07 Ocak 2023 Cumartesi
Ana sayfa » Korku İmparatorluğu
Korku İmparatorluğu

Korku İmparatorluğu

Burcu isimli  kadın özel bir havayolu şirketinde çalışıyordu..Eski sevgilisinden şiddet uyguladığı gerekesiyle ayrıldı. Sevgilisi S.Y. Burcu’nun twitter hesabından Erdoğan’a hakaret edince genç kadının hayatı karardı. Önce işinden kovuldu, ardından hakkında dava açıldı.

Cumhuriet Gazetesi’nden Günel Candak Burcu isimli o kadınla konuştu. İşte Burcu’nun hukuk mücadelesi;

Erkek arkadaşım S.Y. Şiddet uyguluyordu

“S.Y. ile ilişkimiz 9.5 yıl sürdü. Başlarda çok güzel başlayan sonlara doğru üzerimde psikolojik şiddete dönüşmüş bir ilişki. Şüpheci bir adam, birtakım ani öfke patlamaları yaşayan, kıskanç birine dönüştü. Psikolojik şiddet uyguluyordu. Yoktan yere kavgalar çıkarıyordu.

Kul hakkını çok dillendirirdi

S.Y., 45 yaşında, balet. Ama ticaretle uğraşıyor, parfüm alıp satıyor. Namaza gitmezdi ama çok inançlıydı, tutucu bir aileden geliyordu. Kul hakkı gibi kavramları çok dillendirirdi. İlişkiyi beni Cumhurbaşkanına hakaretten şikâyet eden arkadaşının bize iftara geldiği gün, kafama tencerelerin atıldığı gün aslında bitirmiştim.

Hiç haberim yokken işten çıkarıldım

Hukuk okumuştum. Ama özel bir havayolunda kabin amirliği yapıyordum. Tek amacım pilot olmaktı. Onun için de bir yandan çalıştım, bir yandan okudum ve pilot oldum. Ve işte o zamanlarda bir havayoluna girebilmek için sınavlara giriyor, mülakatlara katılıyordum. O şirkette 14 yıl çalıştım. ‘Bu ülkede yaşatmayacağım seni, kimsenin yüzüne bakamayacaksın, hiçbir işe giremeyeceksin’ şeklinde devamlı tehdit etmeye başladı. O kadar tehdit etmeye başladı ki, aile mahkemesinden koruma kararı çıkardım. Ardından havayolu şirketi hiçbir makul gerekçe sunmadan iş aktime son verdi.

Sonra Güvenlik Şube’den aradılar

Maaşım kesildi, işsizlik parası alıyordum. Evimi kapatmak zorunda kaldım. Evimi boşalttıktan sonra ailemin yanına Antalya’ya gittim.  Antalya Güvenlik Şube Müdürlüğü’nden arıyoruz dendi. Ben de tehdit davasıyla ilgili zannettim. Bir ifadeniz alınacak dendi, telaşlandım, başıma bir şey gelebileceğini zannettim. Şüpheli olarak ifadeye çağırdılar. Twitter olayı yüzünden dediler. Benim Twitter hesabım var ama takipçim bile yok. Tweet atmam sadece haberlere bakarım.

81 İl Emniyet Müdürlüğü’ne benimle ilgili yazı gitmiş

Bir tweet atılmış dendi sizin isminiz soyadınızın yazılı olduğu bir hesaptan. Ben de ismimi Google’ladım. Orada gördüm ki Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği belirtilen bir tweet var. Direkt aklıma S.Y. geldi. Dava dosyasını görünce aklımı kaçıracağımı zannettim, 81 ilin Emniyet müdürlüklerine benimle ilgili yazı yazılmış. ‘Bu isimle ilgili ayrıca devam eden soruşturma var mı’ şeklinde. Düşünün Bayburt Emniyeti’nden gelen yazı var.

Erdoğan’a hakaret intikam aracına döndü

“Ne bir parti üyesiyim, ne bir gruba, derneğe üyeyim. Gezi olaylarına da katılmadım. Böyle bir şeyin sıradan, hiçbir şeye karışmayan insanların başına gelebileceğini düşünmüyordum açıkçası.

Ama Erdoğan’a hakaretten yargılandığımı öğrenince korktum. Bu soruşturmalar, bir insanın bir insandan en kolay intikam alma aracı haline dönüştü bu ülkede. Bu şu anda birini zor durumda bırakmak istiyorsanız yapabileceğiniz en kolay şey oldu. Bu davalar Cumhurbaşkanlığı ve makamı açısından da bence onların da istemediği noktaya geldi.”

 

Cumhurbaşkanı üzerinden şiddet uygulanıyor

Kadına şiddet var ve bu kadına şiddet mahkeme kararıyla engellendiği için Cumhurbaşkanı üzerinden uygulanan başka bir şiddet var. Daha korkutucu. Bir kaba konuluyorsunuz ve hepiniz kötü çocuklar oluyorsunuz. Toptancı hukuk gibi… Devletin polisi, hâkimi, savcısı, Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanlığı’nın avukatları, herkes kullanılarak benim üzerimde bir şiddet uygulanıyor.

Erdoğan’a hakaret davaları için özel bir çalışma yürütülüyor

“Normal bir hakaret soruşturması 6 -7 ayda davaya dönüşüyor. Ama benim olayımda gördük ki 2 ayda hâkim önüne çıkarılıyor. Mesela benim evimden Gayretepe’deki polisler bizzat alıp Çağlayan’a sırf savcı önünde ifade vermeye götürdüler. Bu zahmeti düşünün. Özel bir çalışma yürütülüyor Cumhurbaşkanı’na hakaret soruşturmalarında. Bunun ideolojik kısmı içerisinde tarafsal bir baskı aracı haline getirildi. Aynı 80 döneminde komşuya solcu deyip 6 ay hapse attırmak gibi.