07 Ocak 2023 Cumartesi
Ana sayfa » ‘Erdoğan belediye başkanları yerine kayyum atarsa…’

‘Erdoğan belediye başkanları yerine kayyum atarsa…’

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, HDP'li belediyelere kayyum atanması iddiasına ilişkin, "Erdoğan bilsin ki yüzde 90 oy almış belediye başkanları yerine kayyum atamaya kalkarsa kendi siyasi yaşamının sonuna artık dayanmıştır" dedi.

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, TBMM’de gazetecilerin sorularını yanıtladı. İdris Baluken, Başbakan Binali Yıldırım’ın Mısır, Suriye, Rusya ve İsrail’e olan olumlu çağrının hatırlatılması üzerine şunları söyledi: “Başbakanın yaptığı açıklamalar başarısız AKP dış politikasının bir itirafıdır. Yani çok dost az düşman kazanmaya çalışacağız şeklindeki hususlar bugüne kadar çok düşman az dost şeklinde edinildiğini dış politikanın buna yol açtığını en yetkili ağızdan itiraf etmek anlamına gelir. Açıklamanın tamamına baktığınızda dış politikada Türkiye’yi yanlışa sürükleyen hususlarda tek bir değişikliğin olmadığını görüyoruz. Tüm dış politika yanlışları Kürt karşıtlığı, Kürt düşmanlığı üzerinden yapılan dış politikayla önümüze getirildi. Suriye’de Kürtler hak elde etmesin, statü kazanmasın diye yapılan dış politikayla önümüze getirildi. Binali Yıldırım Kürt karşıtı temeldeki politikayı değiştireceğiz yeni bir hat üzerinden yürüyeceğiz demek yerine hala o ısrarı sürdüreceğini söylüyor. Kürt karşıtlığı AKP’yi büyük çelişkiler r yumağına sağlamış durumdadır. Bu yumaktan çıkmak için yapılması gereken tek şey içeride ve dışarıda Kürtlerle yeni bir sayfa oradaki halklarla yeni ilişkilerin geliştirilmesidir. Bunu yapmadığınız süreci yaptığınız bütün hamleler sadece sizi daha fazla küçük düşüren bir pozisyona götürür. Hangi yüzle Esad’la tekrar iyi ilişkileri kovalıyorsun. Rus uçağını düşürüp ‘yine olsa yine düşürürüz’ diyen bir anlayışa sahipsin. Gelen aşamada ‘yanlış politikayı sürdüreceğim ama Rusya ile ilişkileri düzelteceğim’ diyor. Bunun hiçbir inandırıcılığı yok. Türkiye Mısır, İsrail, Rusya, Ortadoğu politikasını bölge halklarının iradesini Kürtlerin statüsünü dikkate almayacak şekilde ele aldı. Yapılan açıklama bence hamasi söylemin ötesine geçmeyecek açıklamadır. AKP’yi daha fazla yalnızlaştıran, küçük düşüren açıklamadır.”

“ERDOĞAN BELEDİYE BAŞKANLARI YERİNE KAYYUM ATAMAYA KALKARSA SİYASİ YAŞAMININ SONUNA DAYANMIŞTIR”
İdris Baluken memurlara ilişkin düzenleme ve HDP’li belediyelere kayyum atanabileceği konusuna yönelik şöyle konuştu: “Yasal düzenlemelerle güvence altına alınmış kamu emekçilerinin hakları bile Erdoğan’ın iki dudağı arasından çıkacak cümlelere bakıyor. Bu durum Türkiye’nin bir yasa devleti olmaktan çıkarılmak istendi. Bir tek adam devletine sürüklenmek istediğini gösteriyor. Belediyelerle ilgili kayyum atama açıklaması facia bir açıklamadır. 28 Şubat’ın mağduru olduğunu söyleyen bir kişinin hangi darbe zihniyetine sahip olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Ağzını her açtığında sandık milli irade diyor. Peki yüzde 90 oy almış belediye başkanını hangi kriterle tehdit ediyorsun. Alıp yerine saraya bağlı kayyum atayacaksın sonra çıkıp milli iradeden bahsedeceksin. Buna kimse inanmaz tabi. Bu darbe anlayışının ta kendisidir. Bugüne kadar meclise, bası kurumlarına kayyum atadı. Bu kadar pervasız şekilde halk iradesi üzerine saldırı yapılmaz. Yaparsanız bu, siyaseten önünü alamayacağınız kontrolsüz bir takım gelişmelerin önünü açar. Bu aynı zamanda yapan kişi açısından siyasi intihardır. Erdoğan yüzde 90 oy almış belediye başkanları yerine kayyum atamaya kalkarsa kendi siyasi yaşamının sonuna artık dayanmıştır bilsin ki. kabul etmek mümkün değil. Ne milletvekili dokunulmazlıkları, ne seçilmiş belediye başkanları meclis üyelerinin görevden alınmaları asla demokrasiyle bağdaşmaz. bu dayatmacı Erdoğan ortaya koyduğu sürece kendi siyasi sonunu hazırlayan yola bir taş daha koyacak.”

“KÜRT HALKININ ONURUYLA HAYSİYETİYLE OYNAMA TEMELİNDE ÇÖZÜM MODELİ GELİŞEBİLECEĞİNİ SANIYOR”
İdris Baluken, Doğu illerinin cazibe merkezi haline getirileceği hususunda şu ifadeleri kullandı: “Erdoğan ve AKP iktidarının yaptığı yıkım tablosunu kamufle etmeye yönelik bir hamledir. Sen zaten bölgenin bütün kimliklerini savaş ve katliam süreciyle ortadan kaldırmışsın. Tarihi, kültürel, toplumsal, ekolojik bütün değerleri yerle bir etmişin. Sur, Silopi, Cizre bunlar zaten bölgenin ekonomik merkezleriydi. Şimdi buralarda tamamen toplumsal yaşamı ortadan kaldırışın sonra çıkıp bölgede cazibe merkezleri yapıp yeni hamleler geliştireceğim diyor. kimse inanmaz tabi. Kürt meselesini çözmek istiyorsa yasal ve anayasal olarak hangi düzenlemeleri yapacaksın bununla ilgili tek cümle yok. Savaşa mı devam edeceksin müzakereyle mi çözeceksin bunların hiçbirinin cevabı yok bölgenin bütün ekonomik yaşamını kalbi niteliğinde olan yerleri talan etmişsin. Üzerine çıkıp böyle açıklamalar yapıyorsun son derece gayri ciddi, samimiyetten uzak. Kendi suçlarını örtmeye yönelik bir değerlendirme olarak götürüyorum. Detaylarına baktığımızda onur kırıcı haysiyet kırıcı şeyler var. Evini başına yıktığı, sokak ortasında yaşamaya bıraktığı çocuklara harçlık dağıtarak Kürt halkının onuruyla haysiyetiyle oynama temelinde çözüm modeli gelişebileceğini sanıyor. Kimsin sen ya. Böyle bir ibareyi bile kullanma aslında ihaleci bir mantığın ötesine geçemediğini gösteriyor. Kafa ihale hak ediş üzerine çalıştığı için kendi yandaşlarına nasıl rant sağlayabilirim projesini Kürt sorununun çözümü olarak topluma dayatan bir ahlaksızlıkla karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum.”

Nursima KESKİN/ANKARA, (DHA)