07 Ocak 2023 Cumartesi
Ana sayfa » Aşk Uğruna: Equals
Aşk Uğruna: Equals

Aşk Uğruna: Equals

Yönetmenliğini Drake Doremus’un yaptığı, senaryosu Drake Doremus ve Nathan Parker’a ait olan bilim kurgu, dram türündeki Equals, (yapımcılarının deyimiyle) fütüristik bir aşk hikâyesi olarak beyazperdede ki yerini alıyor.

GetAttachmentThumbnail

Ütopya görünümlü ama distopik bir şehir olan Atmos’ta, insanlar duygusuz birer robot gibi yaşamakta ve devamlı olarak disiplin ve kontrol altında tutuldukları bir hayat sürmektedirler. İnsanların duyguları ilaçla bastırılmış ve hissizleştirilmiştir. Fiziksel temas/dokunma gibi duyguların dışa vurumu SOS adı verilen bir hastalığın belirtisidir. Bu hastalığa yakalanan kişi hemen SE adı verilen bir birime şikâyet ediliyor ve hasta ortadan kaldırılıyor. SOS hastası olan Silas ve Nia birbirlerine âşık olmuş üst düzeyde bilimle uğraşan kuruluşun çalışanıdırlar. SOS’in aslında hastalık olmayıp aşk ve duygunun kaynağı olduğunu öğrendiklerinde Atmos’ta kurulmuş olan düzene karşı gelmeye çalışırlar.

Yeni Dünya Düzeni

Equals’ta bulunan cinsellikle döllenmenin yasak olması bana İngiliz yazar Aldous Huxley’nin Cesur Yeni Dünya adlı eserindeki kadınların döllenmesi yasak ve ayıp olduğu için insanların bilimsel yollarla tüplerde üretilmesini anımsattı. Aynı şekilde George Orwell’ın 1984 adlı romanında da karşı cinsle dokunma/temas yasaktı. Equals filminde Silas ve Nia’nın cinsel temasta bulunduğu tuvalet bana Rus yazar Yevgeni Zamyatin’in Biz eserinde ki karakterlerin aynı durumdan ötürü kendilerine saklanacak kasa gibi camdan bir yer bularak burada ilişkiye girmesi ve George Orwell’ın 1984 eserinde Winston Smith karakterinin sevdiği kadın Julia ile gizli bir evde saklanarak ilişkiye girmesini çağrıştırdı.

Kadim Distopya

Distopya (anti-ütopya) kelimesi kötü bir yer demektir. İlk olarak 19. Yüzyıl filozofu İngiliz John Stuart Mill tarafından kullanılan bu kelime sonrasında birçok edebi esere kaynaklık etti. İngiliz yazar Herbert George Wells’in 1910 yılında yayınlanan romanı Efendi Uyanıyor bilinen ilk distopik romandır, 203 yıl boyunca uyuyan bir adamın kalktığında tamamen değişmiş bir dünya ile karşı karşıya olmasını konu alır. Daha sonrasında Rus yazar Yevgeni Zamyatin’in Biz adlı romanı distopyanın temellerini atar ve bundan sonra çıkan distopya türündeki eserler genelde aynı temaları içerir. 1932 yılında İngiliz Aldous Huxley, Cesur Yeni Dünya adlı eserini yayınlar. İngiliz yazar George Orwell 1949 yılında yayınlanan 1984 eseri politik/distopik romanın önemli örneklerindendir. ABD’li yazar Ray Bradbury’nin 1951 yılında çıkan Fahrenheit 451 romanıysa kitapların itfaiyeciler tarafından yakıldığı, düşünen insanların yok edildiği bir geleceği anlatır. ABD’li yazar Philip Kindred Dick’in 1968 yılında yayınlanan bilim kurgu romanı Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi? android avcısının androidlerin peşinden gitmesini konu alır.

İYİ SEYİRLER DİLERİM
Efe TEKSOY