Gazeteci İsmail Saymaz, kendini hedef gösteren ve Aydın Doğan’a şantaj yapan yandaş Cem Küçük’e Twitter’dan yanıt verdi.
https://twitter.com/ismailsaymaz/status/790883443483799552
Cem Küçük İsmail Saymaz için şunları yazdı;
“İsmail Saymaz ve Hürriyet skandal manşetteki 5 yalanın hesabını verecek!
“Hürriyet gazetesine ByLock soruşturması! Delil karartma ve teröre yardım suçlaması da var…
“Bylock MİT’in en hassas olduğu dosyadır. Teşkilatımız çok rahatsız. Tetikçi Ismail Saymaz Baransu gibi ağır bedel ödeyecek.
“Aydın Doğan her türlü muhalefete saygımız var ama Yüce Türk Devleti’ne düşmanlık suçtur.İsmail Saymaz bunu yapmıştır.
“Eğer Ismail Saymaz denilen tetikçi bir daha CNNTürk ekranında görünürse bu soruşturmanın KAPSAMI tüm Doğan Medya’ya yayılır…
Medyaradar’dan Alev Gürsoy Cimin’e konuşan İsmail Saymaz’ın şunları söyledi;
İsmail, dün yaptığın “İşte ‘By Lock’ David Keynes” başlıklı röportaj gündemi adeta sarstı ve çok tartışılıyor. Bir de haberin ardından soruşturma açıldığı söyleniyor. Nedir işin aslı?
Soruşturmanın açılıp açılmadığı konusu henüz net değil, çünkü bunu doğrulatamadık. Ama doğruysa da skandal diyebilirim.
Peki, bu röportaj neden tepki topladı sence, ya da şöyle sorayım bazı isimleri neden rahatsız etti?
Biz bu haberi yaparken çok kapsamlı düşündük. Şöyle ki; Türkiye kamuoyunun uzun süredir tartıştığı By Lock’un, cemaatle doğrudan bağı olduğunu ve FETÖ ile bağlantıları olan kişilerin için somut kanıt olduğunu ve FETÖ’nün bunu kendi iç haberleşmesini sağlamak üzere tasladığını ya da satın alıp kullandığını yani her hâlükârda örgütün iç haberleşme aracı olarak tasarlandığının altını çizerek yaptık bu haberi. Bizim bu haberle anlattığımız buydu. By Lock bulundurmanın da FETÖ üyeliğinin sağlam bir delili olduğunun altını çizen bir haberdi bu. Dolayısı ile bu amaçla hazırlanmış bu haber, tüm bu verdiğimiz detaylara rağmen bunun aksi olarak nasıl algılanıyor? İnanın ben bunu şu anki gazetecilik aklımla kendime bile izah edemedim, anlayamadım.
Adeta hedef tahtası haline geldin, hatta FETÖ’cü diyenler bile var.
Benim mesleki ömrüm, Fethullahçı savcıların açtığı davalarda ifade vermekle geçti. Ben ne o gün yıldım, ne de bugün yılarım. Bu deli saçmalığından başka bir şey değil. Gülüyorum.
Bu haber sonrası böyle bir tepki bekliyor muydun peki?
Elbette bekliyordum ve hazırdım. Çünkü zaten beni o hedef tahtasına oturtmak için dört gözle bekleyen bir güruh var. Bu olmasa başka bir şey olacaktı. Bir süredir televizyonlardaki tartışma programlarındaki performansım nedeniyle zaten büyük ve haksız eleştirilere maruz kalıyordum.
Cem Küçük’ün de bir süredir hedefindesin. Bu haberin ardından seni eleştiri bombardımanına tuttu ve ağır suçlamalarda bulundu sana yönelik. Ne düşünüyorsun? Neden sürekli hedefindesin?
Ciddiye almıyorum. Cem Küçük bir yıl öncesine kadar beni bu örgüte karşı en etkin mücadeleyi veren kişi olarak tanıtıyor ve bu minvalde öven yazılar yazıyordu. Hatta son 3 yıldır benimle ilgili defalarca övgüler dizdi. Üç ay önce beni kendi televizyon programına darbe ile ilgili görüşlerimi almak üzere davet etti, ben gitmedim. Ama ne olduysa Nagehan Alçı ile katıldığım televizyon programındaki tartışmanın ardından birden bire bana cephe açtı, ağır eleştiriler yapmaya başladı. Bunun sebebi de bence bu aile olan yakınlığı ve hukuku bence.
Sana 2016’nın Mehmet Baransu’su diyor, ne düşünüyorsun?
Cem Küçük benim için itibar edilecek, dikkate alınacak bir isim değil. Hatta onun beni eleştirmesi benim için gururdur ve demek ki doğru yolda, doğru işler yapıyorum ki onu rahatsız ediyorum. Meczubun teki bence. Cem Küçük gibi meczupları acil tedavi ettirmek gerekir.
Senin Doğan Grubu’ndan derhal kovulman gerektiğini de söylüyor bu arada…
Yani dediğim gibi bunun gibi hasta ruhlu adamların açıklamalarına itibar etmemek gerekiyor. İnanın toplumun sağlığı açısından bu gibi insanların köşe yazması, televizyon programı yapması problemli ve sakıncalı bir durum.
Peki, Hürriyet Gazetesi bu noktada senin ve o yapılan haberin arkasında mı?
Tabii ki gazete kendi haberinin arkasında ve benim gibi düşünüyor. Neticede biz olmayan bir şeyi yazmadık, habercilik yaptık. Bu iyi bir gazetecilikti ve herkes de bunu kabul etmeli. Bundan birkaç ay önce Guardian ve Reuters bile By Lock’un sahibinin David Keynes olduğunu ve Oregon’da yaşadığını ulaşamadıklarını yazmışlardı. Guardian ve Reuters’un ulaşamadığı kişiye biz Hürriyet Gazetesi olarak ulaştık ve onunla röportaj yaptık ve bu soruşturmanın önünü açan bir röportaja imza attık. Bundan ötürü bizim övgü almamız, ödül almamız gerekirken, hadi bunlar olmuyor hakkımızı teslim etmeleri gerekirken bir haberi bile baştan sonra yazmayacak olanlar tarafından tartışılmak traji komik…