Gazeteport

Ahmet Hakan’da Cisimleşen Ana Akım Medyanın Kurnazlığı

3 Ağustos 2016, Ahmet Hakan son yazısında en güçlü dönemlerinde Fethullah Gülen’e, “Fetullah” diyemediği için okurlarından özür/af diliyor. Anladığımız şu; Doğan Grubu’nun ekran yüzü ve Hürriyet’in önemli yazarı Ahmet Hakan, FETÖ ile ilgili öngörülü olamadığı için okurlarından özür diliyor. Erdoğan’ın özrünün hemen arkasından gelen bu özür aslında ne ifade ediyor? Bu bir “geç farkındalık” durumu mu yoksa açık bir köy kurnazlığı mı?

 

 

Gülen Cemaati’nin en güçlü olduğu dönemlerde ana akım medya tartışma programlarının bir konuk düzeni vardı. AKP-Gülen Cemaati ittifakının sürdüğü bu dönemde, Ahmet Hakan’ın da programları dahil olmak üzere 2 cemaat militanı, 2 AKP militanı, 1 sosyal demokrat/sosyalist ya da Kemalist çağırılırdı. Moderatörün de katkısıyla programa çağrılan o 1 sosyal demokrat/sosyalist ya da Kemalist linç edilirdi. Bu düzen yıllarca sürdü.

O yıllarda Ahmet Hakan, Gülen Cemaati’ni yazılarında eleştirdi, bunu söylemezsek haksızlık etmiş oluruz. Fakat aşağıdaki pasajlar da kendisine aittir.

13 Nisan 2009; Ahmet Hakan, Ayşe Arman’a Gülen Cemaati’ni anlatıyor.

“Korkma Ayşe…

Korkma, her taşın arkasında onlar yok… Korkma, güçleri abartılıyor… Korkma, birbirlerine ne kadar sarsılmaz ve tuhaf bağlarla bağlı olurlarsa olsunlar, kopuşlara da açıktırlar… Korkma, aralarında erdemi hayatlarının nirengi noktasına yerleştirmiş çok vicdanlı adam var… Fethullah Gülen’in gözyaşı dökmesinden bir merhamet sonucu çıkıyor, bu yüzden korkma… Uzak Asya’nın adı sanı bilinmez diyarlarında, kara Afrika’nın kuş uçmaz / kervan göçmez köşelerinde bir ideal uğruna kendilerini eğitim ve öğretime adıyorlar, bu adanmışlık yüzünden korkma…”

2010 yılında başka bir “orta yol” bulma çabası.

“Mesela aramızdan en Kemalist olanlarımız, Fethullah Gülen Hareketi’nin kurumları zapt etme maksadıyla attığı adımlara kıyasıya karşı çıkarken, Fethullah Gülen Hareketi’nin eğitim alanında yaptığı güzel işlere destek çıkabilseler…” (3 Ekim 2010 )

4 Aralık 2011, “orta yol” çalışmalarına devam.

“Her kim ki; cemaatle AKP’nin arasının açıldığını söylüyorsa, bilin ki sallıyordur. Elinde bir kanıt, bir belirti dahi yoktur. Cemaat-AKP ittifakında bir sorun bulunmamaktadır.”

Bu pasajların karşısında Ahmet Hakan’ın koyacağı tam tersi pasajlar da mevcut. Gülen Cemaati’ni eleştirdiği satırlar da var. Zaten ana akım medyada moda olan orta yolculuğun alameti farikası bu değil mi? Bir tutam eleştiriyorsunuz, bir tutam övüyorsunuz. Böylece iki duruma göre de argümanlarınız hazır oluyor.

Ahmet Hakan ile birlikte tüm ana akım medya yöneticilerinin ve yazarlarının dileyeceği gerçek özür; “farkemedik” ya da “kandırıldık” değil. “Gördük, biliyorduk ama başımıza gelecekler yüzünden korktuk ve yeteri kadar sesimizi çıkartmadık.”

@eskisolcu

Exit mobile version