07 Ocak 2023 Cumartesi
Ana sayfa » “Atatürk’ü Babam Gibi Severim”
“Atatürk’ü Babam Gibi Severim”

“Atatürk’ü Babam Gibi Severim”

Erdoğan’ın bir anda ortaya çıkan Atatürk sevgisinin ardından havuz gazetesi yazarı ve Rasim Ozan Kütahyalı da dümen kırdı… AKP’li Rasim Ozan Atatürk’ü eskiden beri babası gibi sevdiğini yazdı.

“Atatürk’ü Babam Gibi Severim”

FETÖ lideri Fethullah Gülen’in “devrim yaptığını” iddiasında bulunan ve kısa süre önce yazdığı “Gülen’in 1970’lerin sonundan itibaren devletin ve yargının içine ektiği fidanlar ağaç olmasa bu devrim yapılamazdı ve askeri vesayet rejimini hiçbir güç yıkamazdı…” şeklindeki ifadeleriyle dikkat çeken havuz yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, şimdi de Atatürk’e “dümen” kırdı. ROK “Erdoğan devrimi zaten hiçbir zaman Atatürk’e karşı değildi ama şüphesiz Atatürk adına uydurulmuş Kemalizme karşıydı ve bu rejimi devirdi” iddiasında da bulundu.

Rasim Ozan’dan FETÖ övgüsü: Gülen’in devletin içine ektiği fidanlar ağaç olmasa…
ROK’un bugünkü Sabah’taki köşesinde “Atatürk’ü babam gibi sevdiğimi defalarca köşemde yazmıştım” dediği ilgili yazısı şöyle:

“Biz bu ülkenin ikinci devrimcileri 2010’lu yıllarda Erdoğan’ın liderliğinde önce Kemalizmi sonra Gülenizmi devirdik…

***

Atatürk’ün liderliğindeki birinci devrimciler ise 1920’li yıllarda önce saltanatı sonra hilafeti devirdiler…

***

Bu devrimleri sevin ya da sevmeyin bunların her ikisi de objektif ve bilimsel olarak bakıldığında siyasal devrimdir…

***

Erdoğan devrimi zaten hiçbir zaman Atatürk’e karşı değildi ama şüphesiz Atatürk adına uydurulmuş Kemalizme karşıydı ve bu rejimi devirdi. Zaten bu yüzden son 10 senede yaşananın adı Erdoğan devrimidir…

***

Şimdi Erdoğan devrimini kuvvetlendirecek olan ve en ince detaylarına kadar bildiğim yeni bir politika var. Ben de bu politikayı çok doğru buluyorum…

***

Ben Atatürk’ü severim ama elbette sevmeyen de sevmez. Kemalist rejimden zulüm görmüş bir ailenin çocuğudur. Sevmemekte kendince çok haklı sebepleri de vardır. Saygı duyarım…

***

Ben Taraf gibi kökten anti-Kemalist bir gazetede yazarken bile Atatürk’ü babam gibi sevdiğimi defalarca köşemde yazmıştım…

***

Bu yazılarıma gazete içinden çok da tepki olurdu ama Atatürk adına bu toplumun çoğunluğuna zulmeden askeri vesayet rejimi ile de en sert ve en cesur ben mücadele ederdim…

***

Atatürk meselesi geçmişimle ilgili bir mesele. Kendi aileme sevgimin ne olursa olsun değişmeyeceği gibi Mustafa Kemal’e olan sevgim de değişmez…

***

Ailem Atatürkçü bir aile ama diğer yandan Atatürk’ün de Atatürkçülüğün de bugün kendi mensuplarınca bu derece rezil edilmesine de çok üzülüyorum. İşin böyle duygusal bir tarafı da var…

***

Aslında bir insanı sevmek için illa o şahsın doktrinine bağlı olmanız gerekmez…

***

Tam aksine bir insanı böyle bir “ulu”, “yüce” pozisyonda görürseniz, en ufak bir şüphede sevginiz tam zıddına dönebilir…

***

Yani aslında Atatürk’ün normalleşmesi, gökyüzünden yeryüzüne inmesi bu toplumun ciddi kısmında Atatürk’e olan sevgiyi muhafaza edecek yegâne şeydir…

***

“Atatürk düşmanları” diye bir kitle varsa, onların varlık zeminini kaydıracak yegâne girişim aslında budur…

***

Bugün Atatürk hakkında olumsuz yazılanlardan şikâyet edenler kendi torunlarının Mustafa Kemal’i sahici bir sevgi ve saygıyla anmalarını istiyorlarsa bu normalleşme sürecine destek vermeliler…”