CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu hakkındaki sözleri için "Yeni bir söz de söylemiyor Sayın Kılıçdaroğlu. Sayın Muammer Güler'in Reza Sarraf'a söylediği, tapelere düşmüş cümleyi söylüyor. Literatüre siz kattınız bunu. AKP'liler, bu cümle sizin" dedi.
“KADINLA HER TÜRLÜ AŞAĞILAMA YAPILIRKEN SESİNİ ÇIKARTMAYANLARIN…”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Koç, Genel Merkez’de düzenlediği basın toplantısıyla, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK)’nun gündemini kamuoyuyla paylaştı. CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, yurtdışı görevinde olduğu için açıklamayı kendisinin yaptığını bildiren Koç, konuşmasının başında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ramazanoğlu’na yönelik sözlerinin eleştirilmesine değindi. ‘Geri çekilecek kadrolar değiliz’ diyen Koç, “Şimdiye kadar kadınla her türlü aşağılama yapılırken sesini çıkartmayanların bir siyasi polemik noktası yakaladıklarında o mağduriyet pınarını nasıl kullandıklarını, tepe tepe nasıl sömürdüklerini bir kere daha görüyoruz. Hiç üzülmeyin. Hepiniz gelin. Hiçbirinizi pabuç bırakacak yürek yok bizde, merak etmeyin. Aslanlar gibi dururuz. Söylediğimizin de açıklamasını yaparız. Ne kast ettiğimizi de ifade ederiz. Siyaseten de misyonumuz gereği olduğumuz yerde dururuz. Sizin gibi 3-5 tane gürültücünün önünde eğilecek, geri çekilecek kadrolar değiliz biz” ifadelerini kullandı.
“ABD’NİN ERDOĞAN’A NASIL BAKTIĞININ GÖSTERGESİ OLDU”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD seyahatine ve ziyaret kapsamında yaşananlara ilişkin eleştirilerde bulunan Koç, “Amerika’dan tokat yiyip dönen, Türkiye Cumhuriyeti’ni rezil rüsva eden bir kişinin burada tekrar hiçbir şey olmamış gibi iç politikayı kutuplaştıran, geren davranışlarına bir kere daha tanık olduk. ABD’nin Türkiye’ye değil ama Erdoğan’a nasıl baktığının da bir siyasi göstergesi oldu. Ağırlığı, itibarı kalmamış bir kimlikten, siyasi kimlikten bahsediyorum. Yaşanan acı tablonun sonuçlarından bir tanesi. Düşünce kuruluşları, gazeteler, dergiler ve Türkiye’ye baktıklarında artık bir diktatörlük manzarasından başka bir şey görmediklerini bir kere daha anlamış oldular. Türkiye’nin gerçeklerini baskıyla, tehditle, yandaş basın eliyle halkımızdan ne kadar saklamaya çalışırlarsa çalışsınlar içeride; dışarıda bütün dünya ülkemizde yaşanan acı gerçekleri görüyor ve değerlendiriyor. Üzüntü verici bir durum bu, sayelerinde. Türkiye için beyefendinin sebep olduğu manzara üzülecek, sıkıntı duyulacak bir fotoğraftır” diye konuştu.
“OBAMA’NIN TÜRKİYE’NİN KURUCU AYARLARINI HATIRLATMAK ZORUNDA KALMASI UTANÇ VERİCİ”
CHP’li Koç, “Burada en acı olanı, ABD Başkanı’nın ki topal ördek konumunda Obama biliyorsunuz kasım ayında yapılacak seçimler sonrasında ocakta başkan değişimi olacak. Obama’nın bu pozisyonda dahi giderayak Türkiye Cumhurbaşkanı’na, Türkiye’nin kurucu ayarlarını hatırlatmak zorunda kalması bizler için en azap verici, en utanç verici noktadır. Giderayak ABD Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ayarlarından bahsediyor. Acı mı? Utanç verici değil mi” açıklamasında bulundu.
“ERDOĞAN ÇİFTE ŞANTAJ SİYASETİ İZLİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şantaj siyaseti izlediğini savunan Koç, “Erdoğan, aklı sıra çifte şantaj siyaseti izliyor. AB’ye dönük ayrı bir şantaj, mülteci mübadelesinde. ABD’de de Suriye politikasında bir şantajla aklı sıra bir politika izliyor. Bunlar muhatapları tarafından sanki hiç fark edilmiyor. Bu siyasetin sadece ülkemizi değil, Avrupa da dahil bütün komşu coğrafyalarımızı ne hale getirdiği ortada. Sonuç, Türkiye’nin yalnızlığı gittikçe perçinleniyor bu coğrafyada. Türkiye ile ABD arasında Suriye krizi bağlamında yaşanan farklılıklar asla aşılamıyor çok net bir gösterge. Ve Erdoğan’ın bir diktatör olduğuna dönük algılar dışarıda kesinleşiyor, yerleşiyor. Basın özgürlüğü olmak üzere Türkiye’deki tüm temel haklar alanında yaşanan sıkıntılar Erdoğan ve beraberindekiler ABD’deyken her gün Türkiye’ye ve muhataplarına hatırlatıldı. Türkiye’nin dünyadaki itibarı bir kere sıfırlanmıştır. ABD gezisinin tablosu budur” dedi.
“AHMET BEY, SEN DE HADDİNİ BİLECEKSİN”
Yeni Anayasa tartışmaları üzerinden Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu eleştiren CHP’li Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “‘Özgürlükçü, vesayetlerden arınmış, katılımcı, çoğulculuğu öne alan bir Anayasa istiyoruz’. Geç bunları. Senin derdin bu değil. Senin derdin çok açık, çok net mesajlardan da belli. Demokrat rolü oynamanıza gerek yok. Bunu müsvedde görevi gören Başbakan’a da hatırlatmak lazım. Bu tarih dilimi içerisinde verilmiş en kutsal, en mukaddes Kurtuluş Savaşı’nı ağzına bile alamayan bir Başbakan müsveddesinden bahsediyorum. Her gün üst akıl diyorlar ya, siyasi üst akıl tarafından rezil edilen, itibarsızlaştırılan, bütün dedikleri kısa bir süre sonra üst akıl, siyasi akıl tarafından tekzip edilen, ağırlığı sıfırlanmış bir Başbakan; dün adamlıktan, ahlaktan bahsediyor. Sen önce dön aynaya bak. Sizden ayrılan biri özgül ağırlıktan bahsetmişti. O sende hiç kalmamış Ahmet Bey. Özgül ağırlığını kaybetmiş bir etkisiz elemansın şu anda. Senin fotoğrafın bu Ahmet Bey. Öyle havaalanında giderken CHP’ye, CHP’nin Genel Başkanı’na, CHP’nin tüzel kişiliğine boyunu posunu aşarak, içinde bulunduğun manevi sıkıntıları aştığını zannederek hakaret etme hakkını sana böyle yedirirler Ahmet Bey. Sen de haddini bileceksin. Başbakanım diye geziyorsun. Başbakanlık sorumluluğundan haberin yok. Sana başbakanlık yaptırmıyorlar. Davulu takmışlar boynuna, tokmağı da almış birisi çalıyor sırtında. Sen de çaldırıyorsun. Manzaran bu”
“BAŞKANLIK SİSTEMİYLE GELME, SANA TÜRKİYE’Yİ TESLİM ETMEM”
Yeni Anayasa çalışmaları kapsamında CHP’nin tutumunu aktaran Koç, “Bunların Anayasa’dan beklentisi şu. En tepedekinden en altındakine kadar her biri tek kişi vesayetine Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve kurumlarını teslim edecek, vesayeti orada perçinleyecek bir Anayasa. Başkanlık sistemi dedikleri bu. Bekledikleri bu. Ne diye rol kesiyorsunuz. Ne diye demokrat rolü oynuyorsunuz? ‘CHP gelmiyor toplantıya’. Niyetin bu. Sen gerçekten özgürlükçü, vesayetlerden arınmış, kişi vesayeti de dahil, katılımcı bir Anayasa mı yapmak istiyorsun? Yargı bağımsızlığını pekiştirmek mi istiyorsun? Biz buradayız kardeşim. Ama bana başkanlık sistemiyle, tek kişi diktatörlüğünü perçinleştirecek bir Anayasa ile gelme. Sana Türkiye’yi teslim etmem. CHP’nin tutumu, davranışı bu. Başından itibaren söyledik. AKP’den demokrat çıkmaz. AKP’nin kuşamından demokrat çıkaramazsınız. AKP ile demokratikleşme sağlanamaz. AKP’nin ve bilhassa Recep Tayyip Erdoğan’ın kumaşından demokrat çıkmaz” ifadelerini kullandı.
“GEL KARDEŞİM, HEM 83’Ü HEM 100’Ü HALLEDELİM”
Dokunulmazlık tartışmalarına değinen Koç, “Kendini başbakan sanan müsamere başbakanı çıktı, ‘Hodri meydan’ demişti, ‘Dokunulmazlıklar kalksın’. ‘Geçici düzenleme yapalım’. Tamam, yapalım ama 100’üncü maddeyi de ekleyelim. Milletvekilinden öte bakanlar daha çok bu konuda irdelenmeye muhtaç. Yaşadığımız olayları hatırlıyorsunuz. 100’üncü madde ona dokunulmazlık sağlıyor. Gelin 100’üncü maddeyi de değiştirelim. Bir sefer de olsa tüm bakanlar da girsin bu işin içine. ‘Hayır, ben tam emanet edemem. Altından ne çıkacağı belli olmaz’. Bunu hodri meydan, diyen; kendini başbakan sanan vardı ya o söylüyordu. Gel kardeşim hem 83’ü hem 100’ü halledelim. ‘Biz o işe gelemeyiz'” diye konuştu.
“ÇOCUK İSTİSMARCILARIYLA KOL KOLA GEZEN PARTİ AHLAKTAN BAHSEDEBİLİR Mİ?”
Karaman’daki ‘cinsel istismar’ olayına ilişkin konuşan Koç, “Allah aşkına 9-10 yaşındaki bir çocuğa, kelimeyi söylemek istemiyorum cinsel istismar diyelim altını siz doldurun, reva mı? Bu kabul edilebilir mi? Buna neden olan koşullar, niye oluştu diye sorgulayanlar, bugün saldırılara maruz bırakılır mı? O çocuklar hepimizin. Senin de çocuğun. Çocuk istismarcılarıyla el ele kol kola gezen bir parti, bugün ahlaktan bahsedebilir mi? Bütün bu sürece göz yuman AKP iktidarı, hiç gürültüye bakmayın, A’dan Z’ye AKP iktidarı sorumludur” dedi.
“LİTERATÜRE SİZ KATTINIZ BUNU”
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Aile Bakanı Ramazanoğlu’na yönelik tartışma yaratan ifadelerine açıklık getiren CHP’li Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kendi sorumluluk alanında ve bu vakfa kötülük gelmesin diye istismara uğrayan çocuklar ve ailelerini değil; bu vakfı koruyan açıklamaların altına imza attığı için eleştiriyoruz. Sema Hanım’ı onun için eleştiriyoruz. ‘Bir seferden bir şey olmaz’. Bu söz utanç duyulacak bir sözdür. Sayın Genel Başkan’ımızın dün ifade ettiği cümle üzerine fırtınalar kopartılıyor. Ne dedi? Muammer Güler’in soruşturma sırasında Reza Sarraf’a söylediği cümleyi kullandı. Niye aklınıza hemen başka şeyler geliyor? Aklınızın arkasında hep o var da ondan. Küçücük çocukları görünce bile aklınıza o geliyor. Annesinin dizinin altını görmek bile tahrik sebebidir, diyen sapıklığı barındırıyorsunuz da içinizde ondan o geliyor. Muammer Güler ve Rıza Sarraf arasındaki ilişkiyi nasıl açıklayacaksınız o pencereden bakarsanız? Yani orada, bu ifade ‘Önünde siper oldum, önünde paspas olurum’ anlamına gelirken siz buradan bir cinsi anlam çıkartıyorsunuz. Sizin kafanız tümden bozulmuş. Tümden ayarlarınız bozuk sizin. Evet Sema Hanım, aileden sorumlu bakan hanım çocuk istismarcılarının önünde kendini siper etmiştir. O sözleriyle bunu söylemiştir. Yeni bir söz de söylemiyor Sayın Kılıçdaroğlu. Sayın Muammer Güler’in Reza Sarraf’a söylediği, tapelere düşmüş cümleyi söylüyor. Literatüre siz kattınız bunu AKP’liler. Bu cümle sizin. Baktığınızda kaynakçaya AKP Muammer Güler yazar. Bunu yapmaktan utanmıyorlar. Söyleniş amacının dışında bir yorumla ele alıp siyaseti gerim gerim gerip CHP’yi, CHP’nin Sayın Genel Başkanı’nı, CHP’nin tüzel kişiliğini, CHP’ye oy veren 12 milyonu tümünü töhmet altında bırakıyorlar. Kim? Çocuk istismarına göz yumanlar.
“BİNALİ’Yİ HAZIRLIYORLAR, SEN YOLCUSUN HABERİN YOK”
Başbakan Davutoğlu’nun CHP lideri Kılıçdaroğlu’na yönelik ‘Ben onu adam sınıfından da saymıyorum, adam müsveddesi demeyi bile kendisine çok görüyorum’ sözlerine tepki gösteren Koç, “Durumdan vazife çıkartan müsvedde de konuşuyor havaalanında. Adam değilmiş de adam yerine koymuyormuş da Twitter’dan takipten çıkmış da. Sen takip etsen ne olacak, takip etmesen ne olacak. Sen etkisiz elemansın. Dön partine bak. Kaç kişi seni kale alıyor partinde? Bak Binali’yi hazırlıyorlar. Sen önüne bak önüne. Sen yolcusun, haberin yok senin. Sen Kemal Kılıçdaroğlu ile uğraşacağına otur da koltuğunun ayaklarını sağlamlaştır. Gidiyorsun Ahmet Bey. İpini çekmişler senin. İki günde bir tekzip ediyor seni üst akıl” açıklamasında bulundu.
“‘KADIN VE ERKEK EŞİTLİĞİNE İNANMIYORUZ’ DİYEN SİZİN LİDERİNİZ”
CHP’li Koç, şöyle konuştu: “‘Kadın ve erkek eşitliğine inanmıyoruz’ diyen lider, sizin lideriniz. Dolmabahçe’de otururken Beşiktaş vapurundan inenlere bakıp da ‘Kadın mı kız mı bilemem’ diyen sizin lideriniz. ‘Kadınla erkek asla eşit değildir, bu işin fıtratına terstir’ diyen sizin lideriniz. Çok özür dileyerek söylüyorum, geçtiği için. ‘Bacak aranızın resmini mi çekip koyayım’ diyen milletvekili senin milletvekilin. Bütün bunları görmeyeceksiniz, dünkü bu sözü amacının dışında yorumlayarak kalkıp CHP’yi çarmıha germeye kalkacaksınız. Niye üstünüze alıyorsunuz bu lafları? Çünkü sizi yönetenlerin kafasının arkasında o tabir kullanıldığında başka şeyler var. Maalesef öyle”
“PKK’YA YARDIM VE YATAKLIK YAPTINIZ”
Terörle mücadele kapsamında doğu ve güneydoğuda yürütülen operasyonlar üzerinden hükümeti eleştiren Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tarih Eylül 2012. Oslo’da basına yansıyan sözlerin dışında bir AKP-PKK mutabakat metni açıkladım burada, parti sözcüsüydüm. 9-11 maddeydi. ‘Nereye, ne kadar patlayıcı yerleştirdiniz hepsini biliyoruz’ diyor devletin yetkilisi orada. O masada iki taraf var. Bir, Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığa gidiş yolundaki siyasi ihtirası. İki, Apo nezdinde birtakım özel istekler ve PKK’nın nihai hedefine ulaşması için talep edilenler. Masada bu var. Masanın altında da bomba, kan, pusu, hainlik var . Yapmayın dedik. Bir terör örgütüyle görüşmeyin, dedik. Bu iş görüşülecekse Meclis’te olur, dedik. Göz yumdunuz. 300’e yakın kere değişik kentlerde, ilçelerde müracaat edildi mülki amirlere. ‘PKK hakeretliliği var. Terör örgütü hareketliliği var. Bir operasyon yapalım’. Üst siyasi akıl iradesiyle hayır, dendi. Tonlarca bomba, patlayıcı istif edildi. Siz seyrettiniz. İşte onun için siz PKK’ya yardım ve yataklık yaptınız, suçlamasını bütün bu gerekçelere dayanarak ifade ediyoruz”