CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptığı anlaşmayı "Kayserili pazarlığı yaptık" sözüyle değerlendirmesini eleştirerek, "Bunların üzerinde pazarlık ettikleri şey can. Merkel'le ele ele tutuşup, kahkaha atıp, poz veriyorlar" dedi.
Partisinin Adana il başkanlığını ziyaret eden Özgür Özel, buradaki konuşmasında, Türkiye’nin dış politikadaki hataları nedeniyle hiç dostunun kalmadığını söyledi. Özel, “Türkiye, komşuları ile iyi geçinen bir ülkeden bir tane dostu kalmayan bir ülkeye haline geldi. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Yurtta sulh, dünyada sulh’ söylemine karşı, komşularının iç işlerine karışan oradaki karışıklıktan medet uman anlayışı, eski can ciğer kuzu sarma dostu Esad’ın, adını Esed yapıp, onunla düşman olup, Suriye’deki iç savaşı körüklemesini elbette tarih bir yönüyle yazacak. Ama bunun bedelini ne yazık ki sadece Erdoğan ödemiyor. Bunun bedelini başta Türkiye, Avrupa ve insanlık çekiyor” diye konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Brüksel’deki AB- Türkiye zirvesinde Almanya Başbakanı Angela Merkel’le yaptığı görüşme sonrası açıklamasını da eleştiren Özel sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’yi yöneten iktidar partisi ve Avrupa’daki yönetimdeki partiler ve başta Merkel’in tutumunu dünya demokrasi tarihi kara bir leke olarak yazacaktır. ‘Kayseri pazarlığı’ diyorlar. Kayseri’de pazarlık, ticaret iyi yapılır. Ancak alınan, satılan şeyin adı maldır. Oysa bunların üzerinde pazarlık ettikleri şey ise can. Merkel’le ele ele tutuşup kahkaha atıp, poz veriyorlar. Sayın Davutoğlu’nun şu soruya cevap vermesi lazım, ‘Utanmadan neye gülüyorsun?’ Ege, başta Aylan Kürdi denen çocuk, ardından yüzlerce bebek, binlerce kişinin cesedi, Türk ve Yunan kıyılarına vururken bunların neye güldüğünü anlamak mümkün değil. Birleşmiş Milletler’in sözleşmelerine rağmen, sığınmacıları toplu halde bir yere göndermeyle tehdit eden Cumhurbaşkanı, ‘Siz bunları toplu alın, yerine bize işe yarayan sığınmacı verin’ diyen Avrupa Birliği; Türkiye’ye de tüm dünyaya da büyük bir utanç yaşatıyorlar.”