ERZURUMda Fethullah Gülen'in kardeşi Salih Gülen'e ait matbaada Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY)ait suç unsuru oluşturan birçok bilgi ve belgelerin saklandığı iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Hakkında yakalama kararı bulunan Erzurumlu Fethullah Gülen’in ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık’ suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu ve 12-22 yıl hapis cezası ile cezalandırılması istendi. Cumhuriyet Savcısı, matbaa ortaklarından tutuklu Samih Yalçın ve yine hakkında yakalama kararı bulunan Salih Gülen’in ise ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 10 yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi.
Erzurum’un Pasinler İlçesi’ne bağlı Korucuk Köyü’nde dünyaya gelen 75 yaşındaki Fethullah Gülen’in kardeşi Salih Gülen’e ait merkez Yakutiye ilçesi Muratpaşa Mahallesi Kadıoğlu Sokak’taki ‘Gülen Matbaası’nda ihbar üzerine geçen Mart ayında arama yapıldı. Matbaadaki, çek/senet bordosu, banka dekontları, teyp kaseti, CD, video kaset, hard disk, SD hafıza kartlarına el konuldu. Matbaa ortaklarından Samih Yalçın, evinde gözaltına alınarak çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanırken, Salih Gülen ve Fethullah Gülen hakkında ise yakalama kararı çıkarıldı. Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan 86 sayfalık iddianame, 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, ‘1 numaralı şüpheli’ olarak yer alan Fethullah Gülen’in ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu, ‘silahlı terör örgütü kurma veya yönetme’ suçundan 10-15 yıl, ‘dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık’ suçundan ise 2- 7 yıl hapsi istendi. ‘2 numaralı şüpheli’ Samih Yalçın ile Salih Gülen hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlamasıyla 5-10 yıl hapis cezası istenen iddianamede, soruşturmanın polise yapılan ihbar sonrası başlatıldığına yer verildi.
İDDİANAMEDEN
İddianamede, 26 Kasım 2015 tarihinde KOM Şube Müdürlüğü’ne başvuran ve kimliğinin gizli kalmasını talep eden bir kişinin FETÖ/PDY ile ilgili bilgi vermek istediği, bu kişinin 13 Kasım 2015’de havayolu ile İstanbul’a giden Salih Gülen’in ortağı Samih Yalçın’a evi önünde 3 koli ve 1 dosya verdiğini, Salih Gülen’in de İstanbul’a giderken yanında yine evrak götürdüğünü belirtildiğine yer verildi. Salih Gülen’in İstanbul’da dershane yurtlarında kaldığını anlatan gizli tanık, Salih Gülen’in Samih Yalçın’a bu kolileri verirken, “Bizim de listede adımız var, bir an önce bu şeylerden kurtulmamız lazım” dediğini, kolilerin ve dosyanın matbaada çalışan Samih Yalçın tarafından matbaaya götürüldüğü iddia etti. Salih Gülen’in kolilerin saklanmasını istemesi nedeniyle, koliler içerisinde Fetullahçı terör örgütüne ait olabileceğini düşündüğü ses kayıtlarının bulunduğu kaset, video kayıtları, örgütün yapısını anlatan evrak, doküman ve örgüt üyelerini gösterebilecek evrak, mektup olduğunu düşündüğünü anlatan gizli tanığın bu bilgiyi vatandaşlık görevi olarak bildirdiği iddianamede belirtildi. Operasyonda 223 teyp kasedi, 55 video kaset, 12 CD ve hard diskten çıkan Fethullah Gülen’in sohbetlerinin yer aldığı ses ve video kayıtları çözümlenerek iddianamede yer aldı. Fethullah Gülen’in öncelikle faaliyetlerini daha ziyade öğrenci ve genç kesim üzerinde yoğunlaştırdığı, teyp/video kasetlerine çektirdiği vaaz ve konuşmalarını, sohbet toplantılarını ve özellikle yaz kamplarında görüşlerini ulaştırdığı sempatizan grubuna nasıl davranmaları ve nasıl örgütlenmeleri hakkında fikirlerini empoze etmeye çalıştığı, örgüt ve sempatizan grubu üyelerine bu kasetler sayesinde ilerleyen zamanlarda yapılması planlanan eylemler, izlenecek yol ve yöntemler ile ilgili olarak talimatlar aktardığı bildirildi. Salih Gülen ve ortağı Samih Yalçın’ın işyerlerinde ele geçirilen teyp/video kasetlerine çekilen vaaz ve konuşmaları cemaate üye olan ve sempati duyan şahıslara dinlettirmek ve anlatmak suretiyle örgüte elaman kazandırma amacı güttükleri ve bu sebeple işyerinde bulundurdukları vurgulanan iddianame, Fethullah Gülen’in talimatları doğrultusunda Erzurum’da hakimiyetlerini ve varlıklarını sürdürebilmek adına hareket ettikleri değerlendirildiği anlatıldı.
Sohbet çözümlemelerini değerlendiren savcılık, örgütün ‘Himmet’ adı altında para toplaması ile ilgili elde edilen tespitler bölümü için şöyle dedi:
“Sesinden Fethullah Gülen olduğu değerlendirilen kişinin yaptığı konuşma veya sohbetlerde; Fetullah Gülen’in kendisini dinleyen topluluğun dini duygularını suistimal ederek, liderliğini yaptığı örgüte finansal kaynak sağlamak amacıyla gruba sempati duyan ve bu grubun üyelerinden kurban derileri toplamaları, burs vermeleri, himmet adı altında para toplamaları gerektiğini belirttiği, ayrıca yurt, pansiyon ve okul açarak buraya kayıt yaptıran öğrencilerden de finansal kaynak sağlamayı hedeflediği, cemaat üyeleri tarafından himmet adı altında yapılan bağışların miktarlarını konuşmalarında özellikle belirterek cemaate sempati duyanların da bağış yapmalarını hedeflediği, kendisini dinleyen topluluğa ve kasetle ulaştığı topluluğa empoze etmeye çalıştığı ve bu yöntemle amacına ulaştığı değerlendirilmiştir.”
İddianamede, ‘00007311’ numaralı CD içeriğinde ‘Ayna Grubu’ tarafından seslendirilen ‘çayımın şekeri’ isimli müzik eserinin sözlerinin ‘hizmet hareketine’ uyarlanarak “Hizmeti tanımadan öncelerde/ Rest çekmiştim dünyaya/ Nasıl olcek bu işler dedim/ Helal haram yanyana/ Benden adam olmaz dedim/ Ama abiler çıktı karşıma/ Dünyaya hizmet etmeye geldim/ Gazetenin abonesi, kurbanın derisi/ Abinin himmeti, şakirtin gayreti/ Evin iaşesi, talebenin dersi/ Herşeyimsin sen” olarak düzenlendiği ifade edildi. İddianamede, dinleyicilere bu haliyle okutularak toplumun cemaate karşı sempati duymaları, bu sayede örgüte eleman kazandırma amacı güttükleri, bu tarz sembolik müzik ve reklamlar aracılığı ile ilerleyen zamanlarda yapılması planlanan eylemler, izlenecek yol ve yöntemler ile ilgili olarak dolaylı yollarla örgütün fikirlerini empoze edilmeye çalışıldığı idafe edildi. Yine benzer şekilde Cem Yılmaz’ın rol aldığı bir cips reklamının sözleri ve müziği değiştirilerek Sızıntı dergisi reklamı yapıldığının anlatıldığı iddianamede, bu tarz reklamlar aracılığı ile milletin dini duygularını suistimal etmek suretiyle örgütün finans kaynağı olarak bilinen ve örgüt denetimi altında olan Sızıntı dergisine abone yaptırılmaya çalışıldığına işaret edildi.