un öncesinde gelişen olayları konu alan yeni bir serinin ilk halkası.

Rogue One: Bir Star Wars Hikâyesi

İmparatorluk bilim subayı Galen Erso (Mads Mikkelsen), zamanında Galaktik İmparatorluk’un en büyük kitle imha silahını üreten bir grubun başında çalışmış ve bu silahın oluşumunda önemli görev üstlenmiştir. Fakat bu silahın yaşam için büyük tehlike arz ettiğinin bilincinde olup Ölüm Yıldızı/Death Star adlı bir yapının içinde bulunan silahın planlarını saklamıştır. Subayın kızı Jyn Erso (Felicity Jones) ise büyüyüp bilinçlendiğinde bu bilgileri almak için kendisini asilerin tarafında bulur. Bu yolculukta Cassian Andor (Diego Luna), Kör Jedi/ Chirrut İmwe (Donnie Yen), Bodhi Rook (Riz Ahmed) ve çocukluğundan beri yardımda bulunan Saw Gerrera (Forest Whitaker) gibi birçok arkadaş edinerek ölüm yıldızının gizli planlarını ele geçirmeye çalışacaktır.

Çağrı İşareti: Rogue One

Amerikalı film profesörü ve yazar Dale Pollock, Skywalking: The Life and Films of George Lucas adlı kitabında Star Wars’un ana temasının “Kaderinin peşinden koşmak üzere evden ayrılan, kendine bir grup kuran ve düşmanla mücadele eden genç bir adamın basit bir hikâyesidir.” diye açıklar. Bu temayı Lucas Film’in Başkanı ve yeni filmlerde sorumlu yapımcı olan Kathleen Kennedy, Disney Şirketi araştırmacılarının başrole kadın ve

Afro Amerikalı oyuncular yerleştirerek filmin geniş kitlelere ulaşması düşüncesini ekleyerek yenilemişler ve bir önceki yapım da olduğu gibi bu filmde de kullanmışlar. Avustralyalı yazar ve gazeteci John Baxter, George Lucas: A Biography adlı kitabında Amerikalılar için Western filmlerin ardından Star Wars’un yeni bir tarz olduğunu söyler. Bu söze Hugo ve Nebula ödüllerini iki kere alabilen tek yazar olan Ursula K. Leguin şöyle bir ekleme yapar: “Star Wars aslında uzaydaki kovboylardır” diyerek yeni nesil westernlerin Star Wars olduğunu vurgular. Yıldız savaşları filminde bir diğer tekrarlanan tema ise Kingston Üniversitesi Film araştırmaları yöneticisi Will Brooker’ın tespiti olan asilerin doğrudan saldırarak değil, tahliye kapısından içeriye imparatorluğun gözden kaçan kanallarını kullanarak ve düşmanlarının askeri disiplin ve kararlılığını taklit ederek içten çökerttiğini vurgular. Tıpkı Rogue One’da Ölüm Yıldızı’nın planlarını çalmak için başvurulan yöntem gibi.

Savaş sahnelerinin uzun olması ve Darth Vader’ın kırmızı kılıcı hariç şimdiye kadar hiçbir (mavi ve yeşil) ışın kılıcının görünmediği ilk film olan Rogue One, Star Wars evrenini severler için kaçırılmayacak bir fırsat. Yıldız savaşları serisine hiçbir bilgi aşinalığı olmayan izleyiciler içinde bir fırsat olarak görülebilir çünkü film Yıldız Savaşları evreninde geçen orijinal hikâyenin öncesini anlatmakta. Bu nedenle başlangıç için iyi bir seçim olacaktır.

İyi Seyirler Dilerim

Efe TEKSOY

Exit mobile version